ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
fakir fukaraya vermek bereket getirir
-
üniversite mezunlarını asgari ücrete mahkum et, bir de utanmadan karşılarına geçip "fakir, fukara" de. yatacak yeriniz yok be sizin, hiçbirinizin!
the north face columbia mont istilası
-
çoğu çakma olduğundan ülkenin fakirlik boyutunu anlamanıza ve ne kadar şekilci olduğunu hatırlamanıza yardımcı olur.
üniversiteye başladım kızılı
-
evrimini inceleyelim:
* lise sondayım pırıltısı (yer yer sarı saç tutamları) =>meali: "yavaş yavaş fıstıklaşıyorum ;)"
* üniversiteye başladım kızılı => "asi ve özgür genç kızım ben hohooyt."
* işe başladım sarısı => "plaza kadınıyım, çalışırım kazanırım ortamlara akarım hihihi."
* koca buldum, evlendim kahverengisi => "duruldum, hanım kadınım mehhehhh."
öğretmen öğrenci diyalogları
fidan dikmek için 120 bin kişiyi işe almak
-
milyarlarca ağaç dikmişlerdi hani, o zaman niye böyle bir istihdam sağlamadılar 250 milyoncuk için 120bin kişiyi geçici işe alıyorlar.
demek ki milyarlarca ağaç diktik açıklaması yalandır.
(bkz: 6 milyar ağaç diktik)
(bkz: başbakanlığım döneminde 3 milyar ağaç diktik)
kendisine saldıran pitbull'u haşat eden at
-
uysal ve efendi durduğuna aldanılmaması gereken bir hayvan olan atın tersinin ne kadar tehlikeli olduğunu bizlere gösteren olay.
çizgi filmlerde karakterlerin fırlarken çıkardıkları ses çınladı kulağımda.
3 kız bir araya geldiğinde konuşulan 3 önemli şey
çocukları vakumlu pompa gibi öpen akraba teyze
-
günlerdir bu anı bekliyorlar. hazırlandılar. yarın doğan güneşle birlikte sokaklara inecek ve buldukları tüm çocukları ıslak ıslak öpecekler. nice tazeler bayrama küsecek. nice canlar yanacak.
27 temmuz 2015 istanbul sıcağı
-
istanbul sıcağı falan değildir. adana mı, antalya mı artık kiminse gelip alsın lütfen.
ikinci meşrubatı isteyebileceğini fark etme yaşı
-
bu dönemler vapurda çay içilebileceğini fark etme yaşına tekabül eder. küçükken annem babamla vapura bindiğimde çay deniz suyundan yapıldığı için, bardaklar yıkanmadığı için, çaycılar pis paraları tutan elleriyle çay doldurduğu için ya da gerek olmadığı için vapurda çay içilmezdi. ya da bizim zamanımızda öyleydi. büyüyüp, kocaman adam olup, 7.45 vapuruyla işe yetişmeye çalıştığım dönemlerde kahvaltı etmek için tek şansım vapurlar olduğu için, yeniden düşünme (rethinking) yaparak kendime geldim, bir çay söyledim, hayatım değişti.
yani işte 1950lerde istanbul böyleydi. vapurla nişantaşındaki babaanneme giderdim. abimle kavga ederdik, vs vs...