hesabın var mı? giriş yap

  • $ehirlerarasi yolculuklarda biz erkeklerin sikca ba$ina gelen hissel durum. zerre alakasi yoktur abazalik ilen, ipnelik ilen. tepeden tirnaga temiz ve sevimli hislerin dogurdugu durum.
    ornek olay, tamamen mizansendir:
    ankara - izmir hatti, alinmi$ metro firmasindan bilet, izmir'e akilacak. bir ilkbahar gecesi, saat 01:00 gibi. otobuse binilir, hemen sagda solda guzel kizlar dikkat ceker, bu kismi abazalik, ipneliktir bak o dogru, "-uff ne duzgun kari baba be, kalcalarina kurban..." gibi... bunlar pek klasik erkek geyikleri.
    sonra yolculuk hali ba$lar, etraf karanlik. yol i$iklarinin, asfalt otobanda yazdigi $iirler...
    o guzel kizlardan pek bir begenileni pek bir hastasi olunan uyur. sen de kenarda artik uyur musun ne bok yersen. ertesi sabahin gune$i parlamaya ba$layip izmir'e yakla$irken, o kiz hala uyuyordur. ama ne uyumak. melek mi, prenses mi, huri mi... ba$ o ince boyundan hafif sola yatmi$, o pembecik dudaklarin uzerinde cig gibi ter, saclarin daginikligi, yolculuk oncesi makyajdan kalma kalem hafif silinmi$. 2-3 dakikada bir kafayi ufak hareketler ile saga sola cevirir, bu hareket esnasinda boynun on kismindaki o iki kiri$ ortaya cikar, aralarindaki o cukur, dunyadaki en guzel yeridir belki... i$te o zaman direk opesi gelir insanin kizi...
    daha fazla yazamayacam. elim ayaam titriyo bak...
    (bkz: hisli entry) (bkz: smiley koymak istiyorum) hatta koydum.

  • 7 sene boyunca evden ise, isten eve birakmak. adim servisciye cikmisti. ayrildiktan sonra da belli saatler arasinda krize girmeye baslamistim. birilerini isine veya evine birakmaliydim. iste o gun bu gundur servis cekiyorum. bekarim. evim ve arabam var. gidecegi yere kadar birakabilecegim kadin taliplilerimi bekliyorum. tesekkurler.

  • sıçmaya 50 tane zırhlı araçla giden devlet büyüklerinin, fakir asker çocuklarına reva gördüğü muamele.

    içine dolduruyorsun 70 tane askeri, bekle ki hedef tahtası olsunlar. arada bir, kek ve yarım bardak kola da dağıtıyor musunuz yüz fukaraları?

    10 yıl sonra gelen edit: artık o403'le değil kirpi, cobra, ejder yalçın vb ile taşınıyor olduğunu ümit ediyorum. lütfen otobüsle asker taşınmasın

  • oldukça kolay oyundur.

    her başlangıçta ve her ülkede en az 5 problem vardır; asayiş, eğitim kalitesizliği, düşük verim, yüksek işsizli ve iğrenç gdp. bunlara ek olarak çevre sorunları ve sağlık sorunları da ortaya çıkmış olabilir.

    1) asayiş: "crime" rate'in başlangıçta yüksek olmasıyla birlikte asıl sorun farklı şekillerde tezahür eder; vigilante mobs, inner city riots, antisocial behaviour, alcohol abuse, internet crime. vigilante, antisocial ve alcohol problemlerinde en etkili savunma yöntemi de community police politikasını ve polis gücünü başta sonuna kadar köklemektir. internet crime gizli servisle, eğer ki olmazsa internet censorship ile bitirmek mümkün.

    inner city riots çok daha komplike problem olup poverty'i yenmedikten sonra bitirmek neredeyse imkansız.

    asayişi sağladıktan sonra popülerlik baya artacaktır. burada flat income tax koyarak devlete büyük bir bütçe veriyoruz.

    2) yetersiz eğitim: bütçeyi aldıktan sonra ilk iş state school'u köklemektir. hem eşitliği artıran, hem education gap'ı azaltan, hem işssizliği azaltan ve çok fazla bütçe istemeyen bir adımdır. buna ek olarak science funding gibi teşvikleri sonuna kadar açmak eğitimi kaliteli hale getirecektir. özel okullar bomboş kalınca özel okul sistemini yasaklayın gitsin.

