hesabın var mı? giriş yap

  • son 10 yılda kabalığın, eğitimsizliğin ve tutuculuğun samimi bir halk tabanının sevimli özellikleri olduğuna; diğer yandan da doğru bir diksiyonla konuşan kibar, iyi eğitimli ve eleştirel yaklaşabilen insanların ukala, kibirli ve azınlık olduğuna inandırıldık. dolayısıyla karadeniz insanı da düzeltmesi gereken özellikleri daha da sahiplenmekle kalmadı, kendisi gibi olmayanlara daha da bilendi. işte bu karadeniz insanının yükselen şımarıklığının izahıdır dostlarım.

    debe editi: benim gabonlu arkadaşlarım da var. özlerinde iyi insanlar.

    5 yıl sonra gelen edit: başlığı ben açmamıştım ama olsun.

  • evet bu da oldu hem de mecliste..

    chp'li engin altay'ın “ millet aç, millet perişan. midesine sadece kuru ekmek giriyor.” sözleri üzerine a.k. partisi denizli milletvekili şahin tin “ o zaman aç değil demek” diye cevap verdi ve bu rezalet tutanaklara geçti. sinir sistemi sağlam olanların izlemesini öneririm sadece..

    gün geçmiyor ki midenizi bulandıracak, insanlığından utandıracak bir şey yaşanmasın..

    yaklaşık 15 sene önceye kadar; sektirmeden oruç tutan, her gece yatmadan şükreden dua eden, ara sıra da olsa namaza giden insandım. ama yıllar içinde öyle bir hale geldim ki bunca yapılan şeylere rağmen kimsenin belasını bulmadığı gördükçe resmen itikadım sarsıldı, geçtim oruç vs tutmayı artık dilek bile dilemiyorum. bildiğin koca bir nesil bunlar yüzünden dinden imandan soğudu, allah'la bile arasına mesafe girdi..

    hala daha; allah sizi kahretsin demekten başka da elden gelen bir şey yok ne yazık ki..

  • kontak kapatmasının benim için anlam ifade etmeyeceği olaydır. çünkü zaten bulamıyorum yani olmayan birşeyin hayatından çıkması bana bir kayıp yaratmaz.

  • bu kişiyi aşı yaptırmaya ve hastanede doğum yaptırmaya ikna etmek doğaya müdahaledir.

    bırakınız yapsın. doğal seleksiyonun işleyişine karışmayın.

    zayıf olan elensin.

    aşılar yüzünden zayıf olanlar hayatta kalıyor. zeka özürlüler çocuk doğuruyor. bende bundan sonra aşıya karşıyım anasını satayım.

  • usaf'ın gövde ömrünü tamamlamak üzere olan tek kişilik f-15c ve çift kişilik f-15d model hava üstünlüğü uçaklarını*, yeni tehdit algısı ve buna yönelik teknoloji ile geliştireceği f-15 modeli.

    pentagon'un sitesinde yayınlanan national defense strategy dokümanını incelediğinizde abd'nin önümüzdeki dönemde küresel hakimiyetini devam ettirmek için çin, rusya, k. kore ve iran ile rekabet edeceğini ilan ettiğini görürsünüz.

    bu belgeye istinaden usaf, "air superiority 2030 flight plan" adını verdiği dokümanda çin ve rusya'dan gelen tehditlere nasıl karşı koyacağını açıkladı.

    dokümanı incelediğinizde usaf'ın her zaman olduğu gibi teknolojiyi sonuna kadar kullanacağını anlamak zor değil. plan hayata geçirilirse 74 yeni filo kurularak toplam 386 filoya ulaşılması hedefleniyor. şu anda envanterinde bulunan 185 adet 5. nesil f-22 ile f-35 ve bunları destekleyecek geliştirilmiş f-15 filosu ile hava üstünlüğünü devam ettirme hedefinde.

    uçağın teknik özelliklerine geçmeden önce belirtmem gereken bir husus var. şunu (bkz: f-16 block 70 viper/@vecihi hurkus) yazdıktan sonra cft'yi yeni mi akıl ettiler gibi yorumlar geldi. elbette yeni akıl etmediler. uçak tasarımı ihtiyaç ve beklentilere göre şekillenir. ihtiyaç duymadığınız şeyi göze güzel geliyor diye kullanmazsınız. savaş uçaklarının daha çevik, daha hızlı uçtuğu daha hızlı tırmandığı dönemden, dijitalleşen elektronik harp ortamına geçilen bir dönemeçteyiz. yeni yaklaşım hasmınızla dog fight yapmanıza gerek kalmadan çatışmanın sonucunu belirlemek üzerine kurulu.

