ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
saniyelik salaklıklar
-
"doğum günün kutlu olsun" diyip tüm içtenliğiyle sarılan birine ciddi ciddi "senin de canım" diye karşılık vermek.
napim lan kafam çok karışıktı o gün.
20 nisan 2019 selçuk bayraktar'ın attığı tweet
-
olm siz siyasal islamci haramilerin ne zaman durust oldugunu gordunuz, ne zaman yagmada talandan uzak durdugunu gordunuz? ya da herhangi bir siyasal islamcinin yaninda ne zaman durust, namuslu birini gordunuz?
simdi selcuk bayraktar’in siyasal islama yakinligini falan unuttuysaniz hatirlatayim. sumeyye’yi bildiniz mi, hani o kendisine 20 25 gibi gitmesi gereken. hah, selcuk bayraktar o sumeyye’nin esi oluyor. siyasal islama o kadar yakin bu bey.
evet cok guzel laf sokmus yardim almadik diye, eminim almamistir. kesin almamistir.
stephen hawking'in gelecektekilere parti vermesi
-
bestseller hawking kafa karıştırmış.
zamanda yolculuk büyük ölçüde duygusal bir kullanım. bir kere ortada yol cinsinden bir uzaysallık bulunmuyor. zaman, uzayla bütünleşik bir kavram. evet, nispeten iyi tanımlanmış, somut bir uzaya kaynamış zayıf ve hatta ölü bir kavramsallık —zihnimizin bir özelliği.
bizim mevcut dünya algımız, bilim yapmaya (en azından bilim yapmanın amacına) uygun olmayan birtakım evrimsel avantajlar içerir. bunların en göz önünde olanı, nedenselliktir. biz nedenselliği, direkt zihnimizin bir özelliği olarak görebiliriz (evet, fiziksel dünyanın değil, zihnimizin bir özelliği). önce bazı koşullar tanımlarız; sonra da bu koşullar geçerliyken bir olayın ikinci bir olaya neden olduğuna inanırız. bu kısmi nedensellik tanımı şimdilik bize yeter.
tanımlı şartlarda, yani elimizdeki bilimde, gelecekten gelen bir ziyaretçi figürü, nostaljik bir kuyruk acısına dayalı fantastik bir kurgudan ibarettir.
hatta biraz daha ilerleteyim: zamanda geri dönmek fiziksel olarak mümkün olsa bile, geri dönüşü yapan özne, bunun sonuçlarını "zaman yolculuğu" olarak yorumlamayacaktır. insan zihni ve insan bilimi bunun böyle olmasının sebebidir.
muhtemelen hippocampusun entegre çalıştığı birkaç sinir sistemi mekanizması, zaman algısıyla oldukça yakından ilişkili. bu tip düşünce deneylerinin, mevcut evren algımıza dayalı komik ihmallerimizi ve bunlardan ileri gelen görünmez bariyerleri içermesini kuvvetle muhtemel görüyorum. muhtemelen bir elli yıl sonra hawking'in bu düşünce deneyine bir tarafımızla güleceğiz.
insanı olgunlaştıran şeyler
-
yurt dışı tecrübesi.
ama öyle 2 haftalık geziler, 3 aylık dil okullarından bahsetmiyorum. gidip bizzat bir kültürü yaşamak, o milletin mutlulukarını ve sıkıntılarını paylaşmaktan bahsediyorum.
ayrıca en az 1000 kilometre yakınında hiç bir aile ferdi olmamasından bahsediyorum. hatta dilini bilmediğin bir ülkede tutunmaya çalışmaktan bahsediyorum.
bu bir insanı olgunlaştırmazsa, artık başka hiçbir şey olgunlaştıramaz heralde.
gurbetçi akp'li kızın tarihi ayarı
-
skeç herhalde. gerizekalıyı yada beyinsizi canlandırmaya çalışıyor. çok başarılı bence.
bizi burak'ın ve bebeğimin melekleri korudu
-
böyle açıklamalara sinir oluyorum çünkü satır aralarında bu şekilde ölmüş veya yaralanmış herkesi suçlamış oluyorlar.
siz beş hafta önce "korunmadığınız" için değil, aracınız sağlam olduğu için kurtuldunuz.
16 mayıs 2015 galatasaray gençlerbirliği maçı
-
trabzon --> gs'ye yatar, alt yapısı
konya --> hasan kabze var, kesin yatar
antep --> okan buruk başında, kesin yatar
akhisar --> hamza'nın eski takımı, kesin yatar
mersin --> servet var, eski takımı, kesin yatar
kasımpaşa --> teknik direktörü sneijder'le aynı ülkenin vatandaşı, kesin yatar
başakşehir --> batdal var, avcı zaten galatasaraylı, kesin yatar
karabük --> furkan özçal var, emre güngör var, eski takımları kesin yatarlar
balıkesir --> sercan yıldırım var, kesin yatar
bursa --> serdar aziz gs'ye gitmek için kesin yatar
kayseri erciyes --> necati var, kesin yatar
eskişehir --> skibbe var, eski takımı, kesin yatar
burada 3 büyükler hariç tüm takımlar için şikeci tayfa tarafından uydurulan bahaneleri derlemeye çalıştım. bunlara şimdi de "başkanı galatasaray'ın şampiyon olmasını isteyen takım" dedikleri gençleri de ekleyebilirsiniz. bu takımlar arasında sadece bir tanesi yok dikkat ettiyseniz. (bkz: sivasspor). onlara laf söylememişler. ama mecnun otyakmaz, korcan çelikay, ibrahim akın gibi şikeden dolayı içerde yatmış adamlar da bu takımda.
tesadüf mü? değil.
