ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
6 yaşındaki çocuğunu kuran kursuna gönderen millet
-
babasının sorumsuzluğuna annesinin ise daha rahat televizyon izleme densizliğine kurban giden çocuktur
kiraya çıkılamayacak hale gelinmesi
-
üst edit: bana kiralık ilan gönderenlere çok teşekkür ederim. araştırmaları son 2 haftadır sürdürüyorum. görmediğim pek ilan kalmadı diyebilirim. ancak değerli zamanını ayıran sizler benim canımın ciğerisiniz. hep böyle güzel kalın!
herkese merhaba,
iş değişikliği sebebiyle ümraniye'de ev arayışım bulunuyor. 1+1 ve 2+1 olarak ev bakıyorum ancak ne yazık ki uygun bir fiyatta kiralık ev bulamıyorum.
ev fiyatları;
dökük olarak 2500 tl'den başlıyor.
normal olarak 3500 tl'den başlıyor.
iyi olarak 4500 tl'den başlıyor.
bu fiyatlara ek olarak, faturalar + yemek + aidat + eşya taksiti, ödemeleri eklenince 5 bin liraya yaklaşıyor hatta fazlasıyla geçiyor. bir insanın tek başına berbat standartlarda bir eve çıkması imkansız gibi duruyor. bu şartlarda eve çıkan birisinin üsküdar'a gideyim de kız kulesine karşı şöyle bakıp döneyim demesi için 40 kere düşünmesi, hesap kitap yapması gerekiyor.
7000, 10000, 15000 hatta 40000 tl'ye kiralık yerler mevcut buralarda kimler kalıyor.
250 tl indirim talep ettiğim pazarlıklar oluyor. evlerini boş tutuyorlar yine de 250 tl altına düşmüyorlar. böyle bir şey olabilir mi ya, ev sahipleri veya emlakçılar bu durumu gerçekten düşünmüyor mu?
işin en garip tarafı bu evler sürekli tutuluyor. eskaza bir ilan yakalasam 2500 tl altında ya kaporası verilmiş ya da ilanı kaldırmayı unutmuşlar.
arkadaşlar bir insanın normal bir evde yaşaması neden bu kadar zor. son bir ayda 1500 tl olarak açılmış ilanlar yılbaşından sonra 3500 tl olarak güncelleniyor.
edit: mesaj atan arkadaş, bu şehirde öğrenciler yaşıyor onları da düşünsene. zor bela ailesi okuması için devlet üniversitesine gönderiyor. yurtlarda yer bulamıyorlar. hadi biz çalışıyoruz ucu ucuna yettik. onlar ne yapacaklar!
edit2: allah aşkına paylaşımlı odalarda nasıl kalacaksın burası türkiye. nasıl güveneceksin, kime güveneceksin?
edit3: bazı arkadaşlar, elinizi vicdanınıza koyun gerçekten. eğer yoksa bile bir zamanlar nasıldı diye hatırlamaya çalışın. burada bahsettiğimiz konu, sadece dijital bir kırıntı değil. mevzu bahis insanların gerçekten sokakta kalması. üniversite hayaliyle, yeni evli mutlu bir yuva hayaliyle, güzel bir çocuk yetiştirmek hayaliyle, kendi özgürlüğünü tatmak hayaliyle yaşayan insanlar için bu hayallerinin yok olması demek.
lütfen ama lütfen entry girerken bu noktaya dikkat edin.
edit4: bir arkadaş mesaj kutuma şu garip şeyi iletmiş. "1+1 bakiyorum yazmissin 1 bak o zaman. tek oda mutfak."
allah razı olsun parkta yat dememiş :(
edit5: çeşitli arkadaşlar avrupa yakasına (beylikdüzü, bahçelievler) yerleşmemi öneriyorlar.
iş ümraniye'de taş mı yiyelim?
edit6: arkadaşlar bir mal o fiyattan piyasaya sunulmus olsa bile takas gerçekleşmediği sürece onun gerçek değeri olmaz.
bu işin kontrolü basit, bir şekilde o muhitte son 10 tutulan evlerin özellikleri ve fiyatlarını vereceksin. araya bir makas belirleyip ev sahibinin ilan sınırını çizmek gerekiyor.
madem serbest piyasa bir dökün bakalım verileri, arz - talep diyip kaçmak kolay.
mansur yavaş'ın rte'yi havalimanında karşılaması
-
mansur yavaş ankara'ya hizmet edecek, uzun da herşeyin karar vericisi, iyi geçinmek zorunda.
en azından denemek zorunda.
uzunla kapışarak istediklerini yapması zor.
adamın derdi hizmet! kesin şu gizli akp'li mi geyiklerini de bırakın adam işini yapsın.
