hesabın var mı? giriş yap

  • 1 mayıs 1932 tarihinde hopewell, new jersey de bulunan evlerinde charles lindbergh ve anne lindbergh in ilk çocukları olan charles augustus lindbergh jr ın kaçırılması sonucu gerçekleşen olaydır.

    yapılan araştırmalar sonucu charles augustus lindbergh jr canlı ele geçirilememiş, kaçırılışından yaklaşık bir ay sonra evlerinin yakınında cesedi bulunmuştur. kaçırılma davası cinayet davasına dönüşünce daha da sıkılaştırılan araştırmalar en başta sonuç vermediyse de 1935 yılında bruno richard hauptmann isimli alman marangoz olayın faili olarak tutuklanmış ve 3 nisan 1936 da idam edilmiştir.

    günümüzde yapılacak bir soruşturma neticesinde, birinci derece şüpheli konuma düşeceği halde lindbergh kidnapping sırasında ne anne lindbergh ne de charles lindbergh zanlı olarak görülmüştür. üstünkörü alınan ifadeleri yeterli görülmüş ve bir daha ifade alınılmasına gerek görülmemiş. üstüne üstlük kendisinin oğlunun kaçırılış soruşturmasını, hiç bir kriminal deneyimi ya da eğitimi olmadığı halde yönetmesine izin verilmiş, fbiı olabildiğince araştırmanın dışında tutmuş ve tüm mantıklı çözüm önerilerini geri çevirmiştir. olayın resmi olarak çözülmesinin hemen ardından günümüze değin charles lindberg açıklayamadığı ve de açıklamaktan kaçındığı (kendisi ya evde bulunan diğer kişilerden kimsenin parmak izinin olay yerinde bulunmaması, eve neden geç geldiğini hiç bir zaman açıklayamamsı, gösterdiği aşırı tepkiler, ve de soruşturmayı sürekli baltalaması) nedenler yüzünden asıl zanlı olarak görülmüştür. sosyal statüsü ve kahraman olarak lanse edilmesi * onu eleştiri oklarından kurtarmıştır.

  • bu yayının yapıldığı gün bizim eve gelen nüfus sayım memuru "ayyy, ne şansızım yaaa, bugün cine 5 şifresiz ben bunlarla uğraşıyorum yaaa" demiş, sitem etmişti. o anda da televizyonda the truman show yayınlanıyordu.

    aynı film 1 sene kadar sonra show tv'de yayınlandı. bu ablanın "aaa o filmi sayımda izleyememiştim. mutlaka izlemeliyim" dediğini hiç sanmıyorum.

    bünyede öyle garip etkileri olan bir gündü.

    ayrıca o zamanlar vcd inanılmaz yaygındı. korsan vcd'nin korsan vcd olduğu, her köşede satıldığı zamanlardı. mesela matrix için bizim korsancı dayı "100'er 100'er sipariş veriyim, hemen bitii. ne film yapmiş adamlar" demişti. o bambaşka bir mevzu tabii.

  • konuya ilişkin meşhur bir fıkra var.

    adamin biri kadına yanaşmış ve sormuş:
    - size 1m dolar versem benimle yatar mısınız ?
    kadın durmuş, biraz düşünmüş olabilir neden olmasın demiş. biraz sonra adam tekrar sormuş:
    - peki size beş dolar versem benimle yatar mısınız ?
    + beyefendi! siz beni ne sandınız !
    - ne olduğunuzu anladık, fiyatta anlaşmaya çalışıyoruz.

    bazı şeyler ya satılıktır ya değildir.

  • açılınn ben geldim. aşık olduğum kadınla evliyim, 2,5 yaşında bebemiz var ve sevdiğim işi yapıyorum. gelecek kaygısı yaşamamak için şimdiden çeşitli yatırımlar ile çocuğumuzun geleceğini kurtarmaya çabalıyoruz. evlendiğimizde hiçbir şeyimiz yoktu,kirada oturup en ucuz mobilyaları almıştık. şimdi evimiz oldu ama hala aynı mobilyaları kullanıyoruz çünkü ev dediğin dört duvar içinde pahalı eşyalar değil, ev benim için ailemin içerisinde olduğu yer. herşeyi dişimizden tırnağımızdan arttırıp birlikte yaptık daha doğrusu eşim sağolsun dört duvarı yuva yaptı. yuvayı gerçekten dişi kuş yaparlar dedikleri doğruymuş arkadaşlar, . üç gün sonra aç kalsam, işsiz kalsam şuna eminim karım arkamda dağ gibi durur. herkese içerisinde sevgi ve huzur olan yuva dilerim arkadaşlar.

