ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ambulansı durdurup sorgulayan vatandaş
-
gerizekalı bir primatın yaptığı iş. ambulans boş da olsa yol vereceksin. o araca ve içindekilere ne zaman ihtiyaç olunacağı belli olmaz.
aziz yıldırım'ın motosikletli ile tartışması
beypazarı maden suyu
-
san pellegrino, perrier vs gibi global rakiplerini denemiş, düzenli içmiş birisi olarak işin kimyasal içeriğine o’suna bu’suna girmeden söylüyorum onlardan katbekat daha lezzetlidir
bartu küçükçağlayan'ın sahnede etek giymesi
-
kendisini sevmediğim için yaptığı her şey itici geliyor. başka biri yapsa hoşuma giderdi.
katarlı gençlere türkiye'de sınavsız tıp hakkı
-
katarlı müslüman genç kardeşlerimize sağladığımız imkanlardan biridir. gelip tıp okusunlar sonra bizi tedavi etsinler. evet yapsınlar bunu. benim oğlum 1 yıldır yarın gireceği sınava hazırlanırken, onlar gelsin sınavsız doktor olsunlar. 3-5 swap karşılığında ayarlarız bir şeyler.
iki elimiz iki cihanda yakanızda olacak.
ayrıca protokolde katarlı misafir personel ve yakınları ile katarlı öğrencilerin mümkün olan hallerde askeri hava/kara ulaşım araçlarından ücretsiz istifade edebilecek. askeri orduevi ve misafirhanelerden de yararlanabilecekler.
kaynak
edit:ekleme
edit2: birçok arkadaştan mesaj alıyorum. çocuğumun sınava girmesine inanmayandan tut cahilce muhalefet yaptığımı düşünene kadar. biz zaten çocuğumuz için stres içindeyiz ekmek aslanın midesinde. bu işlemin normal her ülke için uygulandığını söyleyenler var, az empati yapın bu haberi okuyunca ne hissedersiniz. daha önce bu ülkeye yapılan birçok imtiyaza rağmen nasıl olumlu düşünelim.
edit3: diş hekimliği ve eczacılık için de aynı şeylerin olduğunu yazmamı isteyenler var. bu konuda bilgim yok. (sonradan habere eklenmiş)
edit4: msb açıklama yapmış kaynak
editson: sevgili gençler, romalılar, ben sabah bir haber gördüm. aynen başlıkta yazdığı gibi. içinde askeri maskeri filan yazmıyordu. aynen okuduğum gibi anladım. bana okuduğunu anlamamışsın demeyin. ben sabah yazanı net anladım ve anlattığım durumdan dolayı sinirlendim. resmi gazeteyi de vakit bulursam okuyacağım. bana düzelt diyorsunuz, ben neyini düzelteyim. öyle yandaş medyaya böyle muhalif gazete.
*güzel dileklerini yazan tüm arkadaşlara çok teşekkür ederim.
eski sevgilinin attığı mesaja alternatif cevaplar
-
-dun gece senı ruyamda gordum
-gorebılecegın tek yerde gormussun zaten
ayçiçeği yağı
-
(bkz: ayçiçek yağı fiyatlarının çıldırması)
(bkz: ayçiçek yağına getirilen satış sınırlaması)
(bkz: 5 mart 2022 ayçiçek yağı kuyrukları)
(bkz: carrefour'da ayçiçek yağı kavgası)
vesaire vesaire... başlıklarda yazan olayların hiçbirini hakketmeyen, üretiminde kullanılan petrokimyasallar bir yana, yemek yaparken en ufak bir işleme, en kısa sürede en hafif bir ısıya maruz kaldığı zaman dahi reaktive olmaya başlayan yağ değil katran, gıda değil zehir ve yukarda yazılan türden olaylarda insanlar resmen bile isteye kendilerini hasta etmek için birbirini eziyor.
