hesabın var mı? giriş yap

  • link
    görsel: https://ibb.co/tbcdsz1
    görsel2: https://ibb.co/cwwn1w7

    'made in turkey' yazan hiçbir ürünü ülkeye sokmama kararı almışlar...

    ee ne oldu arap kardeşliği, ne oldu arap ortaklığı? başta istanbul olmak üzere birçok ilde arap yatırımcılara güvenen hükümet yine mi kandırıldı?
    birkaç gün önce afişlerle suudi arabistan'ın milli gününü kutluyorduk, ne oldu da ambargo yedik?
    arap yarım adasında bir dostumuz katar kaldı sanırım, o da bir iki yıla kazık atar kandırır bizi.
    siz bu kafayla ülke yönetmeye devam edin, bu şekilde ne döviz düşer ne de bu ülkeye refah gelir. bütün yabancı yatırımcılar tek tek çekiliyor ülkeden.
    b*kumuzda boğuluyoruz, az kaldı...

  • yine kendilerine yakışan bir açıklama yapmışlardır. yanlarındayız. asla pes etmeyeceğiz.

    "türkiye cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, terör örgütü kurmak veya yönetmek, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde görevlendirilenlerin görevlerini yapmalarına engel olma, kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme, bunların hareketlerine katılma, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma, görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme."
    ne mutlu bizlere ki, isnat edilen bu suçlamalar içerisinde halkı gece - gündüz, çoluk - çocuk, genç - yaşlı demeden gaza boğmak yok !
    bir tenhada acımasızca, hunhar bir şekilde bir genci döverek öldürmek yok !
    "üç tane sıktım" yok !
    çatıdan adam atmak yok !
    ondördünde fırına "ekmek" almaya giden kara kaşlı bir fidanın onbeşinde, onaltı kilo toprağa verilmesi yok !
    hırsızlık, yolsuzluk yok !
    "bir eylemin ahlaki değerini eylemin sonucu değil, eylemin ardındaki niyet belirler."
    yukarda yer alanlar kimin niyetinin ne olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
    hayatın kendisini gerçeğe çok yakın kılmak gibi bir derdi yoktur, hayat gerçeğin ta kendisidir.
    16 aralık'ta deplasmana gidiyoruz;
    adalet için, hukuk için, vicdan için, ülkemizin yarınları için gidiyoruz.
    van'da üşüyen, soma'da ağlayan çocuklar için...
    sokak köpekleri için, yetimler için, yaşlılar için gidiyoruz.
    karadeniz'e dere olmak için gidiyoruz.
    bizi kanser eden bu hukuksuzluğa ilik bulmak için gidiyoruz.
    tribüne çıkmak bizim için bir davadır, beşiktaş davasıdır.
    gittiğimiz her yerde bu dava için haykırmaktan geri durmayız.
    16 aralık deplasmanında da o mahkeme kürsüleri bizim için insanlığın davasını haykıracağımız bir tribündür.
    bu süreçte bizlerden desteğini esirgemeyen herkese teşekkürü bir borç biliriz.
    asla pes etmeyeceğiz, haramilerin sofrasına diz çökmeyeceğiz.
    çarşı"

  • star wars ve lotr'u, twilight gibi bir şeyle aynı cümle içinde görüp kahrolan kişiden hallicedir.

  • ulan ne izlemişim de aklımda kalmış be.. yazılmayan bir şeyi de yazayım bari :

    bbg melih'in göztepeli, eray'ın ise karşıyakalı olması. ikisi de izmirliydi evet.

  • biri bana soruyor "onun yazımı böyle değil miydi?" diye. tdk'nın doğru kabul ettiği yazıma link vericem. link sadece tek kullanımlık. biriyle paylaşınca arama sayfasına geri dönüyor. o yüzden insanları kelimelerin doğru yazımları konusunda bilgilendiremiyorum.

    açıkçası tdk'nın "aman kelimelere direkt link verilmesin" diye üstüne titrediği bu konuyla hedeflediği şey ne acayip merak ediyorum. çok uzun zamandır da böyle bu arada. hatta ekşi sözlük'ün araştır kısmında tdk olmamasının sebebi de bu. şimdi iyice geliştirmişler sistemi.

    uygulanan tedbirin "gelsin herkes efendi gibi baştan aramasını yapsın, biraz eli klavyeye değsin" diye bir çaba dışında makul bir gerekçesi de yok. hatta kimbilir belki "online'a çok alışmasınlar biraz sözlük satın alsınlar" gibi bir zihniyet bile olabilir. bu iki zihniyet arasında çok mesafe yok çünkü.

    bu konuyu yöneticilerden birine ileteyim diye siteye baktım. yöneticilerin isim ve fotoğrafları var ama e-mail adresleri yok. yani ankara'da etrafa bir sürü "bu adamı gördünüz mü?" diye ilan yapıştırıp o fotoğrafları mı kullanıcaz? adamların tipinin neye benzediğinden bana ne? iletişim konusundaki tek imkan bilgi edinme hakkı kanunu çerçevesinde onda da belli kriterler kıstaslar var.

    resmen tdk'dan faydalanmaya çalışmaktan yoruldum.

    hani birileri çıkıp "yeaa dilimiz çok yozlaştı" falan derse sebepleri konusunda kayıt mahiyetinde dursun diye buraya yazıyorum.

    edit: birden fazla kişi tdk'nın tanımlarına erişim için url şablonu iletti. bir yolu varmış. biri konuyu "joomla kullanıyorlar, konudan anlamadıklarındandır muhtemelen" dedi. doğru olabilir. ama bu araştırma ve geliştirme kurumunuın teknik yetersizliği, yol açtığı sıkıntılara bir bahane olur mu? olmaz.