ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
iktidarınız dininiz ve paranız yerin dibine batsın
-
adam 16 yasindaki kizini/kardesini artik herneyse yakinini kaybetmis. aglamakli yari cinnet halinde isyan ediyor.
16 yasinda yakini adamin en sevdigi belki de. perisan olmus, gelip yuzume anama babama sovse boynumu egerim sesimi cikartamam.
biri cikmis serefsiz demis,birisi cikmis okuzce demis sizin yuzunuzden demis blabla...
siz nasil bu kadar kotusunuz? nasil bu kadar duygusuz empati yoksunusunuz?
lan bu adam oylesine sokak roportajinda mi konusuyor? adamin en sevdigi olmus sapan sacma bir bombali saldirida sucsuz yere birakin bagirip cagirsin onu da cok gorecek kadar haddi nerede buluyosunuz?
su videoyu izleyip su durumdaki adama serefsiz dedirtebiliyosa bir din bir insana, o din yerin dibine girsin.
allah varsa hepinizin belasini versin, cennet icin yaptiklariniz cehennemliklerin aklina gelmez.
3 çocuktan 2'sini eşinin kuzeninden yapan kadın
aşı yaptırmayanlara kız bile vermeyeceğiz
22 mart 2022 iranlı kadının daireye saldırması
-
üst edit: çok sayıda destek mesajı, benim için endişelenen insanların mesajları, konuyu haber yapanlar, öneriler, benzer durumda kalan insanların durumuyla ilgili mesajlar aldım. herkese çok teşekkür ederim bunun için... ev sahibi konuyla yakından ilgilendi, ve benim haklı olduğumu kendisine gerekli uyarının yapılacağını belirtmişti sabah... sanıyorum onun konuşması etkili oldu ve normalde akşam 7-8 gibi başlayan kaos şu anda yerini sakinliğe bırakmış durumda
üst edit 2: benim için endişelenenlere tekrar tekrar teşekkür ediyorum. "uğraşma" sonuç alamazsın" diyenler de çok olmuş yine benim can sağlığımı düşünerek. haklı olabilirler. ancak bu olayda ben hem hukuki, hem insani hem de etik olarak yüzde yüz haklı olduğum için, tacizci ve rahatsız edici tavır son bulana kadar "mücadele" edeceğim... ve sanırım sonuç alıyorum...
üst edit 3: apartman şişli harbiye'de
türkiye'deki "ortadoğulu" sorununu şahsen tecrübe etmemi sağlayan olaydır.
saldırı1
saldırı2saldırı3
olayı kısaca anlatmaya çalışayım:
istanbul şişli'deki dairemde, 22 mart sabaha karşı saat 1.'de evin içinde yoğun bir duman ve yüksek gürültülerle uyandım. dumanın alt kattan geldiğini, mangal yaptıklarını fark ettim. gürültüler de aynı yerden, türlü böğürtüler-haykırmalar şeklinde geliyor.
uyumak istediğim için gidip uyarmayı düşündüm ancak saat nedeniyle bundan vazgeçip polisi aradım.
yaklaşık yarım saat sonra bir bekçi gelip şahsın zilini çaldı. ben de konuşmaları dinlemek için kapıyı açtım.- alt katta kapı açılınca daha fazla duman ve gürültüyü apartmana yayıldı- ancak buna rağmen mangal yapmadığını ve gürültü de çıkarmadığını evinde misafir olduğu için normal şekilde konuştuklarını söyledi. bekçinin "dumanı ben de alıyorum ve bu saatte yüksek sesle konuşamazsınız" demesi üzerine de "tencerede yemek yaptık" dedi...
bekçi, kadına "ben sizi uyarmakla görevliyim bu yasak" deyince kadın iyice gemi azıya aldı ve sesini daha da yükselterek vergi verdiğini, oturma izni olduğunu söyledi; benim sorunlu olduğumu da bağıra bağıra söyledi. bekçiye benden şikayetçi olduğunu söyledi "hadi birlikte onun kapısına gidelim" dedi. bekçi de "böyle bir şey yapamazsınız bir şikayetiniz varsa karakola gidin" dedi.
bütün konuşmaların sonunda bekçi tekrar "ben sizi uyarmakla görevliyim" diyerek gitti. bekçinin gitmesiyle birlikte kadın hışımla üst kata, yanında bir erkekle kapıma geldi ve bana hakaretler yağdırmaya başlaması bir oldu.
