hesabın var mı? giriş yap

  • bok yoluna ölmüşlerdir. umarım kamyonet sürücüsüne ölenlerin bariz salaklığından dolayı ceza verilmez. otobanda asfalt üzerine yatıp selfie çekilmek ne demek amk.

  • ya kardeşim amk grafitisini marmarayın camlarına kadar yapmış annesizler. kalkmış saygıdan bahsediyorsun. devletin malına zarar vermek bu. kimden izin aldın be amk evladı desen bunu yapan kişiye alınır.

    yap kadıköydeki gibi koca binaya izin alinmiş bir şekilde bizde geçerken hayranlıkla bakalım. gece vakti suikast düzenler gibi vagonlara abuk subuk isim yazmak sanat değil.

  • var böyle bir şey. sanırım ben de yazılımcıyım diye sürekli önüme düşüyor, önüme geleni engelliyorum ama bitmiyor. tiplerin hepsi aynı, ben başarılıyım, ben zenginim diye bağıran sonradan görme çiğ paylaşımlar. gerçekten mesleğim adına ben utanıyorum. yahu bu ne görmemişliktir, satın aldıkları iphone'ların macbook'ların faturasını paylaşan mı ararsın, bilmem kaç bin liraya aldığı kahve makinasını çeken mi, geneli pahalı oyuncak paylaşma derdinde. bir de eli biraz para gördü diye, hasbelkader mesleğe ilgi var diye kendisinin nirvanaya ulaştığını zanneden millete hayat hakkında saçma sapan tavsiyeler vermeye çalışan ama iki cümleyi bir araya getiremeyen tipler var. arkadaşlar yazılımcı olmanız sizi otomatik olarak entelektüel yapmıyor. hatta tam tersi, zamanının büyük bölümünü yazılım ekranları karşısında harcamak zorunda olan birisinin tarihten, sanattan, felsefeden üst perdeden konuşabilecek kadar birikiminin olması zaten akla mantığa uymuyor. kendinize gelin.

    debe editi: arkadaşlar elbirliğiyle girdiyi debeye sokmuşsunuz, teşekkür ediyorum. ekşiye girince mesajlardan bir cumartesi sürprizi yaşadım. belli ki birçok kişi aynı dertten muzdarip. yazıyı tekrar okuyunca eğer yazılımcıysanız sizler için değilseniz yazılımcı çevreniz için şu mesajı ekleme ihtiyacı hissettim: hepimiz üç aşağı beş yukarı eğer türkiyedeysek birkaç bin, avrupadaysak 3-5 bin euro bandında çalışan beyaz yakalı işçileriz. bu para bizi zengin yapmaz, sadece gelişmiş bir ülkedeki sıradan bir insan gibi insanca yaşamamızı sağlar. yani 'o para o para değil'. fakir bir ülkede yaşamanız ve fakir arkadaşlara/akrabalara sahip olmanız bu gerçeği değiştirmiyor. meslek hakkındaki daha önceki yorumum için de şu girdiye göz atabilirsiniz #140622037.

  • ————
    edit1: online check in yapamadınız mı? hayır ne yazik ki, sisteme girince "bu uçuş için check in işlemi kontuardan yapılmalıdır" diye uyarı alıyorduk. fakat uçuş bilgilerimizi uygulama ekranında görebiliyorduk. bu yüzden de herhangi bir durumdan şüphelenmedik.

    edit2: konuyu twitterdan duyursana diyenler için https://twitter.com/…tatus/1698074858121236709?s=20

    edit3: twitterdan thy destek "ekiplerimize en kısa sürede yanıt alabilmeniz için bilgilendirme yapıldı." diye mesaj attı.

    edit4: teşekkürler ekşi sözlük. 7 gün boyunca yer yok diyen thy, 3 gün sonraki uçuşa yer buldu ve ücretsiz bilet ayarladı.
    fakat tazminat ve maduriyet konusunda sesleri çıkmıyor, yeniden şikayet oluşturduk beklemedeyiz.

    edit5: thy tazminat ve diğer masraflarımızı görmezden geliyor, konuyu sivil havacılığa ve tüketici mahkemesine taşıyoruz.

    edit6: tazminat talebini sivil havacılığa ilettik, 2 hafta içinde tazminat ödenmesine karar verildi thy gerekli ödeme işlemini yaptı.

    ————
    yine bir thy mağduriyeti. yaklaşık bir yıl önce aldığımız istanbul londra biletimizin havalimanında uçuşa 2 saat kala " yedek bilet statüsünde" olduğunu öğrenerek yaşadığımız şok. özetle yaşananlar şöyle: uygulaması üzerinden aldığımız istanbul - londra gidi dönüş biletimizin, temmuz ayında bir ayağının tarihini değiştik. biletimiz temmuz ayında londra - istanbul ve 1 eylül istanbul londra olarak alınmıştır. iş ile alakalı bir durumdan dolayı temmuzdaki uçağı thy uygulaması üzerinden 2024 nisana aldık (tabiki ciddi bir miktar fark ödeyerek). 1 eylüldeki istanbul londra uçuşuna dokunmadık.