  • hasta olan arkadasla baglanti kurdum en kisa zamanda bana tahlilerini yollayacak.

    bu konuda dunyada en kompetitif cerrah tampa florida'daki norman parathyroid center'in kurucusu jim norman'dir. adamlarin ununu bu hastaliklar ile ugrasan herkes bilir.

    eger metastatik ise dakarbazin ile kemoterapi mumkun. ayrica vincristin ve cyclophosphamide ile chemo da verilebilir.

    ayrica metastatik yayilim sinirli ise radyasyon, radio frequency ile ablasyon veya cerrahi debulking mumkun.

    ayirca hypercalcemia icin sensipar yeterli degil. denisumab yada zoledranic acid kullanmak gerek buna ek olarak.

    ama desigim gibi hastalik metastatik mi degil mi daha belli degil. hastaligin evresini ogrendikten sonra kendisi ile cesitli opsiyonlari konusucaz.

  • üç yol ağzında iki yolu kapatıp tek yolu kaçmak için açık bırakırsın. oradan geçen vatandaş seslenir;
    - naabıyonuzz!
    + direniyoruz.
    -direniyonuz da naabıyonuz?
    +amcaaa tomalara barikat kuruyoruz işte!!
    -bu yolu niye açık bıraktınız?
    + o yoldan da kaçalım diye açık bıraktık amca!
    - evladım bu yol karakola gider.
    + |\_|\_|\_________*^#

  • haklı dayılardır. boşuna duyar kasmayın.

    doğrusu karışmamaktır. canımı sokakta bulmadım. polis, bekçi, jandarma değilim.

    siz de karışmayın, enayilik yapmayın. bu olay sonrasında yaralansanız, o kız gidip adamla barışır bir de sizden şikayetçi olur.

    çocugun yürüyüşü zaten kendini belli ediyor. kızın yaptığı yanlış tercihler için neden ben hayatımı riske atıyorum.

    ekşiciler gidip yardım etsin, yaralandıktan sonra bakayım kim kalıyor yanlarında.

  • ağır racon içeren müdafaadır.

    yavşaklara bak lan. yasa ile belediye başkanına verilen yetkileri belediye meclisine almaya çalışıyorlar.

    yasa gereği bu yetkiler belediye başkanının şahsına verilmiş. sen hangi mantıkla bu yetkileri meclise alalım diyorsun?

    ankaralı %50.93 oyu boşuna mı verdi mansur başkana?

    akp ve mhp'nin dilinden düşürmediği milli iradeye hiçbir saygısı olmadığını açıkça görüyoruz. karşılarında %51 oy almış bir başkan var ve bu adamın yetkisini hukuka ve yasaya aykırı biçimde elinden almaya çalışıyorlar. ve tabi sonucunda da ayarı yeyip oturuyorlar.

    edit: halk iradesine saygı göstermeyen akp ve mhp gruplarının rezilliklerini ifşa için bütün chp'li başkanların meclis toplantılarını canlı yayınlayacak sistemler kurması zorunluluktur. tbmmtv'de nasıl kimin fetö araştırılsın önergesi verdiği, kimin reddettiği açıkça görülüyorsa belediye meclislerinde de kim milletin seçtiği başkana takoz oluyor, kim hizmeti engellemeye çalışıyor canlı olarak izleyebilmeliyiz.

    edit2: şu ana kadar hiçbir akp belediyesinde belediye şirketlerine ilişkin yetkiyi meclise vermeyi teklif eden 1 tane akp meclis grubu yoktur. işte bunlar böyle iki yüzlü, böyle etikten uzak insanlar. başkan chp'li olunca yetkilerini meclise devretsin, akp'li olunca kendi kullansın. bu demokrasinin neresinde var arkadaşlar? böyle bir şeyi cumhur ittifakı seçmenleri de kabul etmez.

    bu arada (bkz: ankara belediyesi twitter hesabının takip listesi)