ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sahibinden.com'daki şakacı alıcılar
-
200 lira civarına satışa koyduğum parfüm için arayan birisi "hocam amerikada bunun fiyatı 100 lira civarı, 100 liraya veriyorsan senden alayım" demişti mesela. 100 liraya bulduysan bana da bi tane al dedim kendisine, sonra kapattık. 1-2 saat sonra gene aradı "bak hocam şu an amerikadan sipariş veriyorum 50 küsür dolara, satmıyor musun emin misin" diyor.
adamın şantajına bak. elimdeki parfümü amerikadan daha ucuza almakla tehdit ediyor beni. al abicim amerikadan, hasta mısın dedim. "alıyorum bak kardeş, sen kazansaydın elin amerikalısına kazandırıyosun" falan diyor. suçlu olduk bi de ayaküstü.
yakında bi telefon daha bekliyorum "kardeş parfüm amerikadan geldi" deyip telefonun ahizesine fıslatacak.
uçağa binince gelen zenginim hissi
-
küçükken muz yediği zamanlar kendini zengin hisseden adamın, uçağa binmiş halidir.
öğretmenlerin okul sütünden yoğurt yapması
-
öğrenciler içsin diye gönderilen sütlerden, yıl sonunda artmış olanlar kullanılarak yapılmış yoğurttur. aynı olay çalıştığım okulda da başımıza geldi. son haftalarda devamsızlık yapan öğrencilerin çokluğundan dolayı, gönderilen sütler kalıyor. bu sütleri milli eğitim'e gönderme durumunuz yok; sütleri bitirin, diyorlar. taşımalı öğretim yapılan bir okul olduğumuz için, okul çevresinde dağıtacağımız çocuk ya da ev de fazla yok. zaten son gün okula gelen öğrencilerden, isteyenlere sütler dağıtıldı ama yine de kolilerce süt kaldı. bizim idare de, öğretmenlere "istediğiniz kadar alıp, evde çocuklarınıza verebilir ya da etrafınıza dağıtabilirsiniz." dedi. aksi takdirde, sütler depoda bozulacaktı. adana'daki olay da, büyük ihtimalle bundan ibaret. ama siz yine de bu olay üzerinden öğretmenlere saydırma niyetindeyseniz, canınız sağ olsun.
facebook'ta hamile olduğunu duyuran insan
-
bu işi adabıyla yapanlar da yok değil
http://1.bp.blogspot.com/…tuy4es/s1600/dscn0438.jpg
http://www.myraddad.com/…/2012/05/were-pregnant.jpg
aslan burcu'nun 2014'te coşması
-
yürü be burcu kim tutar seni, aslansın, kaplansın
caretta caretta'ların insanlara saldırması
-
kaş'tan bildiriyorum. burada da ısırılanlar var. genel olarak, yeter amk yumurtlayacak yer bırakmadınız demiş olabilir arkadaşlar. eleman yüzlerce binlerce yıldır yüzdüğü yerde algida çubuğu görünce sinirleniyor tabi. sonuna kadar destekliyorum. ısıran dişleriniz dert görmesin arkadaşlar.
sadece seçmeli dersi aa olan öğrenci
-
ben seçtiysem en iyisini yaparım diyerek noktayı koyan öğrencidir.
trt haber'e çıkan ekonomi dahisi kadın
-
azerbaycan taraflarından ithal edilmiş gibi, demek ki içeride yalaka kalmamış.
nuri bilge ceylan
-
iki saattir youtube'taki hesabına daldığım ve içinden çıkamadığım türkiye'nin yüz akı yönetmen, yapımcı, fotoğrafçı. o kadar ince detaylarla o kadar çok tekrar yaptırmış ki inanılmaz. şu an sadece kış uykusu'nun kamera arkasını izledim. bir zamanlar anadolu'da'ya da başlayacağım da bir şey fark ettim. bazen kamera açısını, repliği ve oyuncunun yapması gereken davranışları oyuncusuyla konuşuyor. gerçi konuştuğu oyuncu da haluk bilginer ama yine de fikir alışverişinde bulunması, konuşması çok hoş davranış. bir sözü çok hoşuma gitti.
"oyunculuk gizlemektir, göstermek değil."
865 km hızla uçak kullanırken aniden frene basmak
-
mümkün değildir.
