hesabın var mı? giriş yap

  • 93m ile mecidiyeköy'den zeytinburnu tarafına ilerliyorum. sağımda, pencere kenarında bir kız oturuyor. önümde en son durakta binmiş bir kız oturuyor. onun yanında da bir erkek ama belli fırlama biraz. bu kişiler, bir birlerine tamamen yabancı.

    e5'te seyir halindeyken sağ tarafımızda, çok alakasız bir yerde, havai fişekler patlamaya başlıyor, tabii herkes dönüp izlemeye başlıyor. o arada ön çaprazımdaki fırlama, yanındaki kıza dönüyor birden ve "bak sen yanıma oturdun diye havai fişek gösterisi yaptırıyorum" dedi, herkes gülmeye başlıyor ve ben o arada havai fişeklere doğru sağa dönüyorum, tabii doğrultu olarak yanımdaki kıza bakıyorum da zannedilebilir. o anda kız benim ondan tarafa baktığımı görünce bana dönüp "o kadar zaman oldu, yanımda oturuyorsun, hiç havai fişek patlatmadın" dedi. bu arada hal-i hazırda gülmekte olanlar yerlere düşmeye başladılar. ben ne diyeceğimi bilemez halde, kem küm ettim biraz. insana böyle de yüklenilmez ki!

  • şirket içinde kovulma eşiği akşam çıkarken sandalyesini yamuk veya masasını dağınık bırakması olan (abartmıyorum) çalışanların yaptığı videodur.üç sene önce toplu olarak tazminatsız kovulan arkadaşlarınızdan utanın bari diyeceğim de sizin de işgüzar yöneticilerin kurbanı olduğunuz videodaki yapmacık hareketlerden belli zaten.

  • sosyal medyayı kullanan ilk cumhurbaşkanı olduğu söyleyen abdullah gül'e twitter üzereinden şunları söylemiştir;
    "sayin @cbabdullahgul hicbir zaman tarafsiz olmadiniz.
    sadece (mış) gibi yaptiniz. sadece tasdik makamiydiniz.
    sivil hayatinizda basarilar."

  • insanın içini acıtan koalalar.

    lan zaten üşengeçin tekisin, kırk yılın başı böyle bir şey yapıyorsun. az dikkatli tutunun şu ağaca.
    yavrım ya, düştükten sonra da aşşağıdan hala sesleri geliyor.

    bi de alttaki youtube'a yükleyen adamın açıklamalarını okudum, 6 metreden düşmüşler ama ciddi bir şey yokmuş. ertesi gün devam etmişler atraksiyona.

    üzücü.

  • cok guzel bir video olmuş. bence mantıklı. linç falan yemezler.
    "nereden baksan elinde kalıyor " sözünün açıklaması adeta.

  • lisede bir arkadaşımın ismiydi *. anlamının "yanlışlıkla" olduğunu öğrendiğimde bir anne babanın nasıl bu kadar açıksözlü olabileceğine aklım ermemişti.

  • leonardo dicaprio'nun ödülü aldıktan sonra debe editini basıp araya küresel ısınma ve çevresel duyarlılık konularını da sıkıştırdığı tören.

  • 1720 yilinda kuzey amerika'da bugun kendi adlariyla anilan ottawa nehri civarlarinda yasyan ottawa kabilesinden bir babanin ve chippewa kabilesinden bir annenin oglu olarak circa'da dunyaya gelmis. babasinin meslegi nedeniyle(kizilderili) great lakes diyarinda gezmedigi vadi, gormedigi orman kalmamis. bircok kaynak 1755 yilinin pontiac'in ottawa kabilesinin sefi oldugu yil oldugunda muttefik. abdnin kurulusundan onceki donemde kitaya gelen avrupalilarla kizilderililerin(indian) iliskilerinin tarihindeki en unlu bir kac kizilderili onderinden biridir. bugun tarihcilerce kendi adiyla anilan pontiac isyani'nin bas kahramanidir. fransizlarla iyi ticaret iliskileri olan bu bolgedeki(bugunku ohio, illinois, michigan ve kuzey bati new york) kizilderililer, ingiliz-fransiz mucadelesinde genelde fransizlardan yani tavir almislar, ingilizlerin ilerleyip fransizlar karsisinda ustunluk sagladikca ve ingiliz yerlesimciler bu bolgede yayildikca evlerini ve ticari gelirlerini kaybedecekleri endisesine kapilmislar. iste bu donemde subat 1763'te unlu paris antlasmasiyla fransizlar pes ederek kuzey amerika'daki butun kalelerini ingilizlere birakirlar. ancak trajik olan bu antlasmadan haberi olmayan pontiac'in anlasmadan 3 ay sonra mayis 1763'te detroit kalesine saldirarak isyani baslatmasi olmustur. yakin cag kizilderili tarihindeki en karizmatik seflerden biri olan pontiac, inanilmaz organizasyon yetenegi ve kendisine atfedilen dini karakterin etkisiyle yine kizilderili direnisinde az gorulen bir sekilde basta shawnee, munsee, wyandot, seneca, huron, chippewa ve delaware kabileleri olmak uzere 30'a yakin kabileyi liderligi altinda toplamayi ve isyana katmayi basarmis. isyan, bir onceki cumledeki trajediye donecek olursak, subattaki paris antlasmasindan haberi olmayan ve surekli olarak fransizlarin kendisine yardima gelecegine inanan pontiac'in aci gercegi ogrendigi ekim 1763'e kadar hizla yayilarak yer yer basarili olmus ancak bu tarihte fransizlarin ingilizlere anlastiginin ve bir daha donmemek uzere cekildiklerinin ogrenilmesi sonucundaki moral kaybiyla ivme kaybetmis. 1764 yilinin sonbaharina kadar yerlesimcilere, ingiliz tuccarlara ve ingiliz kalelerine saldirlar gerceklestirilen pontiac'in isyani 1764 sonbaharinda sona ermesine ragmen 1766 yilina kadar teslim olmamis. daha sonra 1766 yilinda kendisine bir takim garantiler verilmesi uzerine ailesiyle maumee nehri dolaylarina cekilmis. tarihteki bir cok onemli sahsiyetin yasadigi aci sonu o da yasamis, kendi soyundan birinin elleriyle. 1769 yilinda cahokia'da (bugunku st. louis yakinlarinda) kurk satisi yaparken yanina yaklasan kaskaskia yerlilerinden bir peoria tarafindan(ki daha sonra pontiac'i oldurmesi icin ingiliz tuccarlardan para aldigi ortaya cikmis) oldurulmus, ruhu sonsuza kadar kosmak uzere ulu manitu'nun cayirlarina yukselmis. avrupalilara karsi olusturmayi cok arzuladigi kizilderili koalisyonu ise bazi basarili denemelere karsin hicbir zaman gerceklesemedi. korkularinda hakli cikti. topraklari ve yasamlari ingilizlerin eline gecti. bir konuda sansliydi. adinin bir otomobil markasi olmasini ve adi anildiginda kendisinden cok bu otomobilin hatirlanacagini gorecek kadar yasamadi.

  • herkes öğrenip yapana kadar iğrenç bir kamu spotunun her aptal saptal sabah programı ve diziden önce, arasında ve sonrasında gösterilmesi.

    metroya binerken ve durağa gelmeden önce anons yapılması

    bunu yapmayı bilenlerin yapmayanları uyarması, ses çıkarması, ya da sadece sabırla yapmaya devam etmesi.

    unutmayın ki, bir şeyden hoşnut değilseniz "if you can't beat 'em join 'em" politikasıyla bir şey değiştiremezsiniz.