beni rezil edeceğini, benim alçak olduğumu ve kendisinin bana göstereceğini arada sürekli olarak "sen kimsin" diye bağırarak tekrarladı. üzerime yürüdü ancak yanındaki erkek (ve daha sonra gelen iki kişi) onu tutup uzaklaştırdı.
bağırmalarından apartmandaki başka insanlara da uyandı.
ben de hakaretlerinin ve üzerime yürümesinin bir kısmını çektim. ve tekrar polisi arayıp olayı anlattım. onlar da ilgileneceklerini söylediler. (olayı takip edeceğim)
sonuç olarak önce gürültü ve ızgara dumanına sonra da hakaretlere ve üzerime saldıran bir kadına maruz kaldım.
bu kadını tanımadığım için tehditlerinin ne anlama geldiğini, bana zarar verip vermeyeceğini bilemiyorum tabii...
sadece kendi adıma değil ülkem adına da endişeleniyorum.
rahatsız ettiği için özür dileyeceğine "neden polisi aradın" diye üzerinize saldıran bir anlayışın şehirlerimizde yayılması maalesef bu tip olayları sıradan hale getiriyor, getirecek.
edit:imla
ben devletin yalakasıyım hamdolsun
-
partiyi devlet sanan bir sıçmık.
azerice
-
bugün cumhuriyet olan azerbaycan'da (kuzey azerbaycan) ve iran topraklarında kalan güney azerbaycan'da konuşulan türk lehçesinin adlandırılması amacıyla yaygın şekilde kullanılan ve kullanımı bilimsel olarak doğru olmayan tabirimsi. bunu söylerken dillik (linguistic) verileri dikkate alarak söylüyorum. üstelik ilk olarak ben de söylemiyorum bunu. ilber ortaylı'nın da haklı şekilde vurguladığı üzere bu lehçenin adı -ne demekse- azerice değil, azerbaycan türkçesidir.
bugün azerbaycan respublikası'nın anayasasında -siyasî bir tabir olmasına rağmen- azerbaycan'da konuşulan türk dili değişkesine azerbaycan dili denir. bu tabir de elbette tarihsel ve dilbilimsel verilerden bildiğimiz kadarıyla hatalı...
azerbaycan türkçesi dilbilimsel anlamda kullanılması gereken en doğru tabirdir. ve daha ilginç olanı; türk devletleri arasında ilk cumhuriyet yönetimi azerbaycan'da 1918-1920 yılları arasında mehmet emin resulzade tarafından kurulduğunda bilin bakalım anayasada resmi dil nasıl adlandırılmıştı: türk dili. müteakip sözüm de 'bir millet kendisini ve dilini nasıl tanımlarsa o kabul edilmelidir' diyenlere gelsin. azerbaycan respublikası 1991 yılında sovyetler birliği'nden özgürlüğünü kazandığı zaman ebulfez elçibey yönetimi azerbaycan'ın dilini türk dili olarak tasdik etmesine rağmen haydar aliyev, yönetimi ele geçirir geçirmez, türk dilinin ismini azerbaycan dili olarak değiştirdi.
bugün iran'da bulunan güney azerbaycan'a gidip insanlara anadilinin isminin ne olduğunu sorduğunuzda alacağınız cevapla ne demek istediğimi en sarih şekilde anlatacağımı sanıyorum. iran'da tebriz ve civarında yaşayan birine gidip "anadilin ne" diye sorarsanız, galip ihtimalle "türkî", "zebân-i türkî" (fars. türk dili) cevabını alacaksınızdır. bugün iran'ın azerbaycan ostanlarında (illerinde) yaşayan türklerin sloganı dahi "haray haray men türkem"dir.
sözün özü, 1828 yılında iran ve rus çarlığı arasında imzalanan türkmençay antlaşması ile bölünen azerbaycan'ın kuzey kısmı (bugün müstakil bir devlet olan) önce rus çarlığı'nın, sonrasında ise bolşevik kadrolu sovyetler birliği'nin tahakkümü altında büyük bir kimlik bunalımı yaşadı. 1938 yılından sonra stalin'in uyguladığı represiya döneminde yüzlerce azerbaycan türkü aydın ya katledildi, ya sibirya'ya sürgüne gönderildi ya da memleketini terk etmek zorunda bırakıldı. bu aydınlar arasında türk dilinin en büyük âlimlerinden dilci ahmet caferoğlu ve azerbaycan'ın en değerli siyaset adamlarından azerbaycan halk cumhuriyeti'nin (1918-1920) kurucu cumhurbaşkanı mehmet emin resulzade de vardı.
