hesabın var mı? giriş yap

  • olay 60 li yıllarda bir trende geçmektedir.
    o dönemde bütün ulaşım trenle sağlandığından trenlerde her zaman milletvekilleri için boş bir koltuk bulundurulurmuş, ayakta bekleyenler olsa bile kimse koltuğa oturtulmaz, oturanlar kavga dövüş kaldırılırmış.
    şef tren* bir gün bilet kontrolü için gezerken yırtık pırtık kıyafetleriyle bir köylünün koltuğa oturduğunu görür.

    - kalk ordan orası millet vekilleri için
    - ben milletiyn keyndisiyim, ben burdayken vekilim oturamaz bu koltua!
    - !?!

    bu cevapla afallayan şef tren ısrar etmez ve koşarak olay yerinden uzaklaşır

  • şunu anlayamıyorum.

    manchester united 5 atar dedi bazıları, olmadı.
    2 maçta gol atamadık. sıfır çeker dedi bazıları, olmadı.
    cluj'dan braga'dan umutlandı bazıları, olmadı.
    manu'yu yendik, "çoluk çocukla geldiler" dedi bazıları.
    drogba'ya, sneijder'e "hepsi birden oynamaz" dedi bazıları, olmadı.
    schalke çakar dedi bazıları, olmadı.
    1-0 oldu, fark olur dedi bazıları, olmadı.

    malaga'yı çekip elesek ballı, psg'yi çekip elesek "e ibrahimovic" yok denilecekti.

    bu takım, şampiyonlar ligi çeyrek finalinde real madrid ile oynayacak arkadaş. real orada 4 tane atsa ne farkeder? sen dün adı sanı duyulmayan takıma karşı, (maalesef o teknik direktörünün sayesinde) son dakikalarda 8 defans, 1 salih, 1 kuyt taktiğiyle kıçından solurken, biz bugün "real madrid'i eleyebiliriz lan belki" gibi bir histeyiz.

    işte bu hisleri, alışkanlıkları, insana kazandıran şeydir "galatasaray"..

  • 1827 senesinde padişah ikinci mahmud, batılılaşma adımlardan biri olarak gördüğü kılık kıyafet yeniliklerini yürürlüğe koymayı planlar. lâkin halkın ve ulemânın böyle bir yeniliğe hazır olmadığının da farkındadır.

    ikinci mahmud zeki adamdır hocam. kendisini severim. büyük saygı duyarım. yeniçeri ocağı'nı kaldırmaya giden süreçte ahâliyi, yeniçerilerin ölünce hortlak olarak geri döndüklerine ve yakılmaları yahut kazığa geçirilmeleri gerektiğine inandırmış bir adamdır. ilk defa anadolu gezisine çıkmış padişahtır. halkı yeniliklere alıştırmak ister. adam fransız usûlü konser bile verdirmiş izmir'de. " silahlarımız dandiktir " demiş. askerlere; " ulan bu başınızdaki tüylü şeyler hem ağır hem de ıslanınca görüşünüzü engelliyor. gelin değiştirelim! " demiş; ulemâ feslerin püskülünün boyunu tartışıp cevaz verip vermeme tartışmasına girmiştir. bu adam büyük zorlukları yenmiştir hanımlar beyler.

    konumuza dönelim; ikinci mahmud, osmanlı imparatorluğu'nda ilk defa " pantolon " giyen padişahtır malûmunuz. işte bu pantolonun devlet-i âliyye'ye nasıl getirileceğini ve halka nasıl kabul ettirileceğini düşünürken avusturya'dan pantolon sipariş eder.
    bu yenilik için de iki kurban sever: avni bey ve kuruçeşmeli hasan.

    bu iki garibim, hayatlarında ilk defa gördükleri pantolonları giyerler ve mısır çarşısı'nda gezinmeye başlarlar.
    amaç; halkın nabzını ölçmektir anlayacağınız üzere.

    kuruçeşmeli hasan ve avni bey, muhtemelen korku dolu gözlerle etrafta gezinirlerken ahâliden sesler yükselmeye başlar:

    " bu ne biçim kıyafettir? ayıptır! " deyu. sesler gittikçe artar ve kalabalık, bu iki kurbanı orada tekme tokat döver.

    tabii bu olay istanbul'un her semtinde hemen yayılacaktır. bunu bilen ikinci mahmud, kahvehanelere ve çarşılara dedikodu yapmak üzere adamlarının gönderilmesini emreder. bu kişiler olayın pantolon yüzünden değil de bu iki kişinin ramazan ayında çarşıda yemek yedikleri için linç edildikleri yalanını yayacaklardır. böylece devlet de pantolon yeniliğinin daha büyük bir tepkiyle karşılaşmasını engeller.
    bu iki kurban da bursa ve izmir'e sürgün edilirler ki devletin bu kişileri cezalandırdığı görülsün!

    evet, bu topraklara pantolonun geliş hikâyesi de böyledir vesselam.

  • halbuki "merhaba" da "asker" de arapça kökenli birer türkçe kelime ama sandaletle yampiri yampiri yürüyen ve türk devleti'ni hiçe saydığını kaşıkçı cinayetinde de gördüğümüz bir bedevi olduğunu gözümüze sokmak için diplomatik nezaket içinde bir "merhaba asker" deyip lazım olmayan diğer selamını sona iliştiremiyor.

    bakın arap kibri ve kini ne fransızda ne ingilizde var. adamların türk düşmanlığı ermeni ve yunanların türk düşmanlığından az değil.

  • formula 1 yarışında pilotlara şampanya yerine gazoz benzeri alkolsüz içecek verilmesini ‘formula 1, çoğunluğu müslüman olan ülkelerde kendisi böyle bir hassasiyet gözetiyor. malezya, bae, bahreyn… aynı durum bu ülkelerde de oldu/oluyor’ diyerek açıklayan cumhurbaşkanı başdanışmanı ismail cesur’un üniversite öğrenimini yurtdışında geçirdiği yıllara ait gece kulübü fotoğrafları ortaya çıkmış. böylelikle cesur’un formula1 pilotları adına alkol konusunda gösterdiği gereksiz ‘hassasiyeti’ kendi özel hayatında göstermediğini öğrenmiş olduk.

    fotoğraflar