aziz sancar'ın gençlere verdiği yurtdışı tavsiyesi
-
kendisi, kurulu düzeni olmasa kesin dönerdi
rte'nin öğrenci yurdunda sahur yapması
-
anlasilan anket sonuclari tahminlerimizin cok altinda
ilk reglde tokatlanmak
-
bu ne lan kabilede mi büyüdünüz aq tokatlanmak falan.
tanım: regl olan kızın tokatlanması olayı.
edit: şimdi aklıma geldi. beni de dedem sünnet olurken ağladığımda dövmüştü. sonra dövdü diye ağlamaya başlamıştım.
kızların aslında demek istedikleri
-
- kızmadım ama kırıldım.
meali; bi bok yedin ama kavga çıkarmaya, ipleri koparmaya değmez... ben ufaktan trip atayım, sen de kırıkları yapıştırmak için benimle ilgilen*...
dünyada var olmayan bir rengi hayal etmek
-
kadınlar kesin başarmışlardır.. hatta o renge uygun ayakkabı bakmaya bile başlamışlardır.
bir minibüste yaşanabilecek en dumur olaylar
-
minibüs şöförünün yola tükürmek için hareket halindeyken kapıyı açıp eğilmesi ve aşşağı düşmesi ve minibüsün, yolcular çığlık çığlığa iken kendi kendine gidip bi arabaya çarpması...*
metroda yaşanan dumur olayları
-
gün itibariyle şahit olduğum tatlı bir evlilik teklifi.
yanımdaki elemanın bir anda üzerindeki kazağı çıkararak, üstünde "x benimle evlenir misin?" yazılı tişörtü sevgilisine göstermesi, akabinde amerikan filmi havası yakalayan metro yolcularından alkışların kopması, klasik olduğu üzere elemanın diz çöküp yüzüğü kızın parmağına takması ve en güzeli de yolculardan bembeyaz saçlı yaşlı bir teyzenin "annenin-babanın haberi var mı kızım?" diye sorması.
zack snyder's justice league
-
temkinli yaklaşmıştım ama olmuş bu film. hatta çok iyi olmuş. şayet tıpkı bruce wayne'de olduğu gibi cyborg'un de gördüğü post apokaliptik görüntü referans alınırsa çok daha etkili bir devam filmi gelebilir.
--- spoiler ---
artılar
- bir defa ilk filmde sevmediğim ne kadar şey varsa zack snyder hepsini çıkarmış. superman'in el kamerasıyla çekilmiş shrek çeneli görüntüleri yerine epik bir başlangıçla başlıyor film.
-superman siyah kostümüyle arz-ı endam ediyor ve diriliş sahnesi çok daha anlamlı olmuş. hem onun sahneleri hem de ekibin geri kalanının aksiyon sahneleri daha heyecanlı ve anlamlı.
-filmde cyborg'ün önemi artınca senaryo daha çok derinlik kazanmış. bu sevindirici.
-maskesinin arkasından sırıtan, espiri yapan batman bu filmde yok.
-rengarenk efektler yok. özellikle finaldeki savaş sahnesi flash sayesinde çok daha dramatik ve kanlı bir şekilde sonlanıyor. bayıldım!
eksiler
-snyder'ın hiçbir zaman sevemeyeceğim klip tadındaki müzikli sahneleri filmde bir kaç kez yer alıyor. ilk başta sevimli görünse de sonrasında ne gerek vardı diyorsunuz. özellikle doksanlı yıllarda müzikle sinema sanatını güzel bir şekilde kullanan onlarca film varken...
-bol klipli görüntüler demişken, tabi boşluklar böyle dolunca, az diyalog bol ağır çekim görüntüler kaldığı yerden devam ediyor. daha fazla derinlik snyder!
-steppenwolf hala bildiğimiz kötü adam. filmin zayıf halkası olmaya devam etse de, darkseid'ın bir kaç kez görünmesi hikayeyi toparlamış diyebilirim. steppenwolf'a hem görsel anlamda çizgi romanlardaki görüntüsüne sadık kalınarak daha az cgi kullanılsa, hem de karaktere daha derinlikli diyaloglar yazılsa bu film epic bir film olabilirdi.
-müzikler genel olarak güzel olsa da, wonder woman ve amazon tema müziği kendini tekrar ediyor.
-anladık mercedes filme sponsor olmuş da, markanın logosunu arka arkaya üç kez göstermek pek de hoş olmamış.
--- spoiler ---
eksiler fazla gibi görülebilir ancak ilk filmle genel olarak alakası olmayan, hem batman v superman'den hem de justice league'den çok daha güzel bir film var karşımızda.
7.9/10
edit:düzeltme
manisa'da yaşanan bedelli askerlik rezaleti
-
anadan doğma soymak ne zamandan beri standart uygulama olmuş amk. ne beni ne de tanidigim hiç bir arkadaşım anadan doğma soyulmadı. cük görmeye meraklı bir gizli ibneye yetki vermişler belli ki.