münevverlerinden mahrum bırakılan bir toplumun kimlik bunalımı elbette sarsıcı neticeler doğuracaktı. bu neticelerden belki de en önemlisi, hem benliğini hem dünyasını şekillendirdiği dili ile arasına giren mesafeydi. bu demek değil ki azerbaycan türkleri rus boyunduruğu altında yaşadığı dönem boyunca öz dilini kullanmaktan vazgeçip başka bir dile meyletti. olan bu değildi. ancak toplumun dili ile kimliği arasına ideolojik tohumlar ekildi. bununla ne demek istediğimi şu küçük örnekle anlatabileceğimi düşünüyorum. rusya'nın yavuz ivan (ivan grozni) döneminden itibaren hızlandırdığı doğuya doğru genişleme politikası sonucu 16. yüzyıldan sonra rus çarlığı'nın bir kısmını türk dilli halklar oluşturmaya başladı. özellikle ii. katerina döneminden sonra rus çarlığı topraklarında yaşayan bu halklar manzumesine daha fazla bigâne kalamadı. bilimsel olarak bu halkların dilleri, kültürleri, edebiyatları ciddi inceleme altına alındı. rus çarlığı döneminde türk dilinin farklı değişkeleri (yakut türkçesi, tatar türkçesi, türkmen türkçesi, vs.) adlandırılırken başlarda rusça lehçe-şive anlamına gelen nareçiy sözcüğü tercih ediliyordu. türkolojinin kurucusu kabul edilen büyük âlim f.w. radloff türk lehçeleri ile ilintili ünlü eserlerinde hep türk "nareçiy"lerinden bahsetmiştir. bolşevik devriminden sonra ise tüm bu nareçiyler bir anda "yazık"lar (rus. dil) haline geldi. sovyetler bununla da yetinmedi. her bir türk lehçesi için karakterleri birbirinden farklı ve girift olan kiril alfabeleri oluşturdu. aynı ses için birbirinden farklı harfler önerildi. bu alfabeleri kullananlara kendilerinin diğerlerinden farklı olduğu aşılanmaktaydı. bu konuda sovyetler belli oranda belki başarılı dahi oldu. bırakın birbirinden uzak yaşayan türk dilli topluluklar arasında hissettirilmeye çalışılan farklılık duygusunu, bu politikayla aynı toplum içerisinde yaşayan bireyler arasında dahi derin farklar yaratıldı. ebulfez elçibey-haydar aliyev karşıtlığı dahi bu bağlamda birçok şeyi açıklıyor gibi...
bugün kullandığımız bazı kavram ve ıstılahların tarihî arka-planını sorgulamadığımız sürece kendi yaşadığımız dünyaya başkalarının, ayarlarını yapıp bize kakaladığı lenslerden bakmaya devam edeceğiz gibi. imdi öz mahnımızı söyleme zamanı...
iki isimli olmak
-
-yırtarım optik formları, kutucuklara sığmam taşarım!!!
süper lig yayın hakkı için netflix'le görüşülmesi
-
seyir zevki en düşük futbol ligi yüzünden netflixin ücretinin yükselmesini kimse istemez ve netflix de zaten buna girmez.
selcuksportsla görüşürlerse birbirilerini tamamlamış olurlar kalite olarak ikisi birbirine denk
uzi + çakal + ezhel + lvbel c5 + sefo bilmeyen tip
ideal erkek boyunun 2.10-2.25 arası olması
-
erkek boyu yerine iddaa oranı yazılırsa doğru olabilecek önerme.
sözlük yazarlarının ingilizce seviyeleri
-
resmiyette - intermediate
hissedilen - expert
gerçekte olan - beginner.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
'belki benim kağıt param, bi şekilde döne dolaşa senin cebine girmiştir. çalmışsındır demiyorum. ihtiyacın vardır. olamaz mı? olabilir.'