hesabın var mı? giriş yap

  • gülmek zor şu günlerde.
    yarılmak ateş pahası.
    ağlanacak hale düştük,
    acı bir tebessüm hatırası;

    nasrettin hoca bir gün hava alsın diye eşeğini dama çıkarmış. bir süre sonra artık yeterli diyerek eşeği indirmeye çalışmış ama bir türlü indirememiş. en son pes edip "ne halin varsa gör" demiş ve aşağı inmiş. oynama alanı bulan eşek hoplamış, zıplamış ve en son damla birlikte aşağı düşerek ölmüş. âkibeti ibretle izleyen hoca bu olaydan şu dersi çıkarmış:

    "demek ki eşeğin mertebesini yükseltirsen hem bulunduğu yere zarar veriyor hem de kendine"

  • 566 sorudan oluşan, uluslarası geçerliliği bulunan, bireyde ki psikolojik rahatsızlık hakkında fikir edinmenizi sağlayan bir testtir.

    testte yer alan sorular doğru (d) veya yanlış (y) olarak cevaplanır. uygulanması genellikle 1,5 saat sürmektedir. testte toplamda 13 klinik alt ölçek bulunmaktadır. bunlardan 10 tanesi bireydeki psikopatolojiyi incelemeye yöneliktir. geriye kalan 3 klinik alt ölçek ise kişinin testi cevaplarken dürüst olup olmadığı, problem çözme yeteneği ve hastalığın (varsa) yaşanma sıklığını ölçmektedir.

    mmpi kişilik testi ülkemizde ve dünyada aktif olarak uygulanan bir testtir. bu sebeple testi uygulayan bir uzman olarak yapacağım bilgilendirmede bazı noktaları es geçeceğimi söylemek durumundayım. bütün klinik alt ölçekler, ne işe yaradıkları, neyi nasıl ölçtükleri gibi bilgiler kişilerin testi suistimal etmesine yol açabilir.

    mmpi kişilik testini yüzlerce kişiye uygulamış bir uzman olarak şunları söyleyebilirim;

    uygulayıcı sizin test sorularına verdiğiniz cevapları tek tek incelemez. sizin cevap kağıdınızı testin excel uygulamasına giriş yapar, ortaya kalp grafiği benzeri bir grafik çıkar. uygulayıcı durumunuzu tamamen bu grafiği inceleyerek yorumlar. elbette uzman gerekli gördüğü takdirde test sorularınıza da bir göz atabilir, ancak gerekli değildir.

    test gerçekten doğru sonuçlar veriyor mu?

    en merak edilen sorulardan biri bu olsa gerek. test soruları içtenlikle cevaplandığı takdir de bireyin psikolojik durumu hakkında oldukça doğru sonuçlar vermektedir. bu zamana kadar uyguladığım yüzlerce kişiyi baz alarak bu kişilerin %95'inde tam doğru sonuçlar verdiğini söyleyebilirim.

    %5 yanlış sonuç verdiği kısım nedir?

    bunu basit bir örnek ile anlatacağım. dini inancına çok bağlı olan, ibadetlerini hiç aksatmadan yerine getiren bir insan düşünelim. günde 5 vakit namaz kılıyor, her namaz kıldığında allah'ı, ölümden sonraki yaşamı düşünüyor diyelim. bu kişi testte yer alan "ölümü sıkça düşünürüm" sorusuna doğru şeklinde cevap verecektir. halbuki bu soru kişinin depresyon düzeyini ölçüyor, ancak bu kişi ölümü depresyonda olduğundan düşünmüyor. bu sebeple bazı durumlarda klinik alt ölçeklerde bir yükselme gerçekleşiyor. uzmanın testi uyguladığı kişiyle bireysel görüşme yapması, yalnızca test sonucuyla hareket etmemesi oldukça önemli.

    testin manipüle edilme şansı var mı?

    testin manipüle edilme olasılığı oldukça düşük. birey kendini olduğundan iyi göstermeye çalıştığında, tutarsız cevaplar verdiğinde, soruları savunmacı bir şekilde cevapladığında test bunu da bizlere söylüyor. kişinin teste kendini kısmen daha iyi gösterebilmesi mümkün. ancak mmpi kişilik testi uygulayıcısı olmayan birinin, tam anlamıyla kendini "normal" gösterebilmesi oldukça zor.

    mmpi kişilik testi ne amaçla kullanılır?