    bir diğer neden de çin ve rusya'nın havadan atılabilen seyir füzelerinin menzilinin uzaması ve hipersonik hıza* çıkması. mig-31 uçağı tarafından havada ateşlenebilen bu seyir füzesi* ile rusya abd anakarasını vurabilecek yeteneğe kavuşuyor. füzelere nükleer başlık da takılabiliyor. (başlığı kinjal diye açılmış ama doğru yazılışı kinzhal şeklinde)

    bir diğer neden amerika'nın en kolay kaydırabileceği güç olan ve dünya denizlerini kontrol etmesine imkan vererek küresel egemenliğini perçinleyen uçak gemilerinin, bir çatışma durumunda çin ve rusya'nın bir numaralı hedefleri olması. bu iki ülke uçak gemilerini vurabilecek füzelerinin menzilini artırırken, abd de hem karaya konuşlu hem de uçak gemilerine konuşlu uçaklarının menzilini artırarak bu tehdidi bertaraf etme niyetinde. bu kapsamda hem usaf hem de usn ellerindeki filoları 5. nesil uçaklarla güçlendirirken, 4. nesil uçaklarını bu yeni tehdit algısına göre modernize ediyor. işte cft de hasım ülkelerin füzelerinin artan menzillerine paralel olarak devreye giriyor. usaf ve usn av uçakları şimdiye kadar yürüttükleri klasik av/bombardıman görevlerine ilave olarak artan yakıt kapasiteleri ve elektronik harp kabiliyetleri ile bu seyir füzelerini avlamak için modernizasyon geçiriyor.

    f-15 uçağı 70'lerde hava üstünlük uçağı olarak ortaya çıkmıştı. tek kişilik f-15a ve çift kişilik f-15b modellerine 80'lerde e modeli eklenmişti. e modeli pilot ve silah sistem subayından oluşan iki kişilik mürettebatı ile düşman hava sahasının derinlerine girip derin darbe* görevini yerine getirmek için tasarlanmıştı. c/d modellerine göre hava-hava performansı azalmış buna karşın taşıdığı faydalı yük artmıştı. düşman hava unsurlarına karşı kendini koruyabilecek hava-hava performansına sahipti.

    ilerleyen yıllarda farklı ülkelerin taleplerine göre farklı f-15 modelleri üretildi. israil için f-15i, singapur için f-15sg, g.kore için f-15k gibi.

    bu kapsamda boeing tarafından f-15 uçağının en yeni modeli katar için üretildi. halen test aşamasında olan uçağa f-15qa denildi.

    f-15ex modelinin, f-15qa'nın sahip olduğu yeteneklere ilave olarak usaf için talep edilen gereksinimleri karşılayacağı duyuruldu.

    lockheed martin'in gelişmiş f-15 diye takdim ettiği uçağın özelliklerine bakalım:

    - hız : 2,5 mach'a çıkmış.

    - menzil : 1200 nm*

    - silah taşıma kapasitesi : 29,500 lb * . (kanat altına iki silah istasyonu daha ilave edilmiş, 12 havadan-havaya füze ya da 24 havadan-yere füze taşıyabiliyor)

    - aesa radarı

    - irst

    - pilot ve silah sitem subayı için jhmcs

    - yeni görev bilgisayarı : f-35'in görev bilgisayarından bile daha hızlı çalışan görev bilgisayarına sahip.

    - dijital fly-by-wire : daha önceki f-15 modellerinde olmayan bir özellik.

    f-15 bir yandan f-35 ile birlikte görev yaparak rusya ve çin üzerinden gelecek tehditleri karşılayacak, diğer yandan toyota hilux ile intikal eden teröristleri de yeni donanımı ile tespit ve imha edecek yeteneklere kavuşacak gibi görünüyor. f-35 stealth ve sensör füzyonu özellikleri ile düşman hava sahasının derinlerine nüfuz ederken, f-15ex ve f-16v için öncü görevini yürütecek.

    bu projeyi usaf'ın istemediği, pentagon'un inisiyatifi ile yapıldığı yazılıyor. kişisel görüşüm 5. nesil uçaklar henüz kendini yeterince kanıtlamamışken, eldeki filoyu beşinci nesil ile birlikte görev yapabilecek hale getirmek en akılcı yaklaşım.

    şu infografikte f-35 ile karşılaştırması mevcut.

    edit: kinzhal füzeleri hizmete girmeye başladı.

  • sanırım şöyle bir olayla eşdeğerdir.

    bundan 3-4 yıl önce öğrenci evinin en geç uyuyan bireyi olarak bir gece sabaha karşı inanılmaz bir açlığa karşı mücadele veriyordum. tipik öğrenci evinden bilineceği üzere genelde dolap boş olurdu. fakat o gecenin asıl trajedisi mutfakta kemirilecek kauçuk bile olmamasıydı yani tam bir somali göçmeniydik o akşam. oturduğumuz semtte de o saatlerde açık hiçbir yer olmadığını da biliyordum.
    açlığın verdiği inanılmaz araştırma yetisini kullanarak mutfağın ekstrem bir köşesinde memleketten getirdiğim bir torba kabuklu badem buldum. herhalde kebap bulsaydım mutluluğum bundan farklı olmazdı. karar vermiş, oracıkta bütün torbanın dibine inecektim. fakat gecenin o derin sessizliğinde bademleri örtüyle, pamukla bile sarıp kırmaya kalksam başta ev ahalisi olmak üzere özellikle alt kattaki 0-3 desibel sese duyarlı yarasa aytene yakalanacak ve yine nezih apartman sakinleri tarafından tepki alacaktık.

