ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
revolutionary road
-
american dream dediğimiz olguyu yerden yere vuran film. boş, umutsuz ve mutsuz bir hayattan kurtulup gerçekten yaşamak isteyen bir kadının hikayesi anlatılyor. senaryo basit görünse de çok derin ve çok vurucu. oyunculuk resmen konuşmuş bu filmde. leonardo di caprio ve kate winslet titanic'teki anlamsız ve donuk oyunculuklarından sonra, bu filmde karşılıklı döktürmüşler. herkesin dediği gibi, özellikle tartışma sahneleri müthiş. sam mendes, american beuty'den sonra yine american dream ve insan ilişkileri üzerine çok derinlikli bir film yapmış. filmin değerinin giderek daha fazla anlaşılacağı görüşündeyim. ayrıca artık sam mendes tapınılacak yönetmenler arasına kendini sokmayı başardı. filmde sade bir yönetmenlik tekniğini seçmiş ve oyunculukları öne çıkartmıştır kendisi. bu da, filme asıl havasını kazandırmıştır.
--- spoiler ---
demek ki neymiş? kadınlardan korkacaksın, hele kalbi kırılınlardan, ölesiye kaçacaksın.
--- spoiler ---
evde tekken çalan kapıya bakmayan insan
cem yılmaz'ın türkçeye kazandırdıkları
-
(bkz: orayı yıkarlar)
erkeklerde uzun sakal modası
kapıda pijama ve pofuduk terlikle karşılayan kadın
-
(bkz: çiftler buluştu konu kilit)
erkan tan'ın kılıçdaroğlu'nun orucunu sorgulaması
-
''mezhepçilik suç olsun, böyle açıklamalar yapanlar yargılansın.'' dedirten densizlik.
pegasus airlines
-
https://twitter.com/…sus/status/1125659016246497281
23 haziran seçimleri için elini taşın altına koyan airline.
edit: bu entry'de bahsi geçen seçim 2019 yılında imamoğlu'nun kazandığı ve haksız, hukuksuz iptal edilen ve yenilenen istanbul belediye seçimidir.
padişah 15 dakikadan fazla gecikirse sefer düşer
-
osmanlı imparatorluğu'nun gerileme döneminde yeniçeriler arasında yaygın olan bir inanış. özellikle 17. yüzyıldan sonra padişah veya sadrazam 15 dakikadan fazla gecikirse seferin düşeceği inancı yeniçeriler arasında bir hayli yaygınlaşmış ve osmanlı imparatorluğu için çöküş kaçınılmaz olmuştur.
emin olmak için murat bardakçı'ya da soracağım. inşallah gözlerini belerterek cevap vermez, çok korkuyorum öyle yapınca.
türk rock'ının gelişim gösterememe sebepleri
-
i) (bkz: elalem ne der hapishanesi)
toplumumuz bu hapishanenin gardiyanları tarafından yönetiliyor. dolayısıyla gençler istedikleri müzikleri yapmakta hep bir ikilem içindeler. bu sadece müzik değil genelin dışında kalan her türlü davranış, giyiniş, düşünce bu gardiyanlar tarafından yargılanacağı için herkes suya sabuna dokunmaktan, farklı olmaktan çekiniyor.
ii) arabesk /kaderci toplum yapısı.
belini doğrultamamış, ekonomik ve sosyal refaha ulaşamamış toplumlar sancılara gebe, mutsuzluğa mahkumdur. maddi kaygılar insanları temel yaşam standartlarında tutmaya yetmezken insanlar hobilere, değişik alt kültürlere ilgi duymamıştır. duysa bile bunun tezahürü arabesk olarak kendini göstermiştir. bu maddede bahsettiğim bahsettiğim olumsuz hayat koşulları insanları isyan etmeye yöneltiyor fakat bizdeki sorgulama ve isyan duygusu kaderciliğe vurgu yapar. halbuki rock müzikte isyan güçlü kalmaya, umut vermeye dönüktür. arabesk ve rock anlayış ince ip üzerinden iki farklı yola ayrılmaktadır.
iii) sektörleşememiş müzik dünyası
vizyonsuz unkapanı tüccarları, televizyon dönemi kral tv hakimiyeti, yeteneksiz insanların fiziksel/magazinel gerekçelerle pompalanması, yetenekli olanlarının müziğine müdahil olunması... rock müzik dünya genelde pop kadar ana akım olamamıştır bunu kabul edelim. türk rockı da bundan payını almıştır.
