hesabın var mı? giriş yap

  • moderatörler tarafından başlığın şu şekilde düzeltilmesini rica ediyorum;

    "tokyo'da 2 bisikletçimizin de erkenden elenme nedeni"

    ön edit: bisikletçilerimiz neden elendi? ben de sonradan yayınlanan bu videodan konuyu dinledim ve entry'mi düzeltme kararı aldım. sporcularımıza fazla yüklenmiş olduğumuzu düşünüyorum.

    ==========================================

    sen yıllarca olimpiyat hayaliyle yaşa, her sporcunun rüyasını gördüğü olimpiyatlarda, yarışın henüz başında (12 dk geride kaldığın için) bırakmak zorunda kal. çok üzücü bir durum.

    yol bisikleti yarışında (bkz: onur balkan) ve (bkz: ahmet örken) henüz başlardayken elendiler.

    bu tamamen diğer sporlara futbol kadar önem vermeyişimiz ve bisiklet federasyonunun yeterince vizyoner olmamasından kaynaklanıyor.

    youtube videosunda anlatıldığı gibi; ülkede, birçok spor dalında olduğu gibi, bisiklet dalında da yeterli yatırım yok. sporcular ülkedeki rakipleriyle yarışıp kendilerini geliştirmeye çalışiyorlar. avrupa'daki yarıslara katılamadiklari icin kendilerini onlara göre geliştiremiyorlar. bu nedenle de daha ilk etapta kural gereği 12 dk geriye düstüklerinde eleniyorlar. yani sporcuların suçu yok bu sonuçlarda. onlar ellerinden geleni yaptılar. başlığın da "pes etmesi" değil, "hrmen elenmesi" olarak düzeltilmesi iyi olur.

    asıl suç; spor bakanlığının yeterli yatırımı yapmamasindan. misal diyanete yapılan yatırımlardan sadece taşanları spora yatirsak yine başarı elde ederiz.

    efor gerektiren, çalısma gerektiren bir sal olan bisiklet sporu için olimpiyatlara sporcu gonderemiyoruz. neden? çunkü yeteri kadar müsabakaya katılamadıkları icinpuan toplayamiyorlar ve gidemiyorlar. bu iki sporcumuz da türkiye'nin en iyisi ama olimpiyatlarda malesef rakipleri çok güçlü. öndeki ekip hergün çalıstıkları ve sürekli yarıs yaptıkları için tozu dumana katıyorlar.

    link de ekliim

    link 2

    (bkz: #126093599) güzel yazmış, ilk entry'de olmalı bu.
    (bkz: #126078484)
    (bkz: #126082275)
    (bkz: #126072165)

    edit: yaz-sil, yaz-sil, yaz-sil...

  • zaman'ın ali ismail korkmaz'ın katil zanlılarının tutuklanmasına ilişkin haberi şuradan görülebilir: http://zaman.com.tr/…4-kisi-tutuklandi_2117878.html

    haber başlığı: "ali ismail korkmaz'ı döven 4 kişi tutuklandı" (ali ölmemiş, sadece dövmüşler)

    haber metni ayrı abuk:

    "eskişehir'de gezi parkı eylemleri sırasında 5-6 kişinin sopalı saldırısı sonucu öldüğü iddia edilen üniversiteli ali ismail korkmaz'ın hayatını kaybettiği olayla ilgili başlatılan soruşturmada yeni bir gelişme yaşandı." (öldüğü iddia ediliyor, ölmemiş de olabilir, sonuçta sadece dövmüşler, halen yaşıyor olabilir)

    "korkmaz olayıyla ilgili silindiği ileri sürülen olay bölgesindeki bir fırına ait güvenlik kamerası görüntüleri jandarma kriminalde geri getirilerek okundu." (bu sefer "ileri sürülen" olay, kamera kayıtlarının silinmesi olmuş. hep iddia edilen, ileri sürülen işler bunlar)