    1) bireysel görüşme yapan uzmanın danışanının psikolojik durumu hakkında bazı fikirleri vardır, ancak emin olamıyordur. böyle bir durumda mmpi kişilik testi uygulayarak bireyin psikolojik durumu hakkında daha net sonuçlar elde eder...

    2) kurumsal firmalar işe alım yaparken bu testi uygulayabilir. kişinin alınacak pozisyona uygun olup olmadığı, iş performansı, takım çalışması, otoriteyle uyum içinde hareket edip edemeyeceği vb. birçok konuda fikir sahibi olunur.

    3) silah ruhsatı gibi kişinin psikolojik durumunun oldukça önemli olduğu alanlarda uygulanabilir.

    4) birçok kişinin can güvenliğinden sorumlu olunan iş alımlarında sıkça kullanılır.

    elbette kullanıldığı farklı alanlarda mevcuttur, ancak genel hatlarıyla kullanıldığı yerler bu şekildedir.

    mmpi kişilik testi hakkında merak ettiğiniz, aklınıza takılan konularda yardımcı olabilirim.

  • dayı'nın "kızıma bir şey yapma kenan" derken ne kastettiği anlaşıldı. adam behlül beyler.

  • valla kendisinin de evladının da hayati tehlikeyi atlatıp iyi olduğu haberine denk geldiğinde resmen gülümsedim ve inanılmaz mutlu oldum. 2 yaşındaki çocuğun 4. kattan beton zemine düşüp sağ kalması mucize evet ama özellikle annenin o yükseklikten düşüp bırakın sağ kalmayı tek kemiğinin bile kırılmaması kesinlikle akılalmaz.

    yaratıcı kesinlikle koruyor anne'leri. ve hep korusun onları ve evlatlarını.

  • "yeri gelirse, ben müdahale ederim."

    evet, cümle bu şekliyle hiç karizmatik değil, amma velakin buyrun söylendiği yere bakalım:

    bundan 8 yıl evvel, hava harp okulu sınavlarına girilmeye hak kazanılmış ve toplu mülakat aşamasına kadar gelinmiştir. 20 kişilik aday grubu bir odaya alınır, saçma sapan bir konu verilir ve 10lık 2 grup halinde konunun tartışılması istenir. grubun biri konunun bir kısmını ikna etmeye çalışırken, diğer grupda diğer kısmını ikna etmeye çalışır. bu grubuda izleyen binbaşılar, pilot (rütbeleri hatırlayamıyorum) vs. vardır.

    tartışma başlamış ve 10-15dk geçmiştir ama zatı muhterem ben, henüz tek bir kelime bile etmemişim.
    ordan komutanlardan biri bana sorar, delikanlı sen hiç konuşmayacak mısın ?

    ben: "yeri gelirse, ben müdahale ederim."

    sonuç: 19 kişi o mülakatta elendi, ben geçtim. buda ömrü hayatımda verdiğim en karizmatik cevap olarak tarihe geçti.

    edit: gelen bir çok mesajdan dolayı, not düşeyim, hikaye 2002'de yaşanmıştır . ayrıca subay olup olmadığım soruluyor, hayır değilim, bu olayların olduğu son hafta check-up'ta elendim, hikaye sona erdi, bir daha askeriye ile işim olmadı, askerlikte yapmadım, bedelliden yararlandım.

  • bunun bir başka boyutu da ahlaklılık örneklerini kazıklanma olarak görmektir. bundan üç-dört ay önce okuldan çıkmış duraklara doğru yürüyordum. hava baya soğuktu ve akşamdı. kulağımda kulaklıkla ilerlerken yanıma biri yanaştı. bir an irkildim ve akabinde çocuktan "korkma ya, bir şey yapmayacağım. şunlara bir bakar mısın" diye cevap geldi.

    normalde günde onlarca böyle insan yanımıza yanaşıp bir şeyler satmaya çalışır. çoğunu umursamaz, geçer gideriz. ben de öyle yapmaya çalıştım fakat çocuk "ya bir dakikanı bile almaz, lütfen. ben gönüllü bir satıcıyım. engelliler için çalışıyoruz" deyince durdum. bir de minik bir broşür ya da bir şeyin tanıtımı için bir dakikamı ayırmayıp karşımdakini yalvarıncaya kadar konuşturmak kendimi kötü hissettiriyor. neyse, çocuğu dinlemeye başladım. işte sattıkları dergi engellilerin hazırladığı bir dergiymiş, satıcılar bu işe gönüllü olup dergileri satıyorlarmış, günlük belirli bir miktarı geçmek lazımmış, çorbada tuzum olsunmuş gibi şeyler söyledi. iyi, tamam dedim. alayım bir tane dergi. para alışverişi bittikten sonra dergiyi istedim ve çocuk bana "yee sen nasıl olsa atarsın dergiyi, alma" dedi. önce bir şaşırdım. ısrarla istedim dergiyi. yine "kimse okumuyor ki bunları, boşver dergiyi" gibi bir cevapla karşılaştım. ısrarıma devam edince dergiyi verdi ve gittim.

