hesabın var mı? giriş yap

  • zengin ve egitimli bir anne babaya sahip, stanford universitesi mezunu ve olimpiyatlara katilmis bir misir asilli jokeyle evlenmesidir efenim. evet.

    ulan duyanda turkiye jokey kulubunden ilk-ortaokul mezunu bi yozgatli veyahut sivasli koylu ile evlendi sanacak amk.

  • genç evlilerdeki olağanüstü kıroluk'un bir sonraki level'ıdır.

    "hadi çocuk yaptım beni takdir et" diye beklerler sanki bana yapmışlar gibi!

    edit: sorun çocuk doğurmaları değil, sorun bunu köpürtmeleri. tabii ki annelik, anne olmak dünyanın en güzel duygusudur. "kediler köpekler ana olmasın" der annem. en uysal havyan bile yavrulayınca alacaklar korkusuyla nasıl da sahiplenir ve vahşileşir.

    çocuk doğurdun diye ilk yaptığın geceden son dakikasına kadar log tutman, ifşa etmen ve başkalarının kafasını şişirmen gerekmiyor.

  • "ekonomi sizin de bildiğiniz gibi çok iyi gitmiyor" cümlesini doğrudan erdoğan'ın yüzüne karşı kurabilen bir gazeteci görmeyeli uzun zaman olmuştu.

  • 67. dakikada signori'nin golune 81. dakikada kralin* akil almaz bir kafa goluyle cevap verdigi karsilasmadir. kanaatimce hakan sukur'un attigi en guzel olan bu golde sagdan gelen ortaya hakan kanatlanmis ve uzunca bir muddet oylece kalakalmistir havada.

  • nerdler loser ve kaybetmeye mahkum insanlar degildiler. kendilerini dork ile karistirmamak gerekir. nerd sifatini hak eden kisiler standart bir insanin anlamakta gucluk cekecegi zor diye tanimlanan bir alanda (bilg. bilimleri, fizik vs) ust derece akademik merak ve basari sahibidirler. kendileri genelde mastermind intj kisileri oldugundan sosyallesmekte biraz basarisiz olduklari dogrudur. bu basarisizligin bir sebebi de sosyallesmeye cok onem vermemeleridir. hatta zaman bulamiyorlar bile diyebiliriz. zeka seviyeleri yuksek oldugundan ve genelde problem cozmeyi sevdiklerinden eglenceleri de genelde kendilerini challenge edecek turdendir ki bu da onlari bilgisayar oyunlarini sevmeye veya karmasik filmler izlemeye itebilir.

    geekler icin ise herhangi bir akademik basari veya zeka seviyesi yorumu yapmak mumkun degildir. geekler herhangi bir konuya -genellikle unorthodox- fazlasiyla ilgi duyup zaman ayiran kisilerdir. o alanda derinlemesine bilgi sahibidirler. bilgi sahibi olduklari bu alan akademik bir alan degildir. ornegin star wars'in tum oyunlarini oynamis, filmleri ezberlemis, karakterlerle ruyasinda sevismis birisi star wars geek'idir. tahmin edebileceginiz star wars nerd'u gibi bir tabir mantikli ve mumkun degildir. gene tahmin edebileceginiz gibi nerd insanlarin pek cogu geek sinifina da dahil olurken bu durumun tersi gecerli degildir.

    ozetlemek gerekirse; muhendislik fakultesinde cok fazla calismadan(ya da calisarak, fark etmez), bolca garip bilgisayar oyunlari oynayip gene de yuksek not alan arkadasiniz nerd'dur. sabahlara kadar bilgisayar oyunu oynayip sinavlari pek sallamayan arkadasiniz ise geek'dir.

