hesabın var mı? giriş yap

  • yunanlar da gelsin lan ülkeye. suriyelilerin düşürdüğü seviyeyi dengelerler. çoh iyi olur çoh da güzel olur.

  • hocanın sınavı okurken vereceği puana fazla etki etmediğini düşündüğüm eylemdir. belki sadece bir tebessüme yol açar. şöyle örneklenebilir:
    "hocam hesap makinem yoktu elle anca bu kadar hesaplayabildim. sonuçlar yaklaşık. idare edin."

    bi de hocanın önceki yıl sorduğu soruları ve çözümlerini ezberleyen bi arkadaş, girdiği sınavda algoritması biraz karmaşık ve çözümü hayli uzun bir sorunun önceki yılınkiyle aynı olması üzerine utanmadan şöyle yazmıştı:
    "hocam ben bunu evde çözdüm cevap şu."

  • 9 ocak 2022'de metin cihan'a bir mesaj gelir. bu mesaja gore binali yıldırım üniversitesi isimli üniversiteye şahsa özel kadro acilmistir, alinacak kisi de akape isimli suc orgutunun il genclik kollari baskanidir.

    görsel

    ayni tarihte metin cihan bunu twitter hesabindan paylasir ve "bakalim bildigimiz halde, goz gore gore 1 ay sonra bu atama olacak mi?" diye sorar.

    31 ocak'ta bir kere daha hatirlatir ve 10 subat gunu gelir. sonuc:

    görsel

    baska da diyecek bir sey bulamiyorum.

    yazik.

    teferruati icin kaynak

    edit: bu sahsi bir sey. bir iki haftaya yeni kitabim cikacak ve bedeli cok agir olabilir. korkmuyor degilim korkuyorum ama bunu bu yuzden yazmak zorundaydim. bizim tabirimizle patlarsa (cok satarsa) bunu benim yanima birakmazlar ama her seye hazirim. bu kadar adaletsizlik karsisinda bir kapucin maymunundan daha tahammulkar olmak kanima dokunuyor. soran olursa sebebi budur.

    debe edit: debe'ye girince cok mesaj gelmis. yeni kitabin ismi "dayısızlığa övgü" arkadaslar. dusundugum gibi giderse onumuzdeki senelerde ismini cok duyarsiniz zaten ama konu bu degil.

    konu yine sistematik hakaret. metin cihan teroristmis falan... ya soyle soyleyeyim yatin kalkin metin cihan gibi berat albayrak'a bile insani olarak cok aciyan (ciddi soyluyorum bakin), merhamet eden bir zihniyet basa gelsin. benim zihniyetim basa gelirse ben sizi degil size acidigi icin metin cihan'i bile giyotine yollarim. fazla merhametli oldugu icin. yuzune de soyledim. bu da o konusmayi yaptigimiz gunden bir hatira.

    görsel

    almanya'nin ortasinda bu hatirayi kaydetmek icin maskeleri cikardigimizda, mekanda calisan turkiye'den gelme gencecik bir cocuk hungur hungur agladi. metin agabey'i gorunce ulkedeki pislik aklina gelmis ve agladi iste. digerinin de gozleri doldu. benim dolmadi cunku icine akape ve akapelilik girdiginde herhangi insani bir ozellik duyumsamiyorum.

    bir baska deyisle, tekraren, dua edin o terorist dediginiz adamin zihniyeti kazansin. cok samimi soyluyorum, benim kafada biri rte gucune erisirse bigun, neyse...

  • amazonun kendi kurguladığı bir karakter olduğu için hiçbir sorun teşkil etmemektedir.

    abartmayı bırakın. elrond'u siyahi yapsa anlıcam şu paniğinizide.

    siyahi karakterlerin çeşitli şekillerde ana karakterlere dokunmadan bulunmasında hiçbir sıkıntı yok bence. tolkien o şekilde yazmadığı için kitapta bilinen, isimleri geçen, önemli durumdaki karakterlerin siyahi yapılması gibi bir durumda yok zaten.

    aslında tolkien bu evreni dünya tarihinin kadim geçmişi olarak tasarladı ve yarattı. bu yüzden önce yazdığı kıyamet savaşını daha sonra çıkarmıştı. kıyamet yazmaktan vazgeçti çünkü o evren günümüzün geçmişiydi. yani şuan bu dünya'da siyahi insanlar varsa dünya tarihinin kadim geçmişi olarak tasarlanmış bir kurguya da eklenmesinde hiçbir sorun yoktur.

    bundan aşırı şekilde rahatsız olmak normal değildir. bence bir kendini tartsın herkes.

  • iş arkadaşımın kızının (7. sinif) matematik dersi için verilen ev ödevindeki soru başlıklardan biri.. gereksiz bir ayrıntı lakin birbirinden ilginç 50 soru başlık vardı bu araştırma ödevinde...

    neyse köprüye döneyim ;

    1940 yılında abd’nin tacoma şehrinde inşa edilmiş ve açılıştan dört ay sonra aynı yıl içinde göçmüş. göçme anı görüntüleri köprüye büyük bir ilgi ve ün kazandırmış.

    zamanın mevcut bilgileri altında çökmemesi gereken köprünün çökmesi mühendislik bilgilerinin güncellenmesi adına da büyük bir ders olmuş.

    tamamlandığında dünyanın üçüncü büyük açıklıklı asma köprüsüymüş. ayaklar arası orta açıklık 853 m olmasına karşın genişliği sadece 11.9 m imiş... açılıştan kısa süre sonra, çok hafif rüzgârda bile (6-9 km/saat), sağa-sola ve yukarı-aşağı salınım yaptığı gözlenmiş. bu nedenle halk köprüye “galloping gertie” adını takmış.

    07 kasım 1940, çok da kuvvetli esmeyen (yaklaşık 67 km/saat) rüzgârlı bir günde rezonansa gelerek yıkılmış. projesine göre 140 km/saat rüzgara dayanıklı olmalıymış. rüzgârın etkisiyle köprü önce 0.6 hz frekansla 0.5 m yukarı-aşağı salınım yapmaya başlamış. ardından 0.2 hz lik dönme (burulma) salınımı başlamış. salınım sırasında sol kenar sağ kenara nazaran 8.5 m yukarıda ve aşağıda yer alıyormuş. düzgün esen rüzgâr sonucunda giderek şiddetlenen salınımların frekansı köprünün öz frekansı ile çakışmış, köprü çökmüş. köprü çökme öncesi trafiğe
    kapatıldığından, köprü üzerindeki arabada bulunan bir köpek dışında, can kaybı olmamış.

    http://www.youtube.com/watch?v=j-zczjxsxnw