    3) verimsizlik: kaynakları verimsiz kullanımı gdp artışını yavaşlatan bir etmendir. yapılması gereken şeyler ise tecnology'i artıran her türlü teşviğe abanmak, teknolojik geri kazanımları artırmak(işsizlik arttırıyor gibi dursa da işssizlik ileride sıfırlanıyor) robot, stem cell, space program gibi araştırmalara bütçeyi basmaktır. böylece productivity baya artacak ve yüksek verimlilik yeşili ile pastayı yiyeceksiniz. uncompetitive economy sorun ise hem productivity'i artıracaksınız hem de corporate tax'ı kaldıracaksınız.

    childcare provision gibi bir nane de hem işsizliği azaltıp hem de verimi artırıyordu galiba.

    3) işsizlik: devlet eğitim ve sağlığa bütçe ayırdıktan sonra işsizlik azalmaya başlayacaktır. daha da azaltmak için toplu taşımaya yatirim, ordu, polis vb. memuriyeti artirabilecek her türlü girisim issizligi sifirlayacaktir. daha cabuk islem icin welfare kisminda elde kazmasi olan adamli bir resim olan politika var. fakat kapitalistler sevinirken sosyalistler diss atabilir.

    4) vergi ve borç stoku: sadece flat income ve income tax ile başka hiçbir vergi olmadan tüm harcamaları karşılayıp borçları sıfırlayabilir, hatta para bile biriktirebilirsiniz.
    corporate tax(gdp'ye zarar), sale tax(turizme zarar), carbon tax(gdp'ye zarar)'i kaldırın gitsin. araç kullanımı azaltmak için araç vergisi ve petrol vergisi(fazlası gdp'ye zarar) konulabilir. alkol ve tütün kullanımı sıfırlayabilmek için alkol ve tütün vergisini tek seferde %75'e uçurun gitsin.

    5) gdp: gdp'ye baskı yapan vergileri kaldırın.(t.ex. corporate) rural development'i etkin hale getirmek, işsizliği azaltmak, teknolojik yatırımlar ve yüksek verim gdp'yi uçurmaya yetecektir.

    6) kabine: kabinedeki bakanları capitalist-religious-motorists-conservatıves-patriot harici bakanlarla doldurun. seçim kazandıkça loyalıty'leri uçacaktır ve yetenekleri giderek artacaktır. +70 veren kabineye sahip olmak zor değil.

    7) ilerideki senaryo: gdp uçtuktan sonra immigration ne yaparsanız yapın uçacaktır. gdp daha da artamayacağından wages artırmak sorun yaratmayacaktır. poor income %100'ün üstünde artış yaşarken middle income teşviklerle %10-20 artabilir. high income ancak vergi affıyla %10-20 artış yapabilir. tecnological advantage-high productivity-egalitarian gibi yeşil renkli naneler birçok bonus verecektir.

  • benim kedi bahçeye inip oynuyormuş gibi yapıp meğerse mahalledeki esnafı tek tek ziyaret ediyormuş. takip ettim demin, "kolay gelsin ağa, naptınız" der gibi bilgisayarcıya girdi, biraz yattı, çıktı, terziye girdi, terzi buna kaşar verdi biraz, yedi, kendini sevdirdi, çıktı sucunun dükkanına girdi. biraz sucuyla sohbet etti miyav miyuv, o da buna poğaça ve su verdi... dışarı çıkıp beni gördü, "miki" dedim, çığlık çığlığa koştu geldi yanıma, beraber eve çıktık. bu var ya, esnafı kandırıyor, her biri kendi kedisi olduğunu, dükkanda olmadığı zamanlar bahçede oynadığını sanıyorlar. ben de evde olmadığı zaman bahçede oynuyor sanıyordum çünkü. hepimizi idare ediyormuş meğerse.

  • nasa tarafından, hubble uzay teleskobu kullanılarak çekilen fotoğraftır. galaksinin başlığı altında verilmiş olsa da, çok güzel olduğu için başlık açmak istedim.

    dünyadan bir kaç dakika uzaklaşmak isteyenler için ...

    edit: bu konulara ilgi duyanların katılabileceği bir coursera çevrimiçi kursu