    ve geldik dün akşama. saat 20.20 deki uçuş için 18 gibi kontuara gittik, kontuardaki görevli "adınız uçakta görünmüyor" diyerek müşteriz hizmetlerini telefonla aramamızı söyledi. müşteri hizmetlerini aradık. " biletinizde değişiklik yaparken oluşan bir sistem hatası yüzünden 1 eylül uçuşunuz yedek bilet olarak kaydedilmiş, hemen bir şikayet oluşturun ve ilgili birime aktaralım" dedi. tamam dedik. tabi bu sırada zaman ilerliyor. uçuş yaklaşıyor. şikayeti oluşturup tekrar müşteri hizmetlerini aradık. "acil koduyla işleme alındığını ve beklememiz gerektiğini söylediler. "

    bekledik.. bekledik..

    daha sonra arayan soran olmayınca önce istanbul havalimanındaki denied boarding kısmına, daha sonra da oranın yönlendirmesi ile bilet satış noktasına gittik. bilet satıştaki personeller "evet bu bir sistem hatası kullanıcı hatası değil." dediler. tamam bizde anladık fakat biz nasıl bu uçağa bineceğiz diye sorduğumuzda " ne yazık ki bu uçuşta yer kalmadı, sizin için pazar günkü uçuşta yer ayıralım..... yalnız ödemeniz gereken çok büyük bir fiyat farkı çıkar ." dediler. işte burada sinirler doğal olarak gerildi. tamamen sistem hatası yüzünden alınmadığım uçağa bir de ilave ücret istiyor ve pazar gününe erteliyorsunuz dedim, "konu şu anda müşteri hizmetleri çözüm merkezinde olduğu için biz buradan ücretsiz değişim yapamayız" dediler. ya arayın o zaman müşteri hizmetlerini durumun önemini anlatın diyoruz " yapamıyoruz maalesef" diyorlar. devamında defalarca müşteri hizmetlerini aradık, aynı şeyleri defalarca anlattık ve haliyle uçak kalktı gitti...

    işe geç kalmamak için pazar günkü farkı kabul ettik, telefonla müşteri hizmetleri ile konuşurken " pazar günü için uçakta yeriniz ayrılmış gidip havalimanındaki bilet satışa 21.000 tl farkı ödeyin ve biletinizi alın" dedi. ona da tamam dedik (daha sonra mahkeme vs uğraşırız diyerek) fakat bilet satışa gidince ne oldu dersiniz? bahsi geçen uçakta adımız yine görünmüyor. uçak da dolu ayrıca.. . ama işin garibi ben bileti uygulamamda görünüyorum tanımlandığı için. fakat benim cep telefonu uygulamasından gördüğüm bileti ne hikmetse bilet satıştakiler göremiyor. tekrar arıyorum müşteri hizmetlerini "hmm evet görünmüyor" diyorlar. diyorum ki müşteri hizmetlerine "şimdi ben ne yapmalıyım? yani havalimanında bekleyeyim mi? gideyim mi?" siz bilirsiniz diyorlar. bu iş kısa sürede çözülür mü yani ben başka firmadan falan bilet alayım mı diyorum, siz bilirsiniz diyorlar. ben bilmiyorum abi... bilmiyorum..

    -müşteri hizmetleri konuyla ilgileniyor size 24 saat içinde dönülecek dediler. 1 günü geçti, ne arayan var ne soran...
    -kendi sistem hataları yüzünden ben mağdur oldum, uçağa binemedim, gitmem gereken tarihte işe gidemiyorum ve şimdi yakın tarihli biletler 20 bin civarından başlıyor. thy den hiç kimse " ya biz sizi mağdur ettik şu uçağa alıyoruz sizi" diyemiyor yada " ya bu iş çok sürer siz bilet alın gidin" de diyemiyor.
    -havalimanındaki bilet satış görevlisi müşteri hizmetlerini arayamıyor.
    -uçağa alınmama ile ilgili yönetmeliklerde yazan cezalara cevap veremiyorlar.

    bu iş mahkemeye gidecek zaten orası kesin artık, benim için de thy den bilet alma, yanına yaklaşma ve reklamını bile izleme devri kapanmıştır.
    siz söyleyin a dostlar? biz ne yapalım? thy belli ki bilmiyor ne yapacağını, belki siz bilirsiniz..

  • aynı şeyi ev sahibime yapmıştım ama o doktor değil* whatsapp üzerinden kira pazarlığı yapıyorduk yazışarak, ben her hitabımda "siz" yazdıkça o ısrarla "sen" diyor, en son "senin dediğin gibi olmuyor" diye yazınca hemen telefondan aradı gerildiniz sanırım diyor, yoo dedim sende nerden çıkarıyorsun böyle şeyleri diyerek ardından yalancı bir kahkaha patlattım. bir daha asla sen demedi.

    size "sen" dilini kullanan kim olursa olsun "siz" dilini kullanmayın, başka dillerde olanlar o dilin kullanıcılarının sorunu, bu dilin nezaket kuralları var ve nezaket karşılıklı olursa bir anlamı olur...

  • olmasi gereken cocugun ailesinin mahcup olup ödemeyi teklif etmesiydi. tv sahibi de olur mu öyle sey deyip reddetse de ailenin israrci olup ödemesi gerekirdi. prosedür böyle isler. eger cocugun ailesinden hicbir reaksiyon gelmedi ise ayıp etmiş ve bu yüzden tv sahibinin bunu istemesi bence normal.

  • --- spoiler ---

    söz konusu düzenlemelerle yerli üreticilerin desteklenmesi ve istihdamın korunması amaçlanıyor.

    --- spoiler ---

    oyun konsollarına getirilen ek vergiyle ülkemiz artık daha güçlü. teşekkürler cumhurbaşkanım!