ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mario gomez
-
kendisine şiir yazdığım über alman forvet:
fiorentina'daki hali sakın unutma
beşiktaş'a dil uzatma sebepsiz
sen yine top oynardın ama
euro 2016'ya gidemezdin şerefsiz.
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
-bizim $irketimiz cesur ve akillica riskler alabilen lider ruhlular sayesinde $u anki seviyesine ula$mi$tir. peki ya siz? risk alabilen bir insan misiniz?
-evet efendim, ben hep risk alirim
-bir ornek verebilir misiniz?
-tabii ki. gecen gun kahvede ihaleyi 9'a aldim ve battim, ama yilmadim, bir sonraki elde 8'e aldim yine battim.
17 nisan 2021 hakan sabancı mesajlarının ifşası
-
hatun kendini ifşa etmiş farkında değil.
market deposunu meyhaneye çeviren yurdum insanı
-
polisin çocuk azarlar gibi koca koca adamları azarlaması , muhabbetin ne ile edileceğinin karar merkezi gibi konuşması.. nereden tutsan elinde kalır . kes cezasını , yap işlemini ne diye işi şova dönüştürüyorsun . bu ülkede az biraz yetkisi olan kendini allah zannediyor ya ona yanıyorum.
türklere sorulan salak sorular
-
aralik 2003, brezilya:
arkadas - sizde hirsizlarin elini kesiyorlar mi?
ben - yok, kanunlar ayni buradaki gibi. hapis filan.
arkadas - aslinda kesmek lazim.
ben - ...
toki çakallığını anlatan twitter flood'u
-
boşverin sosyal konut projesini, bu herifler bana bedava ev verse onu bile almam.
gemide
the conjuring
-
yönetmenliğini james wan'ın yaptığı, başrollerde vera farmiga, lili taylor, patrick wilson ve ron livingston'ın oynadığı 2013 yapımı korku filmi.
bir korku filminden beklenilen her şeyi verebilme özelliğine sahip bir film bu. konunun geçtiği 1970'ler her türlü ayrıntıyla (eşyalar, kıyafetler vs) çok iyi verilmiş hatta film de 16 mm ile o dönemde çekilmiş duygusu uyandırdı bende.
yumurta haşlama makinesi
-
yumurta patlatma makinesi de denebilir. lan geçtim kıvamı mıvamı sağ salim teslim et yumurtayı yeter.
3 tane koydum demin. 3 ün 1 ini aldım.
illalah artık! tertemiz suda kaynatırım.
ek:
oha! 11 tane mesaj gelmiş şu mevzu için. şaka mısınız lan ? 13 senelik yazarım. hiç bir mevzu için bu kadar mesaj aldığımı hatırlamıyorum. 28-30 ocak'ta erkek yazarları mesaja boğuyoruzdan kastedilen bu olmamalıydı.
deliyorum arkadaş deliyorum. deldiğim yerden gene patlıyor. dolaba da koymuyorum ben zaten yumurtalarımı. dolabın üstünde oda sıcaklığında duruyor.
ek2:
tamam patlamıyor amk. makine ile aramda kişisel bir husumet vardı. iftira attım. pişmanım.
acun ılıcalı
-
enver aysever'in sorularına kaçamak ve alakasız yanıtlar verdi, enver aysever de üstelemedi, program bundan ibaret.
bu adam her çıktığı yayında aynı ezberi anlatıyor: "trt ile program yapmadım, trt'ye program satmadım, devlet desteği almadım, demek ki arkamda akp yok".
hacı kusura bakma da demirören grubu trt'ye program yaparak mı medya patronu oldu? doğan grubunun malını mülkünü 1/3 fiyata trt'ye program çekerek mi satın aldı? turkvuaz medya grubu trt'ye program çekerek, kosgeb'den destek alarak mı atv, sabah, takvim, yeni asır, fotomaç dahil tüm ciner grubu'na çöktü?
cidden ne anlatıyorsun sen? türkiye'de yüzlerce gazeteci fişlenip cezaevlerine tıkılırken, daha fazlasına tehditle medyadan el çektirilirken, binlercesi işsiz bırakılırken ortaya çıkıp "ben akp ve rte destekçisiyim" diyip akp'den destek almadığını iddia eden birini kim ciddiye alır? aptal mı var olm karşında senin? halkın tamamını salak mı sanıyorsun sen? herkes survivor izleyicisi mi?
