hesabın var mı? giriş yap

  • "umarim hic mutlu olmazsin, tekrar aski hic bulamazsin, cocuklarin falan da olmaz" (ıstanbul, 2010)

    ne zaman yine biriyle mutlu olur gibi olsam bu sozu hatirliyorum. sonra isler boka sarinca yine bu sozu hatirliyorum. sen ne pis bir ahmissin

  • şu an 2. bölümünü izlediğim dizi. aman allah'ım!

    başroldeki merve boluğur'un satranç turnuvasındaki o halleri... turnuvalara katılanlar iyi bilirler ki bu satranç zıkkımı kazandıkça zehirler insanı. tam bir ego yükselticidir. kaybedince de hele hele ezilerek kaybedince de tam bir gurur kırıcı.

    gözümü ekrandan alamıyorum oyun sahnelerinde.
    ilerleyen bölümlerde keyiften öleceğim herhâlde. atmosferi çok güzel dizinin ve görüyoruz ki rakibi küçümseme mevzuları hep varmış!

    katıldığım bir öğretmenler arası satranç turnuvasında ilk rakibim gelmemiş, ikinci rakibim de öylesine gelmişti.
    üçüncüsü beden eğitimi öğretmeni idi ve vallahi turnuvadaki tek hâtundu o da. yanında da erkek arkadaşı olduğunu tahmin ettiğim bir zibidi. oyun başladı, baktım hocamız o kadar basite alınacak gibi değil dikkat kesildim oyuna. derken tek bir hatasıyla oyunu kaybetme yoluna girdi.
    zibidi başladı, " hocam bu maç berabere bitsin yenisine başlayın " falan demeye. ben maalesef falan dedikçe bu oyuna müdahale etmeye başladı ve ağzından şu sözler döküldü:

    " hayatım atı çapraz sür, atın gidecek " *

    lan bir kahkaha atmaya başladım az kalsın diskalifiye edilecektim.

    o ana kadar erkekine ses çıkarmayan hocamız da " ya saçmalama ozan çık dışarıda bekle beni allah'ını seversen " falan diye isyan etti.

    çocukluğumdan beri yüzlerce belki de binlerce karşılaşmaya çıkmış; rakibin atını, filini, kalesini, vezirini vs. oyun dışına itmişimdir, o vakit ilk defa bir satranç karşılaşmasında rakibin eşeğini saf dışı bırakmıştım.

    bu da böyle bir anımdır.

  • fakir ekonomist eşittir şişman diyetisyen, olması gerekendir. hem bu adam ben fakirim falan mı dedi bir yerlerde?

    yine çenemizin yorulduğu başka bir başlıktır.

  • (bkz: yaa zekeriya kardeş çok rahat tutukluyordun)

    debe editi: debe editi olayına gıcık olduğum için hep "debe'ye gireyim de bir trollük yapayım" diyordum. nasıl mı, bu entry'yi tamamen değiştirip, tamamen zıt anlamlı bir şeyler yazmak, insanları ekşisözlük'te böyle şeyler nasıl yazılır diye şaşırtmak. mesela:

    -türkiye'yi yıllardır muhteşem bir şekilde yönetip çağ atlatan, hiçbir yolsuzluk ya da yasa dışı iş yapmayan ak parti'ye kurduğu kumpasın cezasını çekmektedir.

    gibi bir şey. ama yapmaya kıyamadım, çünkü zekeriya öz, başka bir şey demeye gerek var mı?

  • (bkz: #72769597) bu entry'de bitcoin sahibi olan kişilerin profilindeki değişimin getirdiği tehlikeler ve çeşitli güvenlik risklerinden bahsetmiştim. çok mesaj geldi, ilgilenenler oldu ama sağolsun günde 2 lira kazanmak için referans link paylaşan, blockchain ile ilgili kutsal bilgiler veren arkadaşlar sayesinde entry baya gerilerde kaldı. ikinci kısmını bu entry'de girmiş olayım.

    --- spoiler ---
    bitcoin mining saldırıları
    --- spoiler ---

    ikinci konu daha teknik arkadaşlar için. mining amaçlı kurumlara ve kişilere yapılan saldırıların yöntemleri. bu kişiler başkalarının kaynaklarını kullanarak ekipman, lokasyon, elektirik gibi maliyetlerden kurtulmak amacıyla ele geçirdikleri sistemleri devasa mining ağlarına dahil ediyor.

    coin mining işi özetle bilgisayarınızın gücünü kullanan bir süreçtir.
    cpu'nuzu ve gpu'nuzu büyük hızlarda hash değerleri hesaplamak için kullanmanızdır. oluşturulan bu hash değerleri kripto para birimi ağında bütünlük oluşturur. mining yapan biri, kripto para birimi ağı üzerindeki işlemleri onaylar ve bu bilgiyi blockchaine yazar.

