hesabın var mı? giriş yap

  • üstteki arkadaş hala işine gelmeyince tokat attı diyor ya. o esnaf kardeşimiz bile dedi tokat yok diye. ama bunu gel de anlat bunlara. buradan manipüle edemezsiniz boşuna beynini yormuşsun yazmak için troll kardeş.

    eyshian nickli yazar uyardı adam belediye çalışanı imiş.

  • duygularımızı ifade edebilmemizi sağlayan merkez. buraya hasar verildiğinde karar verme mekanizmasının da bozulduğunu ve doğru kararlar verilemediğini bulmuşlar (fareler ve doğumda beyni zarar gören çocuklar üzerinde yapılmış çalışmaların sonuçları).

  • ben bunun yapılabilecek en psikopatça olanını denedim. şanssızlığın da peşimi bırakamasıyla daha acı bi şekilde devam etti.

    benim doğum günüm yaz mevsiminde. bu yüzden ben çalışmak için istanbul'da kalırken, tüm arkadaşlarım memleketlerinde olurlar. ben de doğum gününü mal mal evde geçirmeyeyim de, sinemaya falan bi aktiviteye katılayım diye gittim bi bilet aldım. en yakın seans hangi filmeyse gittim aldım, girdim salona.

    "ahhh ne acıı tek başıma sinemaya geldim, şimdi çiftler gelecek, gözümün içine baka baka beraber film izlicekler" diye üzmeye hazırlıyordum kendimi.

    lan kimse gelmedi. 1 kişi bile. koca salonda, doğum günümde tek başıma film izledim amk.

  • kazazedeyi yerinden kaldırmaktan tut kamyon şoförüne saldırmalarına kadar cehaletin resmi olan video. işte cehalet budur. faydalı olacağım derken zarar verir ve zararsız ya da faydalı olanı yok eder.

    edit: have you no sense of decency nickli yazar tarafından aldığım, feodal bir köle zihniyetine sahip olduğuma dair ithamlarla dolu mesajda dikkate değer bir detay vardı. kendisi "hız sınırının 50 üzerinde olduğu her yerde bu yolları o hız sınırına uygun hale getirmeyen akan vergi musluklarını cebine dolduran hırsızlar suçlu" diye bir ibare eklemiş mesaja. bu söylediğinde haklıysa elbette bu yöndeki eksiklik de sorumlulardan biridir.

  • burak yılmaz'ı izlemek; sevmediğin bir partiye oy kullanmak gibi, miden bulanmasına rağmen içkinden son yudumu içmek gibi, düğünde oynamak için aile büyüklerinin ısrarı gibi, otobüste güneş vuran yerde oturmak gibi... örnekler çoğaltılabilir.

  • herkesin hayatının herhangi bir döneminde yaşadığı histir.
    kısaca fenotip=genotip+çevre olduğundan bu biyolojik açıdan mümkündür.
    tek yumurta ikizi iki kız çocuğu düşünün, birini zengin bir aileye diğerini gariban bir aileye teslim edelim. genetik açıdan aynı olan bu iki kızdan zengin aileye giden melis su olsun, gariban aileye giden fatma olsun. melis su mürebbiyelerle büyüsün, özel okullarda okuyup amerika'larda master yapsın. eli sıcak sudan soğuk suya değmesin. çamaşır yıkamak şöyle dursun çamaşır makinesinin nasıl çalıştığını bilmesin. diğer yandan fatma ev işlerini iyice bilsin. çamaşır, bulaşık, temizlikle geçsin zamanı. ortaokul sona kadar okusun mesela. büyüsün (mümkünse) münasip bir kısmete gelin gitsin. birkaç yılda üç beş çocuk yapsın. tüm bunlara rağmen, melis su'nun karaciğerini söküp fatma'ya taksan veya tam tersi çatır çatır çalışır. genler değişmemesine karşın, şartlar tek yumurta ikizi bu kızlardan birini pamuk prensese diğerini yamuk prensese dönüştürür.
    genetik olarak farklı olan ve farklı çevrelere maruz kalanları varın siz düşünün.
    bu nedenle kuvvetle muhtemel herkes farklıdır.

  • alınan yanlış kararlar ve haksız adaletsiz kısıtlamalar nedeniyle geçim sıkıntısı yaşayan bir esnaf cinnet geçiriyor, bazı terbiyesiz ve haysiyetsizler de burada alay edip eğleniyor. size ne desem hoşunuza gider. o yüzden ağzımı bozmuyorum.