hesabın var mı? giriş yap

  • ikinci dünya savaşı ufuktayken ingiliz hükümeti, yaklaşan çatışmaları planlamak ve gıda kaynaklarını güvence altına almak gibi zorlu kamu hizmetleri ile karşı karşıyaydı. savaş başladığında ve ingiltere şehirleri bombalandığında, 47 milyonluk bir ulusun nasıl besleneceği en büyük endişelerinden biriydi.

    1939 yılı yazına gelindiğinde nazi almanyası ile savaşın kaçınılmaz olduğunun görülmesi ile gıda tayınlama planları öncelik kazandı. ingiliz hükümeti bir broşür hazırlattı, bunların ulusal gazetelerde ve bbc'de yayınlanmasını sağladı.

    broşürde, evcil hayvan sahiplerinin kıt olan erzaklarını, evcil hayvanları ile paylaşarak yetersiz besleneceklerinden ya da hayvanların açlıktan ölmek üzere terk edileceğinden endişelerini belirterek resmi tavsiyelerde bulunuldu.

    bu tavsiyeler, evcil hayvanların şehirlerden kırsal bölgelere gönderilmesi gerektiğini, bu mümkün değil ise "uyutulmalarının en iyi tercih olacağını" belirtiyordu.

    eylül ayında savaş başladığında, binlerce evcil hayvan sahibi, savaş sırasında ülkelerine destek olmak amacıyla evcil hayvanlarına ötenazi yaptırmak için hayvan barınaklarına akın ettiler.

    bir kilometreden uzun kuyruklar oluştu, kloroform kaynakları tükendi. savaşın ilk günlerinde, ulusal köpek savunma birliği'nin, o zamanlar "eylül soykırımı" (september holocaust) olarak adlandırdığı olayda tahminen 400.000 ila 750.000 köpek ve kedi öldürüldü.

    tail-wagger adlı dergide yayınlanan bir anma duyurusunda: "savaş sırasında acı çekmemesi için, 4 eylül 1939'da uyuttuğumuz tatlı ve sadık dostumuz lola, 2 yıl 12 hafta gibi kısa ama mutlu bir hayat geçirdi. bizi bağışla küçük dostum" yazıyordu.

    evcil hayvan sahiplerinin verilen tavsiyeye bu kadar bağlı olmasının sebebi, bazıları için gıda kaynaklarının tükeneceğinden korkmak olsa da, bazıları için, savaş zamanı evcil bir hayvana sahip olmanın, lüks ve yurtseverce bir şey olmadığını düşünmeleriydi. iki düşünce de hükümet propagandaları ile pekiştirildi. bazıları ise sadece paniklediler ve sürüye katıldılar.

    oysa bu katliam gereksizdi, ocak 1940'a gelinene kadar gıda kısıtlaması (karne uygulaması) devreye alınmayacaktı ve the blitz'in etkileri henüz görülmemişti.

    bazı evcil hayvan sahipleri daha sonra, evcil hayvanların değerli bir arkadaşlık sağlaması ve özellikle de kedilerin haşere kontrolü sağlaması nedeniyle eylemlerinden pişmanlık duyduklarını açıkladılar.

    eleştiriler kısa bir süre sonra basında yer almaya başladı ve kasım 1939'a gelindiğinde, the times, "halen çok sayıda evcil hayvanın onları hayatta tutmanın elverişsiz olmasından farklı nedenlerle (sahiplerinin sorumluluktan kaçması) katledildiğinin kanıtları bulunuyor." şeklinde eleştirel bir haber yayınladı.

    hayvan hakları dernekleri ve tanınmış hayvanseverler beklendiği gibi protestolar gerçekleştirildi. "battersea köpek evi" (bugün köpek ve kedi evi olarak halen faaliyettedir) 145.000'den fazla köpeğin imdadına yetişti ve hayatlarını kurtardı.

    bugün, londra'da hyde park'ta bulunan "savaştaki hayvanlar anıtı" (animals in war memorial) ile ingiliz ve müttefik kuvvetlerinin yanında hizmet ederken ölen hayvanlar için bir saygı gösterisi yapılsa da bu utanç verici hayvan katliamı için henüz yapılmış bir anıt bulunmuyor.

    kaynak: bbc science focus

  • bendenizdir. sürpriz biçimde o gün buluştuk, 12,5 sene önceydi cebimde çok az para olduğunu aklıma getiremeyecek kadar heyecanlanmıştım. hesabı buluştuğum o kıza ödettim. üstelik 20. yaş günümdü. yaş bir durumdu. 20 ekimde, 20. yaş günümde aşık olduğum kızla ilk defa buluştuğumda hesabı ona ödettim.
    fena mı oldu? evlendik, hesabımız ayrı gitmedi. bir hafta sonra da bir çocuk katılacak bize. iyi ki ona ödetmişim o hesabı.
    sonra nasıl ikinci randevu için bu defa benden diye bahane yaratırdım...

