hesabın var mı? giriş yap

  • görüntülerdeki çiğköftecidir. istanbul, beyoğlu’nda çiğköfteci işleten baba oğulun dükkanına dürüm almaya gelen kişinin “ben olmadan kuş uçmaz buralardan, haracını vereceksin” lafına karşı gelen adamın dükkanını 10 dakika içinde 15 kişiyle darmaduman ediyorlar.

    sene 2022 hala birileri küçük işletmelerden zorbalıkla para topluyor. çocuğun ifadesine ve görüntülere bakın, bunlar bu özgüveni nerden alıyor sayın süleyman soylu ?

    edit: çiğköfteci’nin bir diğer konuşması burada.

    edit2: https://www.sabah.com.tr/…dugu-anlar-kamerada-video olayla ilgili yeni iddialar var ve eğer bu iddialar doğruysa, çiğköfteci burdaki herkesi ters köşe yapacak gibi gözüküyor :d

  • tweet

    kapak gibi cevap vermiştir. şimdi aktroller ve bunların siyasi kanadı düşünsün. hahahahha

    --- spoiler ---

    1-kıymetli dostlarım, öğle saatlerinden itibaren kaldığım mekandan yetkililerle beraber ayrıldım. şu an kaldığım mekana, ailemin yanına geri geldim. hakkımdaki iddiaların yoğunluğu nedeniyle karşılıklı sohbette bulunduk.

    2-şahsım hakkında herhangi bir ınterpol kararı olmadığı için, tüm herkes gibi ülkelerinde misafir olarak bulunduğumu söylediler. hakkımda birçok suikast ihbarı olduğunu bana ilettiler, hepimizin bildiği gibi.

    3-ülkeden ayrılmamda veya ülkede kalmamda herhangi bir sorunun olmadığını da bana ilettiler. aydınlık gazetesi’nde yazan sat timlerinin ve mit timlerinin yaptığı operasyonla yakalandığım asla doğru değildir.

    4-zaten ben uluslararası hukuka göre aranan bir kişi değilim. bu sebeple yüce devletimizin bana resmi bir operasyon düzenleyebilmesi de mümkün değildir. her normal insana davrandıkları gibi bana da kibar bir şekilde davrandılar.

    5-süslü sülü, benim ahiretliğim, derin mehmet, pelikancılar, ve diğer zevatın tamamı; bizde söz namus. eğer ölmez sağ kalırsak, bu hikayeyi tamamlamaktan geri durmayacağız.

    6-tabi ki bu süre zarfında gereği eğer yapılmazsa, yapmayanlarla ilgili söyleyecek sözlerimiz de elbet olacaktır. beni sevdiği için dua edenlere, beni sevmediğinden dolayı sadece çocuklarıma ve aileme iyi dilek dileyenlere tüm kalbimle teşekkür ederim.

    bir umuttur yaşamak
    --- spoiler ---

  • yarın şahsım çıkıp dese ki "milletim bunları ülkeye dolduranların hesabını sandıkta sorar" akepe %60 oy alır.

    tanım: suriye uyruklu terörist.

  • helal olsun,allah işini gücünü kolay etsin diye dua ettiğim teyzedir,aynı şekilde çok uzak olmayan osmanbey'de 65 yaşında çaycılık yapan tanıdığım tatlı bir teyze de var ve neden çalışıyorsun diye sorduğumda hayat çalışmamama müsaade etmiyor evladım diye cevabı tokat gibi yapıştırmıştır.

  • bir terör örgütünün şehir yapılanması ile görüşmeye başlarsınız. insanı etkilemek üzerine görevlendirilmiş kişiler sizi bir eylem bombacısı yapar ve ülkeniz için, ezilen halkınız için öleceğinize inandırılırsınız. ölürsünüz, bir bok değişmez.

    terör örgütünün karşısındaki bir yapılanmada bulunursunuz. polis, asker ve benzeri mesleklerden birini seçersiniz. yine insanı etkilemek üzerine görevlendirilmiş kişiler sizi bir savaşın içine gönderir, halkınız bu terör belasından kurtulsun diye çatışıp ölmeniz emredilir. çatışır ve ölürsünüz, bir bok değişmez.

    çünkü bu düzeni değiştirmek istiyorsanız, yaşamak için mücadele etmeniz gerekir.

    ülkem için ölmeyi düşünecek kadar romantik bir aptal olmadım hiçbir zaman. ölüm sihirli bir değnek değil. bu ülke için bir şeyler yapmak istiyorsanız ilk önce yaşamayı öğrenip, yaşatmayı öğretmek zorundasınız. toprağı, hayvanı, suyu, ağacı, meyveyi, çocuğu, çiçeği, sevgiyi, sağlıklı bir insanın omurgası olan saygıyı... bunlar yaşarsa ülke yaşar.