    "savcılık açılamayan ve görüntüleri silindiği ileri sürülen 2 kamera görüntüsünün açılması ve görüntülerin geri getirilmesi için adli tıp kurumu ile jandarma kriminale gönderdi." (yine ileri sürülen kalıbı)

    "jandarma kriminal olay günü bölgedeki bir fırına ait olan ve silindiği ileri sürülen güvenlik kamerası görüntüleriyle ilgili çalışmasını tamamladı." (yine aynı)

    "kriminal ekipleri, uzun süren teknik çalışmanın akabinde söz konusu fırına ait silindiği ileri sürülen güvenlik kamerası görüntülerini geri getirdi." (silinmediyse, nasıl geri getirildi, geri getirilebilmesi için önce silinmiş olması gerekmez mi?)

    "gezi parkı olayları sırasında eskişehir'de dövülerek öldürülen ali ismail korkmaz'ın katil zanlısı olduğu iddiasıyla gözaltına alınan biri kamu görevlisi 4 şüpheli çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı." (polis demeyelim, onun yerine kamu görevlisi diyelim)

    "eskişehir cumhuriyet başsavcılığı'nın talimatıyla ali ismail korkmaz olayıyla ilgili dün gece 8 kişi gözaltına alınmış, 4 kişi ifade verdikten sonra serbest bırakılmıştı. biri kamu görevlisi olmak üzere 4 kişi tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edilmişti." (polis kelimesi yasaklanmış gazetede)

    "geri getirilen görüntülerde yapılan incelemede, korkmaz'ı dövdüğü belirlenen 8 kişi gözaltına alındı. bu kişilerden bir kamu görevlisi toplam 4 kişi, tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edildi." (destan yazan polisimiz yapmamıştır öyle şey, kesin başka bir kamu görevlisidir o)

    "geri getirilen görüntülerde yapılan incelemede, korkmaz'ı dövenlerin arasında vatandaşlar ile sivil giyimli kamu görevlisinin olduğu tespit edildi." (sivil polisin yeni adı sivil giyimli kamu görevlisi olmuş)

    "kimlik belirleme çalışmalarının akabinde ise 4'ü kamu görevlisi 8 kişi gözaltına alındı. şüphelilerden, 3'ü kamu görevlisi 4 kişi jandarmadaki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. biri kamu görevlisi 4 kişi ise ifadelerinin ardından adliye ye sevk edildi." (burada da kamu görevlisi kombosu var adeta)

    ---

    zaman gazetesi'nin kuruluş ilkelerinin başında gelen "doğru ve objektif yayıncılık" böyle oluyor işte. zaman'a göre gazetecilik, ali ismail korkmaz'ın katil zanlılarından birinin polis olduğu gerçeğini halktan saklamak oluyor. destan yazan polisimize zarar gelmesin de, ne olursa olsun ilkesi diyoruz biz buna. yatacak yeriniz yok sizin.

  • osmanlı topraklarında anadolu'nun ankara istisna edilirse giresun'dan toroslara çizilen hattın batısında kalan kısmında, rumeli'de ise türklerin yaşadıkları bulgaristan ve trakya'da suhte denilen medrese talebeleri olaylarına rastlanır ki bunlar, medreseli isyanları veya suhte hareketleri olarak adlandırılır. anadolu'daki hareketler, medreselerin olduğu türk ve müslümanlarla meskun şehirlerde görülür. gümülcine ve edirne ile istanbul arasındaki köylerde de bu hareketlere rastlanır.

    levend hareketlerinin aksine suhteler kendi bölgelerinde faaliyet göstermişlerdir. belki de bunda kendilerine karşı girişilen saldırılar karşısında kolay soğınacakları yerler bulma endişesi vardır. anadolu suhtelerinin mağlup oldukları takdirde rumeli'ye geçip oradaki yandaşlarına sığındıkları da görülmüştür.

