hesabın var mı? giriş yap

  • aynı işyeri şortlu personelde çalıştırmıyor. cimer ilgilenir mi acaba?
    işletmenin tercihidir devlet karışamaz bu kadar basit. bunda mağduru oynayacak garip bir durumda yoktur.

    @sadecevatansever’in mesajı üzerine edit:
    mado’nun cevabı

    türbanlı bacılarım yine mi mağdur değil be ? :)

  • 11 ghz bandından geldiğinden dünyadaki insanlara göre ( kısaca amerika diyelim) daha gelişmiş bir medeniyetin yani astronomi jargonuna göre 2. tip medeniyetin gönderebileceği bir sinyalmiş.

    hatta nick suntzeff 11 ghz bandında kim yayın yapar ki anca allah bilir ben de ona havale ediyom demiş.(evet amerikalı)

  • trafik ışıklarında bekleyen suriyeli dilenciler için kılını kıpırdatmayan zabıtadır. zira bilen bilir, türkiye'nin çoğu yerinde artık bu dilencilere komisyon karşılığı müsaade ediliyor. helal ekmek kazanmak yasak artık.

    ne çukur olmuş bu ülke arkadaş. düş düş dibi görmüyorsun.

  • helecanli genclerin siyaset goruslerinin temeli. halihazirda nefret edilenden nefret etmek, kolay yoldan "perspektif" kazanmanin yolu. fast food gibi, hizli siyasi bilimler egitimi. halihazirda nefret edilen de cogunlukla en bazal, en magazinsel, en yuzeysel objeler oluyor, yani kisiler genellikle, hani su "kucuk beyinler kisileri tartisir vidi vidi" klisesinin dedigi gibi. kisilerin otesini tartismak dusunmeyi, ogrenmeyi gerektiriyor cunku. yapisal sorunlari kisilerin basarisizliklarina yahut ahlaksizlarina indirgemek ise herkesin yapabilecegi bir sey.

    konformizm, nefretin hedefini sasirtmanin yaninda, nefretin kendisini de kavrayistan once getiriyor. nedenini nasilini ogrenmek onemsizlesiyor, tepki ve sert eylemler yuceltiliyor. yumrugunu masaya vurup slogan atmak, kitap acip okumaktan daha kolay; bir kahvehane dolusu insanin bagirislarinin yarattigi gaz, bir kutuphane dolusu insanin neden olacagi ogrenme isteginden katbekat fazla. hele ki deriiin bir stadyum kulturune haiz ulkelerde...

    fakat is sadece kotulerden nefret etmekle kalmiyor. neden-nasilin bilincte yarattigi yukten kurtulundugu zaman, yani duygular ve eylemler dusunceden once gelmeye basladiklari zaman, yanlis hedeflerden gereginden fazla nefret etmenin yaninda yanlis ideallere ve onlari temsil eden kisilere gereginden fazla baglanmak da kolaylasiyor. irak savasi hakkindaki dusuncelerinin onda dokuzu bush'a kufretmekten ibaret olan insanlar, ayni fanatiklikle ve ayni kolaylikla hitlerin genclik kollarina yazilip hayatlarini dolduran insanlardan cok mu farklilar?

    buyuk seytanlardan nefret edenlerle buyuk biraderleri sevenler ayni hastalikli dusuncenin, daha dogrusu dusuncesizligin, tohumlari.

    yogun duygular, tepkiler, masaya vurulan yumruklar, girtlaklari yirtan sloganlar kimseyi hakli yapmaz, dunyayi da daha iyi bir yer haline getirmezler. bir kopek de eve gelen yabancidan nefret eder, avazi ciktigi kadar havlar, salyasini akitir, disini gecirir. ama hala kopektir. insani kopekten ayiran nedenini nasilini ogrenebilme yetisi. duzgun insani aptaldan ayiran da bu yetiyi kullanmak icin gereken meraktir.. neden ve nasil sorularini, kim sorusundan once sorabilme disiplini yani.

    bu yazinin da sonucu sudur: kopekle kopek olmayin. belki cok havlayip, birkac kisiyi isiranlar, heveslerini alip o gunun gazetelerine manset olurlar ama tarih, pek az kopegi hatirlamis, hicbirini de minnetle anmamistir. sanmiyorum ki konformizmin miskinligine alismis kimse o olumsuzlugu tatmis olsun.

  • bu milletin evlilik merakından gına geldi artık. evlenenlerin evlenmemiş olanlara takmasından, erkeklerin evlenmek isteyen kızlara takmasından, kızların evlenmek istemeyen erkeklere takmasından, orta yaşlıların evlenmemis insanlara genel olarak takmasından, evlenmek için kırk takla atanlardan, evlenmiş erkeklerin pişmanlıklarından. yeter ya, tek derdimiz buymus gibi, baydı artık evlilik muhabbetiniz.

  • yeni bir çalışma, egzersiz yapmadan 30 dakika önce kahve içmenin, egzersiz sırasında vücudunuzun yaktığı yağ miktarını önemli ölçüde artırabileceğini gösteriyor.

    ispanya'daki granada üniversitesi'ndeki araştırmacılar, 3 mg/kg kafeinin (kabaca bir espressoya eşdeğer) egzersiz sırasında yağın oksidasyonunu veya yanmasını artırdığını buldular.

    araştırmanın baş yazarı francisco josé amaro-gahete, “yağ oksidasyonunu artırmak için sabahları aç karnına egzersiz yapılması tavsiyesi yaygındır. ancak bu önerinin bilimsel bir temeli olmayabilir, çünkü bu artışın sabahları egzersiz yapmaktan mı yoksa daha uzun süre aç kalmaktan mı kaynaklandığı bilinmez” diyor.

    çalışmada katılımcılar dört hafta boyunca haftada bir egzersiz testine alındılar. egzersiz öncesi son yemekten ve son egzersizden teste kadar geçen süreler standartlaştırıldıktan sonra kondisyon bisikletinde egzersiz yapmaları sağlandı. egzersiz öncesi bazı katılımcılara sabah 8 ve akşam 5'te olmak üzere 3mg/kg kafein ve placebo verildi ve yağ oksidasyonları ölçüldü.

    amaro-gahte araştırmasının sonuçlarını "egzersiz yapmadan 30 dakika önce kafein alımının, günün hangi saatinde olursa olsun egzersiz sırasında maksimum yağ oksidasyonunu sağladığını gösterdi" diye açıklıyor. bu artış etkisinin öğleden sonra sabaha göre daha güçlü olduğunu gördüklerini de ekliyor.

    yağ yakmanın ve kafeinin çekirdek vücut sıcaklığınızı yükselttiği ve bu şekilde yaktığınız kalori miktarını artırdığı düşünülmektedir. kafein ayrıca adrenalin üretebilir ve lipoliz süreci için uyarıcı olabilir. lipoliz, yağ dokusunun vücudun bir enerji kaynağı olarak kullanabileceği yağ asitlerine dönüştürülmesidir.

    yağ yakma amacıyla spor yapıyorsanız rutininizi akşam üzeri 17.00 ve sonrasına ayarlayıp öncesinde de sert bir kahve içerseniz bu size süreçte yardımcı olacaktır.

    kaynak: science focus