çünkü 865 km bir hız değil, mesafedir.
tedtalks
-
neden kimsenin dikkatini çekmediğini anlamadığım harika konuşmalar var içerisinde. sadece olağanüstü fikirleri olan günümüz dehalarını değil, paylaşacak şeyleri olan sıradan bir insanı dinlemek de çok keyifli, ben görevimi yapıp hoşuma giden birkaç tanesini paylaşayım. tüm konuşmalar türkçe altyazı seçeneğiyle izlenebilmektedir:
andrew blum: internet gerçekte nedir?
https://www.ted.com/…_physical_side_of_the_internet
ted konuşmalarını izlemeye youtube'da bulduğum bu videoyla paşladım. andrew blum, bütün zamanımızı geçirmeye başladığımız sanal dünyanın fiziksel yönünü, internetini kemiren bir sincaptan yola çıkarak düşünmeye başlamış ve bu harika konuşma ortaya çıkmış.
sebastian seung: konektomum neyse oyum.
https://www.ted.com/…stian_seung_i_am_my_connectome
öncelikle; (bkz: connectome)
sebastian seung, yaşadığımız hayattaki bütün olayların zihnimize işlendiğinden ve bu haritanın çıkarılmasının mümkün olduğundan, nöronlardaki sinirsel aktivitelerin zihinsel ve duygusal bozuklukları yarattığı ve bunun geriye dönük bir şekilde düzeltilebileceğinden bahsediyor. nörobilim adına muazzam bir çalışma. konuşmanın sonundaki dondurma muhabbeti için; (bkz: cryonics)
kevin slavin: algoritmaların dünyamızı şekillendirmesi
https://www.ted.com/…how_algorithms_shape_our_world
yine oldukça ilginç bir konuşma. kevin slavin, borsa'dan netflix'e kadar geniş bir yelpazede yarattığımız algoritmaların kontrolünü kaybettiğimiz dünyamız üzerine konuşuyor.
http://en.wikipedia.org/wiki/2010_flash_crash
http://www.digitaltrends.com/…55-93-for-a-textbook/
(bkz: machine learning)
pranav mistry: altıncı his teknolojisinin heyecan verici potansiyeli.
https://www.ted.com/…ntial_of_sixthsense_technology
pranav mistry, gerçek dünyayı dijitale aktarmak yerine neden dijital dünyayı gerçeğe aktarmaya çalışmadığımızı anlatıyor. kamera, projektör ve bir kağıt parçası kullanarak yaptıkları inanılır gibi değil. üzerinde biraz düşününce google glass teknolojisinin yakın bir gelecekte nereye gideceğini tahmin edebiliyorsunuz..
harald haas: bütün lambalardan kablosuz veri.
https://www.ted.com/…ess_data_from_every_light_bulb
harold haas, kablosuz veriyi dağıtmak için aslında antenlere ihtiyacımız olmadığını, halihazırda bütün dünyada kurulu bir kablosuz veri ağı olduğunu ve sadece küçük bir operasyonla dönüşümü gerçekleştirmemiz gerektiğinden bahsediyor, yani ışıktan.
amber case: artık hepimiz yarı-makineyiz.
https://www.ted.com/…er_case_we_are_all_cyborgs_now
cyborg antropolojisti amber case, 60'lı yıllarda astronotlar için yapılmış "yeni ortamlara uyum sağlanması amacıyla dış parçalar eklenmiş organizma" yani "cyborg" tanımından yola çıkarak günümüzdeki insanı ele alıyor. iletişim uydularıyla çevrelenmiş dünyanın aslında bir cyborg organizma olduğunu söyleyerek hepiminizin yarı makinelere dönüştüğünden bahsediyor, çok ilginç ve başarılı bulduğum konuşmalardan bir diğeri.
craig venter: sentetik yaşam yaratmanın eşiğinde
https://www.ted.com/…rge_of_creating_synthetic_life
craig venter ve ekibi genler üzerinden yaşamı matematiğe/dijitale dökmeye çalışıyor ve soruyor: yeni bir yaşam yaratabilir miyiz? kromozomların yapısını değiştirerek tamamen kimyasal bir birleşimden ortaya hayat çıkarmak, daha da önemlisi, türlere yeni özellikler ekleyerek evrime müdahale etmek mümkün. bundan daha önemlisi ise içinde bulunduğumuz yüzyıl içinde insan ırkının başını ağrıtacak gıda, yakıt, enerji ve hastalıklar gibi birçok soruna çare bulmak da mümkün.
jill bolte taylor'a inen müthiş içgörü darbesi.
https://www.ted.com/…te_taylor_my_stroke_of_insight
jill bolte taylor, erkek kardeşi şizofreni hastası olan bir beyin araştırmacısı. geçirdiği inme sonrası yaşadıklarını ve hayatının nasıl değiştiğini anlatıyor.
juan enriquez akıllara durgunluk veren yeni bilimi bizlerle paylaşıyor.
https://www.ted.com/…quez_the_next_species_of_human
juan enriquez, ekonomiden başlayarak kök hücre mühendisliği, doku mühendisliği ve robotların birleştiği gelecekte insanı anlatıyor. gerek mizahi yönü, gerek öngörülü bakış açısıyla çok hoşuma giden konuşmalardan biri.
martin rees soruyor: bu bizim son yüzyılımız mı?
https://www.ted.com/…rees_is_this_our_final_century
astronom martin rees, atomlar ve uzay arasındaki bağ konumundaki insanın, yaşadığımız yüzyılda ne gibi değişikliklere uğrayacağından bahsediyor ve soruyor: insan kendi eliyle, gezegeninin sonunu mu getiriyor?
şimdilik bu kadar..