    her neyse asıl konuya gelelim;
    kaptım badem torbasını, aldım elime çekici çıktım sokağa, ankara’yı bilenler bilir diğer büyük şehirlerin aksine geceleri derin bir sessizlik hakimdir. sokaklarda tek bir kişi dahi göremezsiniz.. (hele ki o saatlerde)
    oturdum bir sokak lambasının altına başladım bademleri kırıp yutmaya, öyle bir ritm tutturmuştum ki son 20 kilometrekare içerisinde ses çıkaran tek şey benim kırmızı saplı çekicimdi.

    sabah ezanı okunmuştu ve -camiye gittiğini düşündüğüm- yaşlı bir dayı önümden geçecek şekilde sokağın ucunda belirdi. adamın karşılaştığı manzaradan hoşnut olmadığı irileşen gözlerden anlaşılabiliyordu. dayı bana yaklaştıkça gözlerini benden ayıramıyor, tespihini daha bir hızla çekiyor ve yolun karşı kaldırımına yakın durmak için çaba harcıyordu.
    kendimi kötü hissettiğimden olacaktır ki iyi niyet gösterisinde bulunma zorunluluğuna kapılıp, bademlerimi paylaşmak istedim
    “dayı badem yerm...” gibi bir cümleyi tamamlayamadan, yaşından ötürü son 30 yıldır koşmadığını düşündüğüm bünye bir anda depara yeltendi sonrasında camiye sığındığını gördüm.
    aradan 5 dakika geçmeden bir polis aracı içindeki 4 polis memuru ile sanırım beni etkisiz hale getirmek amacıyla olay yerine gelmişti. galiba şikayet edilmiştim.
    polislerden biri,
    “bırak elindekini ne yapıyorsun burada” dedi.
    pozisyon itibariyla içinde bulunduğum durumun izahını yapacak kelimeleri sıralamam o an mümkün değildi ve..
    “badem yiyorum” demekle yetindim.

    polisler ilk şoku atlattıktan sonra durumu anlatmam ile birlikte benim aslında normal bir insan olduğuma ya da en azından hayatımın bir döneminde olabileceğime kanaat getirdiler. ben de bir avuç badem verdim aslan parçalarına dünyalar benim oldu. gittim yattım.

  • (kucukyali ulusoy'da otobusten indik, bagaj almaya calisiyoruz, muavin bagaj numaralarini anons ediyor)

    muavin: 48 var mi? 48?
    kadin1: aa 48 benim, bir saniye gecebilir miyim?
    muavin: buyrun hanimefendi. 72? 72'nin sahibi burda mi?
    kadin2: ayy 27 vardi benim ama?
    muavin: hanimefendi bir dakika bakicaz hepsine sirayla, 54'un sahibi burda mi?
    adam1: hah, birinci cinko!

    (peki ya adam1'in dayim olmasina ne demeli? utanmayla altina isemek arasinda eglenceye doymak bebegim)

  • 676 sayılı khk ile üniversitelerde yapılan rektörlük seçimlerinin kaldırılması durumu. bunu yapanlar, "cumhuriyet seçimle gelmedi" diye ağlayıp padişahlığa özenenlerdir. "allah bizi okumuşların şerrinden korusun" diye dua edenlerdir.

    he seçim varken ne oluyordu? neredeyse raşit tükel'in yarısı kadar oy alan istanbul üniversitesi rektörü mahmut ak, "daha her şey bitmedi" diyebilecek kadar arsızlaşıyordu.

    yiyin efendiler yiyin, aksırıncaya kadar, tıksırıncaya kadar yiyin.

    debe editi: henuz bir universite ogrencisiyken, 50/d mucadelelerinde tanidim onlari. onlar is guvencesi icin mucadele ediyorlardi, biz hocama dokunma deyip dayanisiyorduk. en onde, hic yilmadan binlerce arastirma gorevlisinin hayatini kurtardilar.
    50/d eylemlerinin one cikan temsilcileri levent dolek, cemil ozansu, barkın asal, savaş karabulut, deniz morva ve daha bircok egitimsenli hoca, bu khk ile universiteden atildilar.
    once feto'den gozaltina alinan, sonra serbest birakilan taylan eren yenilmez de atildi.
    atilanlardan erhan kelesoglu ne demis:
    "bu akşamki khk ile üniversiteden atıldım.iü'de benimle birlikte atılan herkes eğitimsenli, muhalif, solcu arkadaşlarım. rütbe der takarız."

    onlarin sayelerinde halen universitelerde gorevlerine devam eden akademisyenler, dayanismazsaniz insan degilsiniz.