  • en önemli kuralı şudur: sevdigin mesleği yap. işini sevmiyorsan bırak ve sevebileceğin bir iş bul kendine.
    * gün içerisinde ne kadar arazi olursan ol, i$e asla ama asla geç kalma ve i$ten asla ama asla ilk cıkan da sen olma.
    * işini ne kadar iyi yaparsan yap mutlaka etrafında seni çekemeyenler olacaktır. ilk ba$larda yüzüne güleceklerdir, sakın kahramanlık yapma, kimseyi kar$ına alma.
    *ne olursa olsun, yerden göge kadar haklı da olsan, yönetim kadrosundan birine topluluk içinde hoşuna gitmeyecek davranı$larda bulunma.
    *dünyanın en mükemmel çalı$anı sen degilsin, her işe elinde tuz ile atlama. sadece yanındakilerle iyi geçin. ortaya nifak tohumlari ekme yeter.
    * herzaman $ık giyin, elin yüzün düzgün olsun. .

    * torpille gelenlere sinir oldugunu asla belli etme. ya da belli et için rahat edecekse. nasılsa bir işe yaramayacak.
    * herşeyi akı$ına bırak. gereksiz yere strese girmekten çekin. işin tadını cıkarmaya bak
    * i$yerinde yeniysen seni başkaları ile * mukayese edeceklerdir. senden daha fazla çalıştıgını ve i$inde çok iyi oldugunu söyleyeceklerdir. sakın inanma senden önceki muhtemelen hiçbir i$e yaramayan salağın tekidir . gidişine çok sevinmişlerdir ama seni de gaza getirmekten çekinmezler. sakın benim için de iyi dü$ünsünler diye kendini hırpalama. bildigin i$ini yap.

  • tartışmayı çok sevmeyen bir zihniyettir:
    -abi imparatorluğun adını "çelik kartallar" koysak, öyle havalı bir isim...
    -olmaz
    -peki şeye ne dersin, "anadolu aslanları"?
    - ı ıh, kılıç aslan'ı getirir akla.
    -hıh buldum, demir pençeler imparatorluğu olsun...
    -olmaz dedik ya
    -e sen bir şey söyle bari
    -osman diyelim biz ona
    -ama...
    -evet, osman iyi.
    -peki abi.

  • ne güzel yıllardı…ankara'da sırayla odtü, hacettepe/beytepe ve bilkent kampüslerinde şenlikler olurdu.hepsine giderdik, ne sanatçılar gelirdi…şebnem ferah,kenan doğulu, yeni türkü, manga, mor ve ötesi, gece yolcuları, teoman, duman, feridun hatırladıklarımdan.şimdi hiçbir şeyin tadı yok, çok yazık gençlere üzülmemek elde değil…

  • hayatimda gordugum en sacma icat.
    bir kere ben sucugu nerede kullanirsam kullanayim ince daire seklinde severim.

    hadi beni gectim reklamdan yuruyeyim; yahu kuru fasulye yapmaya usenmemisim de sucugunu dogramaya mi usenecegim ?
    fasulyeyi islamisim, duduklude haslamisim vs tum eziyetini cekmisim de sucuklarimi kup haline getiremeyecegim ?

    hayret bir sey.

  • çekiçi (ya da keseri), tam çekirdeğin ortasına değil de, protonlarla nötronlar arasındaki küçük boşluklara denk getirecek şekilde ve hayvani bir güçle vurabilirseniz, gerçekleşecek olan hadisedir. peki hiç kimse denk getiremiyor mu da, sanayideki bir dayının ya da bir hurdacının atomu parçaladığını işitmiyoruz? çünkü, çekiçi doğru yere denk getirmek trilyonda birden bile küçük bir olasılık. ayrıca, o söylediğimiz hayvani güç de bir hayli fazla. iki üç adamın kuvvetinden fazladır bana göre. bunu laboratuarlarda yapabilirler aslında ama çok büyük patlama olur, her taraf tarumar olur diye bilim adamları çekiniyorlar. devlet de izin vermez zaten...

  • (bkz: rakı)
    içme adabı
    rakı içen kadın çekiciliği
    rakı sofrasının kutsallığı
    tüm bunlar anlamsız bir çok içkiden farkı olmayan bir içkiye yapılmış milliyetçi böbürlenmeler olarak görüyorum.
    ve evet dünyanın en gereksiz övüncü de bu sanırım.

  • az önce aşağıdaki gibi bir diyalog yaşanan program ;

    - nerelisin ?
    - izmir.
    - neresinden ?
    - manisa.