    ertesi gün yine aynı çocuğu okulun önünde öğrencilere kredi kartı aldırmaya çalışırken gördüm. durumu arkadaşlarıma anlattım. dedim böyle böyle dün "gönüllü satıcıyım, engelliler için çalışıyorum" diyen çocuk şimdi de kredi kartı aldırmaya çalışıyor öğrencilere. ve tabi ki arkadaşlarım tarafından ben "saf, öyle şeylere kanmaması gereken" kişi ilan edilirken çocuk "kurnaz, işini bilen" ilan edildi.

    genelde böyledir bizde. iyiliğinden dolayı kazıklanan insana yüklenilir hep. sen safsın, çabuk kandırılıyorsun cart curt. ama hayır, bu insanlar ya da ben saf değiliz. hala bir şeylere inanma duygusunu kaybetmemiş insanlarız. böyle bir ortamda gittikçe sayımız azalsa da hala insanlara inanmaya çalışıyoruz.

  • bugün (dün yani artık) ilk avukatlık ücretimi almamla sonuçlanan diyalog türü.
    (aldığım maaş ayrı. o iş kanunu'na dair bi hadise. neyse, farkı anladın sen.)

    büyükçekmece adliyesi, 15.05.2009. saat 12 olmak üzere. hakim çıkmadan ona bi yetişmeye çalışıyoum. bu arada koridorda...

    - afedersiniz, avukat mısınız?
    - evet buyrun?
    - ya benim bi dilekçe yazmam lazım yardımcı olur musunuz?
    - tamam olurum ama acelem var, 5 dk bekle yardım edicem...

    (hakimle konuşulur, kalem'le konuşulur, iş halledilir, yardım isteyen vatandaşa dönülür)

    - ben kefaletle serbest kaldım ama sonra beraat ettim, şimdi o kefaleti geri almak istiyorum, dilekçe yaz dediler ama nasıl yazılır bilmiyorum.

    elinde beraat kararı da vardır, kelime kelime yazdırılır dilekçe. çünkü çocuk gerçekten bilmiyor, tamamen alakasız olayla.
    ne yapması gerektiği anlatılır filan. git hakimden imza al, imza aldıktan sonra git bi de fotokopisini çektir sende dursun vs vs vs...

    - çok teşekkür ederim, allah razı olsun, çok sağol vs vs vs
    - ya yok bişey büyütülecek, önemli değil, sen sağol.
    - açlığın var mı?
    - yok, teşekkür ederim.
    - sana borçlu kaldım ya, yemek ye istersen ben öderim, allah razı olsun.
    - borç yok, allah senden razı olsun.

    ayrılınır, yemeğe çıkılır, yemekten gelinir. bizimki hala adliyede. selamlaştık. 5 dakika geçmeden geldi bu, elinde iki tane yarım litrelik su.

    - birini sana aldım, bari bunu al, ferahlarsın iyi gelir. teşekkür niyetine.
    - ben teşekkür ederim. iyi düşünmüşsün.

    böylelikle, ilk ücretimi de almış oldum yarım litre su olarak.

    babama anlattım bunu, o zemzem suyu gibi şimdi dedi. öyle vallahi.
    damla damla içicem onu, sevdiklerimle paylaşa paylaşa.
    çok mu duygusalım acaba?

  • çocuk, yaşlı, hamile demeden kesip biçmişler.

    ne kadar kan kaybı oluyor diye kol kesmek, kangreni incelemek için bacağı önce dondurup sonra çözmek, yemek borusunu kesip bağırsağa takmak, beynin bir parçasını kesmek, silahları ve hastalıkları insanlar üzerinde denemek, ölmeden ne kadar dayanıyor diye yemek su vermemek...

    birim 731 ayrıca binlerce çinlinin ölümüne sebep olan vebalı pire saldırılarından da sorumluymuş.