hesabın var mı? giriş yap

  • oyları %50 iken atatürk'e çekinmeden ayyaş diyen siyasilerin oyları %35'e düşünce atatürkçü olduklarına şahit olduğumuz trajikomik tweet.

  • gs'nin dortmund ile birlikte gruptan çıkıp arsenal'i bize geri göndermesini dilediğim kura çekimidir.

    not: arsenal'den rövanş almak isteyen takımspor'luyum

    edit: debe'leri okurken kendi entry'mle karşılaştım. bu nasıl entry amk dedim nasıl debe'ye girmiş derken ben bi yerden hatırlıyorum bu cümleleri falan diyorum kendime. sonra dank etti ki ben yazmışım. beklemiyordum tabii böyle bir entry'nin debe'ye girmesini. bir de en beğenilenlerime de ikinci sıradan giriş yapmış. bu kadar mı kötü lan benim entry'lerim diye düşüncelere bile daldım.

  • çocukluk yıllarımda çoğu zaman yaptığım güzel eylem. annenin hazırladığı o hijyen dolu içi, kaba koyup pidecinin yolunu tutmak. pideciye ''abi ne kadar çıkarsa o kadar olsun diyip, pidenin içindeki kıyma oranını onun insiyatifine bırakmak. karşı masaya geçip, ustanın kıvrak hamur hareketlerini izleyip, biran önce pişmesi için sabırsızlanmak...

    herşey bittikten sonra ''eve gidince hemen poşetten çıkar, hamur olmasın'' öğüdünü aldıktan sonra koşar adımlarla eve gidip buz gibi ayran eşliğinde aile fertleri ile günün en güzel anını yaşamak.

    herşey çok güzel, herşey daha samimiydi belki o zamanlar.

    edit: şimdilerde de çoğu kişinin yapabildiği bir eylem olabilmekle beraber, yalnız yaşayan bir erkeğin yapması zordur.

  • içerdiği görseller ve farklı özellikleriyle dikkat çeken pasaport tasarımlarıdır. orijinallik.

    1. norveç pasaportu

    uv ışığa tutulduğunda kuzey ışıkları manzaralarıyla canlanan sayfalar içeriyor. aynı şekilde kanada pasaportunun sayfaları mor ışığa tutulduğunda niagara şelaleleri ve parlamento tepesi’nin üzerinde patlayan havai fişekler canlanıyor.

    2. japonya pasaportu: japonya vatandaşları 20 yaşına geldiklerinde iki farklı pasaport tipi için başvuru yapabiliyorlar. mavi pasaportlar beş yıl geçerliyken, kırmızılar on yıl boyunca geçerli.

    3. malezya pasaportu 1998 yılında biyometrik pasaportları ilk uygulamaya koyan ülke malezya’dır.

    4. ispanya pasaportu ispanya vatandaşları 172 ülkeye vizesiz veya kapıda vize uygulamasıyla seyahat edebiliyor.

    5. çin pasaportu 1996 yılında çin vatandaşlarının %77'si yalnızca devlet kuruluşlarında çalışan kişilerin alabildiği ‘kamu işleri’ pasaportu taşıyordu.

    6. hindistan: normal hindistan pasaportları 36 sayfadan oluşuyor, ancak sık seyahat edenler 60 sayfalık pasaport talep edebiliyorlar.

    7. avusturya pasaportu avusturya pasaportunun her sayfası farklı bir eyaletin armasını taşıyor.

    8. bir adet biyometrik güney kore pasaportunun üretilmesi sekiz saat sürüyor ve günde 26.500 tane pasaport üretilebiliyor.

    9. yeni zelanda'nın resmi dillerinden olan maorice, ülkenin pasaportunda ilk defa 2000 yılında kullanılmaya başlanmış ve fransızca'nın yerini almıştır.

    10. ingiltere pasaportu ülkenin daha önce 'büyük britanya ve irlanda birleşik krallığı' olan adı 1927 yılında 'büyük britanya ve kuzey irlanda birleşik krallığı' olarak değiştirildi.

    11. filipinler pasaportu 2007 yılına kadar filipinler'in pasaportu yeşil renkteydi.

    12. rusya pasaportu rusya’da çok sayıda farklı uluslararası pasaport tipine ek olarak, rusya ve eski sovyet ülkeleri arasında seyahat için bir dahili pasaport da veriliyor.

    13. singapur pasaportu birleşik krallık ve amerika birleşik devletleri’ne kolay seyahat imkan sağladığı için singapur pasaportları aynı zamanda sahteleriyle de meşhur.

    14. tayland pasaportlarının kapağında ülkenin ulusal amblemi olan ve kraliyet ile kralın gücünü simgeleyen garuda yer alıyor.

    15. ukrayna pasaportu eski ukrayna halk cumhuriyeti'nin pasaportunda yalnızca 16 sayfa vardı ve bunun yedi sayfası da pasaport sahibinin kişisel bilgileriyle doluydu.