    e bunun güvenlikle ilgisi ne? bu kadar mining işi yapmak için sahip olmanız gereken gpu gücü bundan 2-3 sene önceki ile aynı değil. artık evinize aldığınız sistemler ateş edecek kadar güçlü olsa bile mining için karlı değildir. örnek vermek gerekirse, aldığınız antminer s9 gibi cihazların harcadığı elektrik, internet ücreti, çıkardığı ses, soğutma sistemleri için yapılan havalandırma yatırımı vs. gibi kalemler karlılığı azaltmaktadır.

    bu arkadaşlar ne yapıyor? mining işini tek bir kaynaktan yapmak yerine ele geçirilen sistemler ve şirketler aracılığı ile yapıyorlar. yani hacklenen sistemlere "hacked by comolokko" yazacakarı yere, sessizce bekleyip mining için kaynakları tüketiyorlar. kripto paraların madenciliğini yapan kişileri tespit etmek için çok sayıda katmanı izlemek gerekiyor. en basiti, evinize hırsız girmesi gibi, fiziksel olarak veri merkezine erişmek. yüzlerce sunucu ve ağ cihazı barındıran kabinlerin olduğu, çok kaliteli soğutulan sunucu odalarına mining cihazı yerleştiren, sunuculara taşınabilir mining usb'leri takan, gerekli konfigürasyonları yapan insanlar var. zaten koca şirkete ayda 10.000 lira elektrik faturası geliyor, klimalarla oynayan menapoz teyzeler sürekli fatura tutarını değiştiriyor. 11.500 lira olması kimin gözüne batar?

    önceki entry'de dediğim gibi, güvenlik kuralları kanla yazılıyor. yaşanan vakalar olmasa kimse o sunucu odalarını o kadar sağlam korumaya çalışmaz. öncelikle fiziksel erişimi ve sunucuların bios konfigürasyonlarını düzelemen lazım. yazarken fark ettim, sadece az önce özetlediğim madde hakkında onlarca farklı risk yazılabilir. denetim eksiklikleri, işletim sistmi ve ağ seviyesinde eklenebilecek kontroller, sunucu odasına girerken gösterilen kartlar vs. onlarca konu düşünülebilir.

    ağ seviyesine inelim. ne yaparsan yap, bu üretilen kripto para birimleri internet üzerinden sisteme dahil olmalı. yani ele geçirilen ağınız üzerinden bir takım istekler geçmek zorunda. mining işini yapan kişiler elbet belirli mining poollar ile iletişime geçmek zorunda. öncelikle sisteminizden en popüler mining pool'lara yapılan erişimleri izlemek gerekir. tabi ki bu erişimleri gizlemek adına tor veya ssh tünelleme gibi yöntemler ile yapılan erişimleri de gizlemek mümkün. yazdıkça kendimi çürütüyorum, ne yapsanız kaçabilirler aslında. o öve öve bitiremediğimiz sistemleri atlarmak ne kadar da mümkün aslında.

    ilave olarak 8333 gibi bitcoin ile anılan portları izlemek, ağ trafiğindeki anomalileri izlemek, elinizdeki sistemlerin ısı ve işlemci değerlerini izlemek bu gibi saldırılara maruz kalıp kalmadığınız hakkında bilgiler verebilir. özetle personelinizi de, içerideki ağ trafiğini de izlemek ve kontrol etmek çok önemli. binlerce kişinin çalıştığı bir şirkette herkes bu işleri yapmaz, bir gün sadece bir kişi yapar, haber olursunuz.

    bu entry atladığım tehditleri yazmak üzere editlenir mutlaka. bu risklerin sınırı olmadığını ve sürekli saldırılara karşı korumaların güncellenmesi gerektiğini unutmamak gerekir.

  • bir gün beykoz'da hatalı park yüzünden aracım çekilmişti. çekilen otoparktan aracı teslim aldıktan sonra semte yabancı olmamdan dolayı benim gibi ceza yiyen diğer araçları otopark çıkışında takip etmeye başladım. 3-4 araç artarda 100 metre gittik gitmedik trafik polisi çevirdi konvoyu. meğer o gittiğimiz yol ters yönmüş. tekrar ceza yedik.

  • cotard sendromluların bazıları, ölü olduklarına inandıkları için yemek yemeyi de gereksiz gördüklerinden açlıktan ölürlermiş. bakımlarının en zor yanlarından biri düzenli beslenmelerini sağlamakmış. bir başka ölüm nedeni de, 'yürüyen ceset' olmaktan kurtulmak için bedenlerini asitle vs. yok etmeye çalışmalarıymış.