son olarak da üstteki entrylerden birinde yazar rock müzik bateri&gitar ikisilinden ibaret değil deyip şu pop yaptı, bu rock yapmadı, öteki azıcık rock yaptı diyerek kendiyle çelişen birtakım kelime yığınlarında bulunmuş. bu da aslında rock müziği eksik yorumlamaktan kaynaklanıyor.
rock müzik distortionı fullemek, bateride speed metal tonları çalmaktan geçmiyor ne yazık ki. rock soundla sınırlanmayan bir düşünce, yaşam felsefesi olarak yorumlanmalıdır. bakıldığında funda arar'ın da pek çok şarkısında gitar tonları hiç de fena değildir, gürültülü duyulur müzik ama anlattığı? verdiği mesaj? tabi ki yok. bir de aşk her şeyi affeder mi örneğine bakalım. şarkının aranjesinde bile gitar yoktur ama bir kadının türk toplumuna çıkıp seni dün gece aldattım diye haykırması o dönem için çok güçtür ve bu tutum olarak ele alındığında rock bir anlayıştan beslenir. ya da özlem tekin'in ilk albümünü ele alalım. sound olarak pop olmakla birlikte içerisinde herkes şanslı doğmuyor, kime ne, sebepsiz savaş, duvaksız gelin gibi toplumun görmezden geldiği mevzuları ele alır. dolayısıyla gençler bunu sounddan ayırmanız gerekiyor artık.
gidin bir sokak şarkıları albümünü açın...
(bkz: para)
bir kez gelinen hayatta çirkin olmak
-
tüm tarihi bir düşünün. medeniyetler kurulup yıkılıyor, şehirler kurulup yıkılıyor, insanlar ölüyor. büyük savaşlar, soykırımlar, antlaşmalar yapılıyor. devrimler, revizyonlar, politik atışmalar oluyor. ateş, yazı, barut, biyolojik savaş bulunuyor. birileri sinemayı, müziği keşfediyor, at yerine tren ve daha sonra araba ve uçak kullanılmaya başlanıyor. inşa edilen saraylarda soylular yaşıyor, askerler yaşıyor ve ölüyor.
sonra sen doğuyorsun...
ve çirkinsin....
sırf bu yüzden istenmiyorsun, reddediliyor ve bir de üzerine dalga geçiliyorsun. zaten toplasan bu koca devran üzerine yaşayacağın yıl sayısı olsa olsa 85 ve mutlu olamıyorsun. çünkü çirkinsin. istediğin kişiyi sevemiyorsun, istediğine açılamıyorsun, hadi bir şansını denedin, hep karşı tarafın eski sevgilisini dinliyorsun, çünkü çirkinsin....
sonra ölüyorsun. medeniyetler kurulup yıkılıyor, şehirler kurulup yıkılıyor, insanlar ölüyor. büyük savaşlar, soykırımlar, antlaşmalar yapılıyor. devrimler, revizyonlar, politik atışmalar oluyor. bilinmedik mikroplar, adı sanı duyulmadık silahlar peydah oluyor. birileri yeniden sinemayı ve müziği keşfediyor, uçak yerine yer altı trenler, ve uzay turizmi ortaya çıkıyor. inşa edilen gökdelenlerde zenginler yaşıyor.
senin mezar taşın toprağın altında kalıp artık arkeolojik bir değer kazanıyor.
oysa ki sen çirkindin. istediğin gibi yaşayamadın, istediğini sevemedin. bu koca devranda ne para ne de pul, sadece birini sevmek istedin, onu da yapamadın. toz zerresi bile değilsin.
zaten 80 sene yaşayacaksın, onda da çirkinsin.
c. ronaldo'nun hesaba 10 bin dolar göndermesi
-
ronaldo havale yapmış kendisi de iş bankası müşterisi ya o yüzden.
başarısız kurgu denemesi.
yazarların linç edilme korkusuyla söyleyemedikleri
-
(bkz: gerçek ekşi itiraf)
fernando muslera vs volkan demirel
-
volkan gibi kalecin olup kupa kazanacağına muslera gibi kalecin olsun maç kazanama.
not: beşiktaşlıyım.
0.