hesabın var mı? giriş yap

  • evinde bile kamuflaj olsun diye koltuk döşemesinin artan kumaşından giyinen bir insanın evindedir.

  • polis, devlet değildir. polis memuru da devlet değildir.

    mevcut anayasa diyor ki (madde 6) halk, tek egemen güçtür ve bu yetkisini hükümet, meclis ve yargı yoluyla kullanır. yani devlet, halkın yetki kullandığı araçtır.

    polis ise, hükümete bağlı kolluk kuvvetidir. görevi ise egemenliğin asıl sahibi olan halkı suçlara karşı korumaktır. polis, halk adına hiçbir şey yapamaz, halk adına hükümet bir şey yapabilir, polis ise emirleri yerine getirir.

    bir polis, "ben devletim" diyorsa o devlet, polis devleti olmuştur. anayasanın ilgili maddesi ise fiilen gasp altındadır.

  • iyi kötü kendine göre bir arkadaş çevresi olan, istanbul'daki iyi bir mekanda eller havaya eğlencelere katılabilecek kadar da allaha şükür imkanı olan bir insan olarak, aksini yapmayı düşünmem bile.

    "21 yaşından büyük olup bundan zevk alan gebersin"miş, "30 yaşını geçip ailesi ile yaşayan luzır"mış, tey tey her şeyin en iyisini sen biliyorsun di mi, luzır sensin bela da sana girmesin.

    27 yıllık insanım, hayatım boyunca anneme babama sesimi 1 (bir) ton bile yükseltip konuşmuş değilim, senin annen baban nasıldır bilmem amma, benimkiler en içinden çıkamadığım anda elimden tutan, başkası kırdıkça düzelten insanlardır.
    onlarla birlikte oturuyorum, "ailenle oturuyosun demek :s" filan da çok gördüm geçirdim ahahah (ki üniversitenin ilk zamanları kendimi başkaları, evinde serbest dolaşım hakkı olan össqeler'e filan kıyaslayıp bunun için az küçük görmemiştim, süzme salakmışım), ev partilerine de akmıyorum çünkü yeni yıla arka odasında doruk'la ceren'in yiyiştiği merveler'de bira içip cips yiyerek, fıratlar'da ot içerek girmenin süper bişey, aileyle kutlamanın ise eziklik olduğunu zannedecek salak ötesi çağı çoktan geçtim.
    annemle iş birliği yapıp soframızı kurduk, akşam ailemiz geldi, hepimiz ayrı telden güldük konuştuk yedik içtik.

    "anne gezindiğin bağ baba yaslandığın dağdır. ömrünün en güzel çağı, annen ve babanla olandır." ` :ataol behramoğlu`

    merveler ve fıratlar başka güne sığabilir.

  • uzun süreli ciddi bir ilişkinin en güzel yerinde er kişi sevgilisi tarafından “ailem seninle tanışmak istiyor” denilerek ilk yemeğe davet edilir. kahramanımız, gülşen bubikoğlu’nu istemeye giden tarık akan kıvamında hazırlanır, en güzel elbiseler giyilir. güzel de bir kanyaklı pasta alınıp ebeveynlerin huzuruna çıkılır. ilk salaklık anı atlatılıp ortama ısınılır. yemekler güzeldir, muhabbet koyudur, baba da beşiktaşlıdır hatta. ilk yemek için mükemmeldir her şey. yemek biter anneye “elinize sağlık” içerikli birçok övgü dizilir. baba da “hadi ellerini yıka da bir tavla atalım, kızım arkadaşına banyonun yerini göster elini yıkasın” der bu sırada. bunun üzerine er kişi ortamın sıcaklığı ve samimiyetin verdiği salaklıkla şu cümleyi sarfeder:
    - zahmet etmeyin efendim biliyorum.**

  • üst edit; ak köpekler 2017'den sonra pkk'yi keşfettiler, oysa pkk 1980'li yıllardan beri var olan bir örgüt... eğer çözüm süreci başarılı olsaydı eren bülbül için "şehit" demeyeceklerdi. bana laf yetiştireceğinize açın hilal kaplan'dan okuyun ak köpekler, kim şehit kim değil...

    normal şartlarda "bu örgüt karadeniz'e hiç gelmemişti, çözüm süreci sayesinde buralara kadar geldiler, kim sebep olduysa..." demesi gereken biri.

    umarım günün sonunda oslo'da pkk ile ne planlar yapıldı da pkk karadeniz'e yayılmaya çalıştı onu da sorgular.

  • bir saheseri de sudur :

    sokakta 3 genc sohbet etmektedir...

    -abi isvicrede 1 erkege 4 kiz dusuyomus...
    -olm kizlar teklif ediyormus orda...
    -lan bizim bi arkadasla kizin babasi kavga etmis "niye benim kizimi skmedin" diye...

    bu esnada sagdan sarisin , acik renk gozlu birisi , elinde sopayla kosarak gelir :

    -bizim de anamiz bacimiz var ulan , ayiptir be!
    -kacin lan isvicre kultur atesesi geliyo
    -ehehe mehehe

  • kürtajı yaptıracak kişi dışında kimsenin söz hakkı falan olmadığı eylemdir efendim. o bebek dediğiniz şey annenin vücuduna tamamen bağımlı bir varlık. anne olmazsa yaşayamaz ve sen de kalkıp anneye bu varlığı beslemek zorundasın deme hakkını nerden buluyorsun merak ettim. kısacası o varlığın anneden bağımsız bir "hayat"ı yok ki zaten bu hayat konusunda annenin daha üstünde bir makamın söz hakki olsun. ha varsa öyle bir teknolojiniz, 2 aylık fetusu anne karnından alıp başka yerde büyütebiliyorsanız, buyrun sunun kürtaja alternatif olarak. yoksa kesin sesinizi bi zahmet.