fayton atına saldıran pitbull köpeği
-
pitbull larin toplum için ne kadar tehlikeli bir varlık olduğunu gözler önüne seren bir videodur.
bu videodaki gibi bir at a değil de bir çocuğumuza, evladımıza saldırdığını düşünün bu canlının? düşünmesi bile korkunç. bu köpek bir halk sorunudur, tehlikelidir ve agresiftir. istisnaların tabii ki vardir, çok uysal ve eğitimli olanları da vardir lakin bu durum pitbull larin ne kadar tehlikeli olduğunu değiştirmez.
defalarca at tarafından savrulmasina rağmen kaç kere saldırdığını siz de gördünüz. hayvanda vazgeçme yok, takıntı yapıp bir çocuğumuza saldırsa allah korusun.
ibrahim tatlıses
-
akp'den aday adayı olmuş. hem ünlü, hem mağdur ve hem de beyni hasarlı! cuk oturmuş ne diyeyim...
hayata dair iç burkan detaylar
-
masamda gönülsüzce doldurulmuş bir form, üstünkörü yanıtlanmış ya da yanıtsız bırakılmış sorular. "bu görüşmede başlıca ele almak istediğiniz sorunlar" kısmı özellikle boş, anne baba ile ilgili soruların olduğu kısımlar detaysız.
bir kurum görevlisi giriyor odaya, başka birkaç form bırakıyor öncekinin üzerine. yirmi dakikalık bir görüşmenin ardından tanı ve tedavi bilgileri yazılacak üzerine. tanınacak ve iyi edilecek, iyi oldu mu diye kontrol etmek için yeni bir randevu tarihi belirlenip yazılacak.
bir oğlan çocuğu giriyor sonra içeri, donuk bakışlarını yerleştiriyor masamın üzerine. gözlerini yakalamaya çalışıyorum, gönülsüzce bakıyor. sorular soruyorum, üstünkörü yanıtlıyor ya da yanıtlamıyor. başlıca ele alınması istenen sorunlara yanıt yok, anne baba kısımları detaysız. formda eksik kalan görüşmede tamamlanmıyor.
buraya getirildiği için mi tedirgin ve öfkeli yoksa buraya getirilmesini gerektiren şeyler nedeniyle mi, hiçbir fikrim yok. bir sonraki sorulacak soruyu kestiremeden bir şeyler soruyorum, her seferinde birkaç kısa birkaç cümle ile etimi koparıyor.
on dört yaşında. annesi birkaç yıl önce kansere yakalanmış, birkaç yıldan az yaşayabilmiş. babası uyuşturucu kullanırmış, altı ay önce cezaevine girmiş. belki salınırmış birkaç aya, salınmasa ne iyiymiş. dövermiş, sadece dövse yine iyiymiş.
altı ay bir başına yaşamış evinde, doğum günü gelmiş geçmiş. on dört olmuş.
bir esnaf lokantasında aşçı yamaklığı karşısında karnını doyurmuş. kış zaten henüz bastırmamış, battaniyeler örtünmesine yeterli olmuş. elektriklerin henüz kesilmediği zamanlarda televizyon izlermiş, ses olsun istermiş evde. ama bir de epilepsi hastasıymış. ışık nöbetlerini tetiklermiş, televizyon ışığı mesela. evin elektriği kesilene kadar zaman zaman nöbet geçirirmiş, sonra devrildiği yerden kalkar ve battaniyenin altına girermiş. allah vere nöbetleri pek sık değilmiş o aralar. zaten allah'ın ona verdiği ancak bu kadarmış.
söylemiş miydim; altı ay bir başına yaşamış evinde, doğum günü gelmiş geçmiş. on dört olmuş.
sosyal inceleme raporuna göz gezdiriyorum; üç beş akrabası varmış ama ona bakacak durumları yok imiş. hem babası ile de kavgalılarmış, yüzüne bakılacak adam değilmiş. teşekkür edip telefonu kapatmışlar. oğlanın yüzüne kimse bakmamış.
yirminci dakika olmak üzere, görüşmede başlıca ele alınması istenen sorunlar kısmı hala boş. zihnimde evde bir başına nöbet geçirişinden, düştüğü yerden kalkıp kanepesine geçişinden başka sahne yok. kaç sahne tahayyül edilebilir, kaç sahne bilinebilir ve kaç sahneye katlanılabilir, bilmiyorum.
bilinç hep sahnede, kapandığı birkaç dakikalık nöbetler dışında. bilinç orada ve odamda. başlıca olarak ele alınması istenen sorunlarda.
üstelik ortada bir sahne de yok.
yaprak dökümü
-
cem ölüp diziden kurtulmuştur. darısı başımıza.
5 mart 2022 markette çekilen akılalmaz görüntüler
-
anket yapsan yüzde %75 akp çıkar bu izdihamdan. o yüzden sadece tebessüm ederek izlemek keyifli oluyor.
1967 izmir videosu
-
fransız guamont pathe tarafından kayda alınan; fikriye, nezihe ve mahmure hanımlar tarafından seslendirilen ve izmir'de yaşayan besteci mildan niyazi (ayomak) tarafından 1930 yılında bestelenmiş; sözleri bir gazetenin açtığı "izmir methiyesi" yarışmasında birinci olan ali şadi bey'e ait olan ''izmir'' şarkısı eşliğindeki görüntüler. güzel izmir'im
edit: çaylak yazar sevgili @sevensence entry'sinde en sonki görüntülerin nereye ait olduğunu sormuş (bkz: #62376833). kadifekale ve (büyük olasılıkla) tepecik pazar yerine ait görüntüler.
düğün davetiyesine kendi resmini basan damat
-
(bkz: sünnet düğünü)