hesabın var mı? giriş yap

  • neler olmuştu?

    bahar şenlikleri kaldırıldı. kızlı erkekli pikniği polis dağıttı. kızlı erkekli lise gezisine soruşturma açıldı. kızlı erkekli evlere baskın düzenlendi, çocuğun biri sevgilisinin evinde basılmıştı da polisten kaçarken camdan atlayıp öldü. konser alanının ortasına mescit dikildi. gece 10'dan sonra içki almak yasaklandı. gece 12'den sonra müzikli eğlenceler yasaklandı. 90'ların dizilerindeki içki sahneleri kesildi. kapalı kadınlar için dikilen eteklerin boyu uzatıldı. başörtüsü orta öğretimde serbest hale geldi. devlet başkanı ekonomiyi din kuralları ile yönettiğini ilan etti.

    o sırada memleketin en ünlü medresesinin efsane profesörü ne diyordu hatırlayalım? görsel
    cumhuriyet'in "tehlikenin farkında mısınız" demesi üzerine kendini aydın diye pazarlayanlar ne diyordu? görsel

    cumhuriyet düşmanlığının sonu budur.
    nagehan üretim merkezinin (akademinin) atatürk'e ve kemalizme sallamadan tez yazamamasının sonu budur.

    görsel

    edit: kız-erkek arasında çekim olur diyerek savunulan gericilik. siz kafayı yemişsiniz. ben konya'da okudum. ilkokul-lise hep karışık oturduk. kadın ve erkek toplumda bir arada yaşar. kötü gözle bakmamayı, insanların kendi halinde yaşayabilmesini erken yaşta normalleştirebilir insan. çocukların aklına kız-erkek ayrı oturmak gerektiğini sokmak ne demek?

  • yunun kökenli iskenderiyeli astronom. dünya merkezli evren modeli kopernik'e kadar yıkılmadan kabul görmeye devam etmiştir. neden evrenin merkezi dünya olsun ki? diyebilirsiniz. o dönemde bunun iki temel sebebi vardı. birincisi dinlerin insanın egosunu okşayan, insanı merkeze alan metinleriydi. ikinci olarak ise örneğin güney yarım küredeki insanlar dünyanın üzerinden düşmeden nasıl dünya üzerinde durabiliyorlardı? elbette dünyanın merkezi evrenin merkezi olduğu içindi.

    batlamyus'un güneş sistemi modelinde tabii ki her şey dünyanın etrafından dönüyordu. bunu yapmak kolaydır ama gezegenler olmasa kolaydır. örneğin dünyanın yörüngesi bazı gezegenlerden kısadır, yıl içerisinde gezegenlerin yanında geçer gideriz. bu ise gezegenlerin gökyüzünde bazen ileriye bazen de geriye gitmektedir. yıldızlar, güneş ve ay için ise böyle bir şey söz konusu değildir. batlamyus gezegen hareketlerini modellemek için ise modeline bazı mekanik düzenler ekledi. örneğin mars dünya etrafında dönerken aynı zamanda bir dairesel döngüyü de kendi kendine tekrarlamaktadır.

    ispanya kralı eldeki bilgiler ile batlamyus'un modelinin mekanik halini yaptırıp karşısına geçmiş ve "tanrı evreni yaratmadan bana danışsaydı ona daha basit bir şey yaratmasını tavsiye ederdim" demiştir.

  • allah'tan arada "öncelikle, türk insanı gerçekten de farkındalığı yüksek bir kitledir. " cümlesine rastladım hızlıca geçerken. yoksa bütün yazıyı okumak zorunda kalacaktım.

  • burda odaklanmamız gereken yangını kimin yaptığı değil bence. ben hayatımda bu kadar aciz bir devlet görmedim arkadaş. 1 tane yangın helikopteri göndermekten bile acizler. su zaten dibindeki denizde. 4 tur yapsa o yangını 1 saatte söndürürsün. allaha emanet ülke yönetiyorlar. bakın yangın uçağını falan geçtim, 45 tane helikopter varmış ya, nerede o helikopterler? gö*ünüze mi soktunuz?

    edit:
    bir yazar diyor ki: "teröristler insanların devlete olan güvenleri azalsın, korksun ve endişelensin diye üstlenebilecekleri her şeyi üstlenmeye çalışırlar. salak olmayın." (bkz: #126393549)

    evet, devlete olan güvenimiz tavandı, bu yangınlar sayesinde yerle yeksen oldu... ya sabır.

  • türkiye'deki çoğu atm kullanıcısının yapabildiğini düşündüğüm eylem. atm'den yapılan işlemlerde -hele ki böyle kredi kartı ödemesi gibi işlemlerde- insanımızın yüzünde oluşan o "mavi kablo mu kırmızı kablo mu?" gerilimini başka türlü açıklayamıyorum. ben 50 ytl çekmek için vakıfbank atm kuyruğunda -10 derecede beklerken, önümdeki adamın "pentagon 'un taliban'a uzun menzilli füze satışı" başlıklı şok dosyaları incelediği düşüncesi şu soğuk günlerde benim için sıcak bir teselli oluyor. allah hepinizin belasını versin... dondum lan dondum...

  • çok tatlı bir olay bence. şöyle konuşmalara vesile oluyor:

    anne: uyudun mu?
    ben: hayır.
    anne: biliyorum, gördüm. (anne burada kendini tam bir stalker tam bir ajan olarak görüyor ve ben bozuntuya vermiyorum)
    ben: aa nasıl?

    ehiehi. yerim ki.

  • ilahiyat- gül suyu
    eczacılık- ecza (ilaç)
    tıp- kadavra
    hukuk- eski kağıt
    güzel sanatlar- alçı&boya
    besyo- ter
    mimarlık- yapıştırıcı
    iktisat&işletme- çay&kahve
    reklam&halkla ilişkiler- parfüm