    16. avustralya pasaportu avustralyalılar ilk pasaportlarını 1. dünya savaşı sırasında, 1917 yılında almıştır. savaş sırasında yürürlüğe giren savaş önlemleri kanunu, ingiliz milletler topluluğu’nun dışına seyahat edecek herkese kimlik belgesi taşıma zorunluluğu getirmişti.

    17. kanada pasaportu kanada vatandaşları pasaport başvurusunda bulunurken doğum tarihlerinin seyahat belgesinde yer almamasını tercih edebiliyorlar, ancak bu durum bazı ülkelerden vize alınması konusunda sıkıntı doğurabiliyor.

    18. italya pasaportu günümüzde italyan pasaportları kırmızı, ancak 1966 yılında yeşil ve 1953 yılında maviydi.

    kaynak: skyscanner.com.tr

  • bud powell, ravel, chopin tarzı piyano çalışı ile oldukça süslemeli bir ballad yorumu ortaya koyan bill evans, adeta sessiz bir devrimcidir. ellilerin sonunda miles davis quintet'ın önemli üyelerinden biri oldu. geçtiğimiz haftalarda kaybetiğimiz veteran davulcu paul motian ve gencecik yaşta aramızdan ayrılan kontrbasçı scott lafaro ile ise bu kez altmışların başında kurduğu ortalığı sarsan triosu özgür bir grup improvizasyonu/interplay hakimiyeti ortaya çıkardı.

    yirmi dokuzda dünyaya gelmiştir büyük usta, plainfield, new jersey’de. klasik müziğe gözlerini açtığı louisiana üniversitesi'nde okurken birçok dixieland orkestrasında çalmaya, çevrelerce tanınmaya başlamıştı bile. ilk caz deneyimleri ise mundell lowe, *red mitchell, george russell ve cazın adeta tanımı olrak niteleyebileceğim charles mingus ile oldu. 1956'da kurallı -cello ile- doğaçlamaları ile kendine özgü harmonik ve melodik etkileşimleri öne çıkaran basçı scott lafaro ve davulcu paul motian'dan oluşan trio'sunu [esas bill evans trio da budur. yetmişlerdeki triolar da pek fena değildir, ancak bu üçlüyle kıyaslanamaz!] meşhur eden albümleri yayınlayacak olan riverside recordings ile bir anlaşma imzaladı. iki yıl sonra, örnek aldığı izlenimciler ravel ve debussy tutkunu olan miles davis ile çalışmaya başladı. bu hayranlıklarını en iyi şekilde ortaya koydukları 1959 yılının başyapıtı ve evans-miles tadına uygun blue in green opus magnumunun da yer aldığı kind of blue raftaki yerini aldı.

    miles davis ile yollarını ayırdıktan sonra, 1961 yılında scott lafaro’nun bir trafik kazası sonucu trajik bir şekilde ölümüne dek bill evans kendi trio'su ile çalıştı. altmışların sonu ve yetmişlerde jack dejohnette, eddie gomez ve marc johnson'ın yer aldığı birçok sıradışı üçlü/dörtlülere de liderlik yapmıştır. [burada fevkalade montreux konserinden bahsetmeden de olmaz pek tabi. gencecik dejohnette ve kıdemlenen eddie gomez ile elli dakikada dünyanın yüreğine iniverdiler.]

    bill evans titiz armonik düşünceleri ve pastel renklerde piyano çalış tarzıyla herbie hancock, chick corea ve keith jarrett gibi birçok piyanisti ve bu satırların yazarını etkilemiştir.

    [kaynaklar: boyutpedia "jazz" dergisi, miles davis'in otobiyografisi, wikipedia, ..]

    (bkz: sunday at the village vanguard)
    (bkz: at the montreux jazz festival)
    (bkz: the brilliant)
    (bkz: waltz for debby)
    (bkz: everybody digs bill evans)

  • ruyada büyülü bir lavobanın oldugu söylenir, farkında olmadan onun karsısında elimi yıkamaya calisirken, yalnızca kötü seyleri söyleyen lavobadan sesler gelir. 'sen cok kötü bir hastalıga tutuldun, çaresi yok, 'tursu kanseri' oldun (?) ölüme mahkumsun, yavas yavas öleceksin' der ve sular kesilir. muslukları tekrar cevirmeye calıssam da nafile hic bir seye yaramaz. derken ağzımdan burnumdan kanlar boşanır ve garip şekiller çıkar ortaya. garip odalarda bu sekillerle karşılasıp kurtulma umidiyle ugrassam da sonunda anlarımki nafiledir cırpınmam. kollarımı acıp goge dogru ceviririm tum vucudumu. vucudumdaki tum kan bosanır o an. sıcaklıgı hissederim yalnızca derken uyanırım..
    (not: uyumadan önce tursuyla hic bir iliskim olmamıstır)

  • "general ivan fyodoroviç yepançin'in ortanca kızı adelaida ivanovna yepançina odadaydı."

    siz herkes odada zannedersiniz ama sadece bir kişi vardır.