  • lisedeyim. daha az kira vermek için okuduğum lisenin yakınından 5-6 km ötedeki daha küçük bir daireye taşınmıştık. çoğu zaman bana verecek dolmuş parası olmuyordu, okula yürüyerek gidip geliyordum. giydiğim montun fermuarı bozuktu, kışın kendimi rusya'daki napolyon'un askeri gibi hissederdim.

    evde ödeyebildiğimiz tek fatura elektrik faturası ancak o ay onu da ödeyememişiz. o sabah uyanınca zifiri karanlıkta üstümü giyindikten sonra yiyecek bir şey olmadığı için kahvaltı etmeden evden çıktım. akşam bayağı sağlam kar yağmış, yollar ve kaldırımlar buz tutmuş. tek tesellim yolların her zaman olduğu kadar dolu olmamasıydı çünkü yürürken ayakkabının da dandikliği yüzünden sürekli düşüp kalktım. yol o sabah beni o kadar zorlamıştı ki normalde 30 dakikada gittiğim yolu sanki 2 saatte gitmişim gibi hissetmiştim. okulla aramdaki son engel olan dik yokuşa geldiğimde bacaklarım artık hissizleşmeye başlamıştı, burnum çeşmeye dönmüştü ve ellerim ile dizlerim ise yara bere içindeydi. kaydırak tırmanmaktan pek farkı olmayan o buzlu yokuşu da bir şekilde atlattıktan sonra sonunda okula vardım. ancak bahçe kapısına geldiğimde kapının kilitli olduğunu fark ettim. daha sonra ise okula dikkatimi verdiğimde olağan dışı bir sessizlik ve sakinlik olduğunu fark ettim. bahçede öğretmenlerin arabaları da yoktu.

    tam o sırada arkamdan geçen yaşlı bir adamdan okulların tatil olduğunu, dün akşam haberlerde duyurduklarını öğrendim. tabii televizyonu elektrik olmadığı için izleyememiştim.

    onca yolu boşa gitmiş olmama rağmen okulun tatil olduğunu öğrenince yolda harcadığım gücüm geri geldi, bütün ağrı ve sızılarım geçti. eve geri neşeli bir şekilde yavaş yavaş gittim, düşe kalka gittiğim yolları paten yapar gibi kaya kaya geldim. apartmanın dış kapısına vardığımda ise güneşin sonunda çıktığını fark ettim.

  • başlıkta da denildiği üzere asıl emeği gösterenlerin çizerler olmasına rağmen yazarların gereksiz derecede fazla bir şöhret edinmesini sağlamış olan yöntemdir.

    bu nedenle de örümcek adam'ın stan lee ile birlikte yaratıcısı olan çizer steve ditko'yu ancak geçtiğimiz günlerdeki vefatı ile hatırlamışken, yazar stan lee'yi maşallah her marvel filmindeki cameo'suyla bol bol görmekteyiz. zaten "örümcek-adam'ın asıl yaratıcısı kim?" şeklinde tartışmalar uzun yıllardır devam eder ve steve ditko'ya haksızlık edildiği konuşulur. sebebi de bu marvel metodudur biraz.

    böyle eksikliklerine rağmen marvel'ın 60'larda ufak bir kadroyla, çok sayıda iş üretmesini ve birbirinden farklı onlarca karakter yaratmasını sağlamıştır.

  • aynı durumu ben de yaşadım. 33 yaşında, lösemiden hayalleri olan kardeşimi kaybettim.

    4 yıl filan da beklemeden yengemi birinci senesinde dertleşmek için yemeğe çıkardım. haddim olmasa da beni seviyorsan söz ver, devam edeceksin diye söz aldım. ertesi sene nişanlandı, sevebileceği bir insan denk geldi ve gördüğüm kadarıyla da çok mutlu. instagram'da her fotoğrafına olmasa da onun mutluluğundan ailecek mutlu olduğumuzu belli eder arada bir kalp bırakırım.

    insanların mutlu olmasından mutlu olanlardan olabilirseniz, dünya çok güzel bir yer olabilir.

  • ahahahaha, lan zaytung sandım değilmiş. olaya bak:

    "aracını sattığı kişiler tarafından dolandırılan imam azmi koç’un “hem dolandırıcı hem hırsız hem de serbest dolaşıyorlar” sözü, “cumhurbaşkanı’na hakaret” zannedilip şikayet edildi. hakkında soruşturma açılan koç, savunması alınmadan meslekten atıldı."

    link

    emin olamadım iyi baktım

    not: başlığı kırpmak zorunda kaldım biraz.

  • sözlüğün özetini gösteren başlıklardan biri. her tip var içinde: eski video paylaşıp espri yaptığını sanan, ciddiye alıp mağara esprisi yapan, donuma sıçırtacak kadar aşırı derecede komik olan "sen misin" esprisi yapan, bunları ciddiye alıp açıklama yapan. sözlüğe gel. yazık lan bize.