    suhte hareketlerinin başlaması 16. yüzyılın ilk yarısına kadar indirilebilir. sebeplerine gelince: zamanla medreselerin artmasıyla mezunların iş bulamaması veya geleceklerinden emin olamamalarından kaynaklanmaktadır. aslında suhte hareketlerinin hepsinin hakikaten medrese talebesi tarafından çıkartılmadığı, bazılarının "suhte adıyla" hareket ettikleri belgelerden anlaşılmaktadır. ancak, bazı belgelerde ikisi birden geçtiği için suhte olanlarla suhte gibi hareket edenlerin ayrılmaları pek kolay değildir. bunlar cerr, kurban ve nezr adına, zor kullanarak halkın malları ve koyunlarını alıyor, evlerini basıp öldürüyor veya yaralıyor, mallarını yağmalıyor, hatta dah da ileri giderek kız, kadın ve oğullarını kaçırıyolardı. yalnızca, sade vatandaşlara tecavüzde bulunmakla kalmıyor, zaman zaman devlet görevlilerine de saldırabiliyorlardı. bu cümleden olarak mütesellimler bunların tecavüzlerine uğruyor, kılıç, rant gibi kıymetli eşyalarından başka mülteziminkiyle birlikte miriye ait paralar ve kayıt defterlerini de gasp ediyolardı. eşkiya ve haramiler gibi, suhteler de soygunlar için harp halini fırsat biliyor, sancakbeyleri ve sipahilerin seferde olmalarından faydalanarak toplanıp ayaklanıyor, türlü ahlak dışı hareketlerde bulunuyorlar, zaman zaman eşkiyalar da bunlara katılıyorlardı. xvi. yüzyılın ortalarında anadolu ve trakya'daki medreseli ayaklanmaları artmıştı. hatta levendlerin de katıldıkları hareketler halkın, bunların zulmünden kurtulmak üzere göç etmeye başlamarına sebep olmuştu. kıbrıs seferi sırasında (1570-71) da anadolu'da bu tip hareketlere rastlanmaktadır.

    diğer taraftan, köylerde ve özellikle serbest timar toprakları içinde bulunan yerlerdeki bazı şahıslar, suhteleri evlerinde saklayarak yataklık yapıyor, karşılığında da onları kiralık katil olarak kullanmak gibi bazı kötü emellerine alet etmeye çalışıyolardı.

    olaylar, merkezde duyulunca bir taraftan bazı sipahiler bölgenin asayişini korumakla vazifelendirilirken diğer taraftan da soyguncuların yakalanıp cezalandırılması için emir veriliyordu.

    suhte hareketleri, aslında celali adı verilen hareketlerden farklı olarak gelişmiş, hatta bu gibiler, zaman zaman celalilere karşı şehir ve kasabalılara yardım etmek suretiyle destek olmuşlardır. nitekim 1590'lara doğru suhte hareketlerinin şiddetlerini kaybettiği ve celalilere karşı mücadeleye başladıklarından devlet tarafından eşkiyalara karşı silahlandırıldıkları görülmektedir.

    kaynak: osmanlı'nın sosyo-kültürel yapısı (mübahat kütükoğlu)

  • (bkz: almanya bizi kıskanıyor)

    şaka gibi durum, 60-70 sene önce versay anlaşmasını, tazminatları, bilim insanlarının dünyaya göçünü yaşamış almanya mı burası?

    adamlar köpek gibi çalışarak dünya sanayisinin, avrupa ticaretinin tepesine çıktı.
    araştırılması, üzerine tezler yazılması gereken konu.

    dünyayı ne abd, ne ingiltere, ne çin ne de rusya yönetsin, verin almanlara çiçek gibi yaşayalım.

  • çanlar kendisi için çalıyor.

    çalıyor çalmasına da bi bok olmuyor.

    şu ana kadar ortaya çıkanları kendisi değil de herhangi bir erkek yapmış olsaydı, dava çoktan erkeğin hayatıyla birlikte kadının lehine sonlanmıştı.

    bu kadar delil ve mevzuya rağmen erkek tarafının hala bir şeyleri ispat etmek için kıvranması çok sakat bir durum.

    amber heard'ün alacağı ya da almayacağı ceza bir noktada dünyadaki tüm erkekleri ilgilendiriyor bu yüzden.