bu ne rahatlık ya?
türkiye nükleer santral olsaydı 280 işçi ölmezdi
-
komple ulkecek geberirdik seklinde devam ettigi takdirde dogru olacak onermedir.
first we take manhattan
-
bu şarkının konusu ve anlamı ile ilgili, 11 eylül saldırıları'nın kehaneti olduğunu düşünen de var, wikipedia gibi "kızıl ordu fraksiyonu'na göndermeler var" diyen de. leonard cohen'in röportajları ve yaşamı incelendiğinde, satır aralarından farklı bir anlam çıkabiliyor.
"they sentenced me to twenty years of boredom
for trying to change the system from within"
cohen'in 14 nisan 1988 tarihli röportajı:
"yeah, these are new songs, huh? maybe lots of people think i didn't write anything after "suzanne." but i wrote one or two songs after "suzanne." here's a song (bkz: first we take manhattan) i wrote 20 years after "suzanne." i had been driven over the edge and i had decided to take matters into my own hand. this is a geopolitical plan. people have asked me what it means. it means exactly what it says."
suzanne, cohen'in 1967 yılında piyasaya sürülen ilk albümü songs of leonard cohen'in ilk şarkısıydı. first we take manhattan; 21 yıl sonra 1987'de kaydedilen ve cohen'in muhteşem bir dönüş yaptığı i'm your man albümünün ilk şarkısı oldu. arada çıkan albümlerinden (büyük ihtimalle plak şirketinden) kendisinin de çok tatmin olmadığı röportajından anlaşılıyor. "i had decided to take matters into my own hand", "kurda sormuşlar neden ensen kalın..." gibi bir açıklama olmuş. "i'm coming now, i'm coming to reward them first we take manhattan, then we take berlin" ile de ayar tamamlanmış.
şair burada;
"ah you loved me as a loser, but now you're worried that i just might win
you know the way to stop me, but you don't have the discipline
how many nights i prayed for this, to let my work begin
first we take manhattan, then we take berlin"
ve şurada da;
"i don't like your fashion business mister
and i don't like these drugs that keep you thin
i don't like what happened to my sister
first we take manhattan, then we take berlin"
müzik endüstrisine seslenmiş gibi duruyor.
şarkının en esrarengiz kısımlarından biri "the monkey and the plywood violin" olsa gerek. şarkıda bu sözden önce "and i thank you for those items that you sent me" diyor ve kahkaha atıyor. maymun ve uydurma bir kemanla imâ edilen, geçimini sağlamak için sokak şarkıcılığı yapanlar olabilir.
19. yüzyılda sokak çalgıcılarının yanında maymunlar gösteri yaparmış. maymun hem dikat çekmek, hem de bahşişleri toplamak için kullanılırmış. şöyle ki: (bkz: http://upload.wikimedia.org/…rinder_with_monkey.jpg) cohen, i'm your man albümüne kadar geçen sürede, müzik endüstrisinin zorladığı, kendisinin pek de hoşnut olmadığı; ancak, geçimini sağlamak için yapmak zorunda olduğu işlerden bahsediyor olabilir.
"remember me, i brought your groceries in", eve alışveriş torbalarını taşıyan çocukları simgeliyor olabilir. bir nevî "bir zamanlar beğenmediğiniz (ah you loved me as a loser, but now you're worried that i just might win) fakir ama gururlu bir genç vardı" anlamı pekâlâ çıkarılabilir. hepsinin ötesinde "ah remember me, i used to live for music", üstadın bütün olayını özetliyor.
"first we take manhattan, then we take berlin"e gelince:
burada da, önce amerika'da, sonra avrupa'da yakalanacak albüm başarısı hedefinden; hedefe ulaşmak için çok çalışıldığından (bkz: i practiced every night) ve artık zamanının geldiğinden (bkz: now i'm ready) bahsediliyor olabilir.
cohen'in 1 haziran 1988 tarihli röportajı:
"but i want to tell you that even though your hospitality is profound it will not detour me from my appointed task which is to take manhattan, then berlin and several other cities..."
olmayabilir de.