öncelikle belirteyim kimyager, biyolog, doktor vb... bilim insanı değilim, ama mesleğim gereği pazarlamadan ve bilinçli tüketimden anlarım. sırf bu yüzden üni.de kendi evime çıktığımdan ve ebeveynlerimle beraber o dönemlerde ahmet aydın vb... gibi doktorların kitaplarını okuyup üzerine düşünmemizden beri, yaklaşık 15 senedir tüm kızartmalarda riviera zeytinyağı kullanırım. fakat şu ayçiçek yağı çılgınlığı yaşandığından beri tekrar bir araştırmaya giriştim ve 2010'lu yıllardan 2019'a kadar, muhtelif kuruluş ve ülkelerde yapılmış, sırf kızartmalar ve bunlarda kullanılan yağlar üzerine 'bilimsel' araştırmalara rastladım.
son 2-3 gündür bunlarla yatıp kalktım ve yaptığım çıkarımları kendim bizzat deneyerek doğruladım. sona eklerim araştırma linklerini.
elbette ki burda yazacaklarım bazı gönlü zengin suserler çok öncelerden özet olarak yazmışlar fakat pek sallayan olmamış. o yüzden konuya dönersek ben de kendi 'abstract'ımı yazayım da insanlar belki biraz uyanıp sağlığını düşünmeye başlar ve varını yoğunu dandik "makine" yağlarına yatırmayı bırakır.
olay şu;
onlarca araştırmada olabilecek tüm kızartma koşullarında (ev koşullarını canlandıran düşük miktarlarda kısa süreli orta-yüksek sıcaklıklarda pişirmeler ayrıca lokanta, zincir fastfood gibi mekanlarda kullanılan "deep frying" teknikleri de dahil) farklı zaman aralıklarında ve ısıtıp-soğutup tekrar tekrar kullanımlarda çeşitli yağların içinde pişirilenlerle ne kadar reaksyona girdiği, sıcaklıktan ne kadar dejenere olduğu ve içindeki gıdalarda ne kadar iz bıraktığı gibi ölçütlere defalarca denenerek bakılmış. çıkan sonuç ise;
kızartma yapılan yağı seçerken içindeki tekli doymamış yağ (mufa) ların, çoklu doymamış yağ (omegalar, 3, 6 vb... ya da pufa) lara olan oranına bakılmalıdır ve mufa bakımından zengin yağlar, ısıya genel olarak daha az tepki verdikleri, daha uzun süreli ve daha yüksek sıcaklıklarda, çoklu tekrar kullanımlarda daha az dejenere oldukları ve gıdalarda daha az iz bıraktıkları için tercih edilmelidir. fındık yağı, yer fıstığı yağı, sızma, soğuk sıkım veya naturel, birinci zeytinyağı vb... yağlar mufa zengini yağlardır ve kızartmalar dahil her tür yemekte rahatlıkla, eğer içindeki gıda koku-aroma bırakmayan bir gıdaysa ortlama 2-3 kez tekrar bozulmadan veya gözardı edilecek kadar küçük bozunmalarla kullanılabilir.
araştırmalardan bir tanesi ve en güncelinde ülkemizde bulunmayan bir mufa zengini yağın yukarda yazılanlardan çok daha sağlıklı olduğu bulunmuş, o yağ da deniz alglerinden elde edilen ve neredeyse yüzde yüz mufa içeriği barındıran "yosun yağı" olduğu yazılmış. ondan sonra gelen -kızartma için- en sağlıklı yağlar ise sızma zeyitnyağı ve kanola yağı (!) olmuş. evet şu bildiğiniz, bir zamanlar tu kaka edilen, gdo sınıfına dahil o güzel görünümlü sapsarı narin çiçeklerin yağı 3. sağlıklı ve dayanıklı yağ olarak belirlenmiş. bunlardan sonra gelenler ise fındık, yer fıstığı gibi kabuklu meyvelerden çıkarılan yağlar olmuş. başlığımızın sahibi ayçiçek yağı ise içindeki pufa'ların mufa'lara göre daha fazla olmasından ve daha ilk ısıtmalarda reaktive olup gıdaları daha fazla dejenere ettiğinden, yanma/kaynama dercesi yüksek olmasına rağmen bu sıcaklığa erişmeden çok önce içinde epoksi, akrilat vb... farklı sınıflarda plastiğimsi moleküller oluştuğundan mısır yağıyla beraber en sonda yer alıp en sağlıksız ve kalitesiz yağlar olmuşlar.
fakat sonuçlandırmadan önce biryağ'a payesini vermek gerekir, 2008'li yıllarda gdo teknikleriyle üretilmiş farklı bir ayçekirdeği tohumundan "olem "adıyla mufa zengini bir yağ üretmeyi başarmışlar fakat şu an iç piyasada esamesi okunmamasına rağmen kendi sitelerinde ürünler başlığında halen görülebiliyor. benim tahminim halen ihracat ürünü olarak satıldığı, keşke eskiden olduğu gibi bu tip yenilikçi ve sağlıklı yaklaşımları iç piyasada da görebilsek. eğer ki bulabilirseniz yeşillendirin de herkes faydalansın.