  • 1911-1980 yılları arasında yaşamış polonyalı atlet. stella walsh olarak da bilinir.1932 los angeles olimpiyatları öncesi amerika adına yarışacağı açıklanmış ancak son bir karar değişikliği ile polonya adına yarışmaya karar vermişti. polonya'da doğmasına karşın sadece üç aylıkken amerika'ya gelen ve burada yaşayan stanislawa walasiewicz, olimpiyat seçmelerinde ve finalde dünya rekorunu egale etmişti. spor hayatı boyunca pek çok başarıya imza atan walasiewicz, kanada'nın los angeles oyunları için yayınladığı raporda "erkekler gibi uzun fulelerle" koşuyor şeklinde tanıtılmıştı. 1980 yılındaki bir süpermarket soygunu sırasında, hırsızlar tarafından öldürülen walasiewicz'in yapılan otopsisi inanılmaz bir gerçeği ortaya çıkarmıştı. herkesin uzun yıllar bayan atlet olarak bildiği walasiewicz, kadın değil erkekti. doğumunda kadın olduğuna dair raporlar bulunan stella için söylenecek tek şey huzur içinde yatması... madalyaları geri alınmamıştır, merak edenlere duyurulur.

  • bi halttan haberi olmayan dangozlar toplanmış üfürüyorlar. bir tanesi de boykot çağrısı yapmış ahahah. hayatım o turların potansiyel müşteri kitlesi sen değilsin zaten, yabancı gruplar.

    bu fiyatlar senelerdir pek değişmedi. fiyatlar euro üzerinden belirlenir, euro üzerinden sunulur. hatta son yıllarda euro üzerinden kademeli bir şekilde ucuzladı bile. eskiden 140-150 euro olan uçuşlar şimdi 100 euro civarında. ama türk lirası değer kaybettikçe o fiyat 300 de olur, 600 de olur. sen de burdan bik bik edersin.

    gelelim fiyatlandırma sisteminin nasıl çalıştığına. balon işi esasen bir ekstrem spordur ve oldukça maliyetlidir. her bir balonun uçuşu kalabalık bir ekip tarafından gerçekleştirilir. ekip ne kadar tecrübeliyse o kadar güvenle uçarsınız. tecrübeli ve kaliteli personel siz beyaz yakalılar gibi aylık 3000 tl'ye çalışmaz, maliyetlidir. balon dediğiniz şey de en nihayetinde belirli güvenlik standartlarını taşıması gereken malzemeden üretilir. o da pahalıdır. örneğin üzerinde şirket logosu taşıyan sıfır balon almak isterseniz yaklaşık 150-200 bin euro civarında bir parayı ödemek durumundasınız. bir şirketin ticari faaliyet gösterebilmesi için en az 5 balona sahip olması gerektiğini düşünürseniz sadece balonlar için yaklaşık 1 milyon euro civarında bir yatırım maliyeti var. bu maliyeti ikinci el ve logosuz balonlar kullanarak biraz aşağı çekebilirsiniz ama çoğu firmada böyle bir durum yoktur. bakın daha yatırılması gereken teminat ve harçlardan bahsetmedim bile.

    ikinci olarak sigorta konusu. bu ekstrem spor kapsamında bir aktivite olduğu için hayvani sigortalar yapılır. biz şurada 1000 tl'lik trafik sigortasından yaka silkiyoruz, varın siz düşünün bu sigortaların bedellerini.

    üçüncüsü ise iş modeli. bu turlara müşteri sağlama kanalı çoğunlukla acente-rehber ya da acente-otel şeklindedir. müşteriler çoğu zaman bunlar tarafından bulunur. ve bunlara ciddi komisyonlar ödenir. çünkü bir rehber ve acente tek seferde 40 müşteri birden gönderir. bir otel bir günde buna yakın sayıda müşteri bağlayabilir. o yüzden hiç kimsenin senin gibi münferitlere ihtiyacı yoktur.

    2018 yılı itibariyle otel, acente, rehber vb aracıların balon firmasına ödediği kişi başı ücret 90 euro yani 450 türk lirası civarında. üstüne de piyasa tarafından yazılı olmayan bir anlaşma ile belirlenmiş bir pay koyarlar ve müşteriye satarlar. aradaki farkı da komisyon olarak alırlar. balon firmaları çoğu zaman münferit müşteriye daha düşük fiyat vermez. çünkü 2 tane dingile tur satabilmek için asıl müşteri kaynağı olan aracıların işine taş koymak istemez.

    bütün bunların yanısıra balon dediğiniz şey her mevsim ve her hava koşulunda uçabilen bir şey değil. kışın müşteri olmaz, uçmaz. rüzgar çıkar uçmaz. hatta sabah son dakika da sert rüzgar başlar parasını kredi kartıyla tahsil ettiği tüm müşterilere bir de elden nakit geri ödeme yapar. hem güvenlik hem de maddi riski yüksektir. işletme giderleri yüksektir. yılda uçuş yapabileceği gün sayısı sınırlıdır.

    kısacası bu tür aktiviteler lüks aktivitedir. herkes yapsın diye düzenlenmez. paran varsa uçarsın. yoksa sabah 6'da kalkar fotoğrafını çekersin. paran yetmiyorsa balon şirketine kızacağına önce seni üç kuruş parayla çalıştıran patrona sonra da cebindeki parayı euro'nun 5'te birine eşitleyen hükümete kız.

    edit: aradan 4 yıl geçmiş. burada yazdığım bazı şeyler aynı kalırken, bazı şeyler de kökten değişmiş. 2022 yılındaki güncel durumu okumak isterseniz sizi şuraya alalım: (bkz: #135214806)