hesabın var mı? giriş yap

  • sozlukte bu ipuclarinin buyuk cogunlugu ogrencilerden gelecegi icin pek de dikkate almamak lazim. ogrenciyken gunler 32 saatti.

  • oklahoma city thunder hiçbir zaman micic'i kadronun bir parçası olarak görmedi çünkü, okc yeniden yapılanan (tanking) ve gençlere yatırım yapan bir takım. durum böyle olunca micic için tek çare başka takıma takaslanmaktı.

    fakat sam presti, fikret orman'dan bile daha mezarcı bir kişilik olduğu için ve her seferinde micic'in ikinci tur draft hakkından daha değerli olduğunu belirttiği için, tek senaryo micic için ilk tur draft hakkı karşılığında takaslanmasıydı.

    bugün oklahoma'nın önümüzdeki seneler için 19 ilk tur draft hakkı var. ve bu draftların bir tanesinin micic'den daha iyi bir oyuncuya dönüşme ihtimali çok çok yüksek (bu yüzden alperen'in okc tarafından draft edilmemesine çok sevinmiştim)

    bu yaz bazı takımların micic ile ilgilendikleri yazılıyordu ama kimse 29 yaşında, nba temposuna ve basketboluna uzak biri için ilk tur draft hakkı vermez (alperen'in -ki kendisi 18 yaşında zımba gibi bir delikanlı- sezon boyunca nba temposuna nasıl uzak olduğunu hatırlayın, yorgunluktan dili dışarıda yaptığı gereksiz faulleri hepimiz biliyoruz. ancak sezonun sonuna doğru kendine gelebildi. alperen seni çok seviyorum adamım)

    oklahoma da micic'in haklarını elinde tuttuğu için, hiçbir zaman kendilerini bu takası yapmaya zorunlu hissetmediler.

    bu hikayenin kaybedeni ne yazık ki micic oldu. aynı performansı prime'ında değil de, 23-24 yaşında sergilemiş olsaydı zaten çoktan bogdan bogdanovic gibi o'nu nba'de izliyorduk.

  • ulan tüm argümanınız herifin menemene melemen demesi üzerine mi? yok mu başka yorumunuz? melemen yazdığı için haketmiş güya.
    tanım: anormal fiyatları menemen yerine melemen yazılmasıyla alakalandıran yüksek zeka (!) kişileri görmemizi sağlayan başlık.

    edit: başlığı hortlatan arkadaş ilkin "melemen" yazmıştı, menemen olarak düzeltmiş.

  • doğaüstü birtakım olaylar. diyelim derstesin, hoca sözü sana verdi. dönüp de sana bakıyorsa, ohaaaa.

    kesin seviyor lan.

  • halk ağır vergiler altında eziliyordu. kral çarlsın damadı salağın tekiydi. kral, damadın salak olduğunu herşey bittikten sonra anlayacaktı. damat aslında kötü bir adam değildi. sadece cenab-ı allah ona yeteri zekayı vermemişti. o da bu sebepten yeni yeni vergiler türetmenin peşindeydi. çarls ,"para gelsin de nereden gelirse gelsin" düşüncesindeydi. geçilmeyen köprülerden para alınıp, icilmeyen suların vergisi isteniyordu.
    kral sarayında gününü gün ederken, damadın bu uygulamaları halkı fazlasıyla bunalttı. damat en son çaya vergi getirince halk isyan etti. isyanı bastıramayan çarls, ingiltere ve fransyaya kaçmak istese de basarılı olamadı. isyancılar natingım düzlüklerinde çarls ve damadını yakalayıp, azına sctılar .

  • mimarı stanford white'ın, çatısında vurularak öldürüldüğü yer. 1900'lerin başında, kendi döneminin bir ikonu haline gelen model ve müzikal yıldızı evelyn nesbit'in, 16 yaşında iken "ilk erkeği" olan stanford white, olaydan üç sene sonrası, nesbit'in daha sonradan kocası olan milyoner harry thaw tarafından, kıskançlık nedeni ile vurularak öldürülmüştür. bu olay, 1955'te "the girl in the red velvet swing" filmine, 1970'lerde e. l. doctorow'un "ragtime" kitabı ve 1970'lerde bu kitabın film versiyonu ile 1990'lardaki müzikal versiyonuna ilham kaynağı olmuştur.

  • bak koçum, belli olmuyor ama, benim bi tek kulağımın arkası kaldı.

    artık acı çekmekten ve acı çektirmekten zevk almamayı öğrendim.

    sevgililer,

    bizim olanlar ya da olmayanlar hepsi iz bırakır. bu izler, şimdi senin ki gibi çok derinini çiziyor. hepsi kalır. ama inan yeni izler de olacak. yaşlıları düşün, sanki her şeyi bilirlermiş gibidirler, ama öyle değil.

    ne kadar acı çekersen çek, şunu hiç unutma; çizilecek bir yer hep vardır ve çizecek bir yer.

    ressam olur insanlar başkalarının kalbini kazıya kazıya ya da resim olurlar senin gibi, kazına kazına.

    (bkz: dar alanda kısa paslaşmalar)