https://www.trakyabirlik.com.tr/…iryag-olem-foy.pdf (içindeki mufa miktarına dikkat)
sonuç olarak, ülkemizde bulunan yağlardan en sağlıklı ve kızartma için en uygun olanı zeytinyağıdır. rivieralar tahmin edildiğinin aksine daha çabuk kaynar ve gerçek zeytinyağı sayılmazlar. eskiden olan avantajlı fiyatları da günümüzde pek kalmadığı için tercih edilmesi gereken etiket ve markadan bağımsız olarak sızma zeytinyağlarıdır. zararsız tekniklerle üretilen veya sıkılan en ucuz zeytinyağı, en pahalı ayçiçek, mısır vb... yağlardan daha faydalıdır.
kendi hücrelerine ve karaciğer vb... gibi organlarına eziyet edip son kullanma tarihini öne çekmek istemeyen, kendi sağlığını ve ailesini düşünen herkes, her türlü sıcak-soğuk yemek ve kızartmalarda (mufa/pufa oranını kontrol ederek) zeytin yağı kullanmalıdır.
edit: beklediğimden çok ilgilendiniz, favladınız, hepinizin merakına sağlık!.. sabırla okuduklarınızın hepsi doğru bilgilerdir, sevdiklerinizle paylaşın, bilgiyi büyütün, bilenleri çoğaltın. bunları yapın ki bedenleri daha sağlıklı hale gelecek insanlar paralel olarak akıl sağlıklarını da geri kazansınlar... bir wellness furyası kopsun gitsin arşa kadar...
önemli not: önceden belirtmediğim için şimdi söylememde fayda var. tabii ki bulabileceğiniz en ucuz zeytinyağı diğerlerinden daha evladır fakat (bkz: tağşiş) yani sahte olmadıkça... içinde bulunduğumuz gibi zor zamanlarda sahtecilik, stokçuluk ve sömürgenlik artar, seçimlerinizi hassasiyetle yapın. ayrıca yine belirtmeliyim ki aşağıdaki kaynaklarda deneylerde kullanılan zeytinyağlarının nerdeyse hepsi "extra virgin" doğal yöntemlerle sıkılmış-üretilmiş sızma yağlar... elbette ki riviera veya pirina yağları da sağlık açısından diğerlerinden öndedir fakat kullanışlılık ve lezzet açısından -eğer rahatça alabiliyorsam- her zaman sızma yağları tercih ederim.
büdütttt: veeee geldi gelmekte olan!.. en garde!.. (bkz: profesöründen patates kızartması sırları)
kaynaklar:
https://prod-olivewellness.s3.amazonaws.com/…om.pdf
https://sci-hub.se/10.1016/j.foodres.2016.03.033
https://www.nature.com/…474a-866a-c04350a1d0d0#sec8
tayyip'in çağrısına uyan akademisyenin isyanı
-
tayyip'in cagrisina uyup da türkiye'ye dönmeye karar verecek kadir akilli(!) bilimadami da... ne bileyim...
12 ağustos 2014 gaziantep olayları
-
ulan yapmayayım şöyle diyorum, kendimi tutmak istiyorum, olmuyor.
o suriyelileri getiren malum kişiye yalakalık yapmak için berkin elvan'ın annesini yuhalayanların şehrinde çıkan olaylardır.
8 mart 2014 malezya hava yolları uçak kazası
-
avustralyalıların da saçmalama konusunda inceden malezyaya yanaştığını görüyoruz.
şimdi avustralyalılar geçen gün "biz bişey bulduk galiba" dediler. "ama bulduğumuz yer itin öldüğü yer. dünyanın en izole, en alakasız ıssız yeri" dediler.
şimdide diyorlar ki, " bulduğumuz şeyler bölgeyi yoğun olarak kullanan gemilerden düşen paletlermiş".
nasıl oluyor abi şimdi bu.
lan bulmak istemiyorsanız söyleyin amk. gelip biz arayalım. konyaaltı sahilinde az yunus bisikleti sürmedik zamanında.
cb korumalarının avukata saldırdığı an
-
sonradan konuşan tip var ya hani "onun yaptığı da ayıp" diyen kişi .
işte bu tip zurnalar yüzünden bu haldeyiz
anında güçlüden yana olur bu tipler.
üşeniyorum öyleyse yarın
-
bugünün işini itinayla yarına bırakanların mottosu.