hesabın var mı? giriş yap

  • ulan çok güzel bi özellik de; herkesten sil yerine benden sil dedim. şimdi mesajımı herkes görebiliyor, ben göremiyorum ve tabiki silemiyorum da. benden sil diye seçenek mi olur laa. sizin yapacağınız işi skym .

  • çalma hastalığı olarak bilinir fakat hırsızlıktan farklıdır. bu bir psikolojik rahatsızlıktır. kişide oluşan dürtü kontrol bozukluğu olarak nitelendirilir. kişi maddi bir ihtiyacı olmadan, herhangi bir çıkar sağlama düşüncesi olmadan bir nesneyi izinsiz olarak almaktadır. kişi bu dürtüsüne engel olamaz ve yanlış olduğunu bilse de o nesneyi gizlice almak için büyük bir istek duyar ve bunu eyleme döker. türkiye'de çok sık görülmemekle birlikte genel olarak üst sosyo-ekonomik düzeyde insanlarda görülmektedir. en büyük sebebi ise stres faktörüdür. genellikle kişi kendini bulunduğu düzeye ve gruba ait hissetmemektedir.
    bu durum kişinin alt düzeyden üst düzeye yükselmesi ve kendini yükseldiği düzeye ait hissetmemesi ile ortaya çıkabilmektedir. kişilerde iki grup arasında kalma ve çelişki yaşaması durumu görülür ve bu durum kleptomaniye neden olabilmektedir. bunun dışında çocuklukta yaşanmış bir takım travmalarda sebep olabilir.

    tedavisinde ise öncelikle kleptomani hastalığının altında yatan sebep araştırılır o yönde bir tedavi yöntemi izlenir. psikoterapi ve ilaçlı tedavi bazen de hipnoz yöntemi kullanılmaktadır.

  • celal şengör'ü şu rezil durumda bile savunabilenler var ya nasıl bu kadar mal olunabilir merak ediyorum gerçekten.

  • lan bari insanları sahurda rahat bırak be

    edit: embressong nickli çaylak arkadaşımızın attığı mesajı aynen aktarıyorum
    iyi akşamlar, ben cumhurbaşkanının gittiği öğrenci yurdunda kalıyorum. çaylak oldugumdan başlığa yazamadım.öğrenci twitine cevap vererek gitti deniyor, öğrenci twiti 1 de atıyor.
    fakat saat 10 gibi hazılıklar yapılıyordu görevliler resmi kıyafetlerini giyip teftiş yapıyordu.
    izmaritler toplatıldı teras temizletildi,masalara çatal bıçak konuldu ama medyaya öğrenci twitine cevap vererek gitti olarak geçildi.
    bilinmesini istedim,sen de yazabilirsin istersen başlık sahibine de söyleyebilirsin.
    özetle gelmesi önceden bekleniyordu twitle alakası yok gelmesinin
    herkesin o ortamda olması komik olmuş ama kanıtlayabilirim orda olduğumu video fotoğraf çektim konuşmasını canlı dinledim.

  • dünyaya gelinebilecek en kötü zamanda geldiklerine ciddi ciddi inanmaları. babaları güneydoğu'da zorunlu askerlik yapıp hergün teröristle çatışıyordu. dedeleri iç savaşa dönmüş sağ-sol çatışmalarının ardından bir de askeri darbe gördü. ondan önceki nesil ikinci dünya savaşının getirdiği yokluk ve sefalet içinde yaşadı. daha öncesi birinci dünya savaşı sırasında tüm gençliğini cephede harcadı. daha geriye gittikçe daha da zor yaşam şartlarından bahsedilebilir.

    şimdi bu arkadaşlar zannediyor ki onlardan önce herkes gülüp eğleniyor, vur patlasın çal oynasın gününü gün ediyordu. eskiler avrupalı akranlarından eksik kalmıyordu. yok öyle birşey gençler! bakmayın sizi imrendirmek için 90ları 80leri övüp bitiremeyenlere. bu ülkede bir tek siz değil, hiç kimse gençliğini yaşayamadı. bu gerçeği bilmek dertlerinizi çözmeyecek belki ama suni bir şekilde yüreğinize işlemiş adaletsizlik duygusunu söküp atarak az da olsa rahatlatacak.

  • bu basliga gelip 50tl`lik su aliyorum yazmayin. komik degil. artik kimse gulmuyor.

    debe editi: beğenen arkadaşlara teşekkürler . gönül isterdi ki yalnız kızlar mesaj atsın falan yazayım ama daha önemli şeyler var.

    benim son zamanlarda en çok değer verdiğim şey (bkz: be my eyes) . olay kısaca şöyle görme engelli kişiler bu uygulama ile biz gönüllülere bağlanıyor ve 1-2 dakikalığına onun gözleri oluyoruz. düşünün ki dolapta bulduğu sütün son kullanma tarihinin geçip geçmediğini , kaybettiği televizyon kumandasını o an çevrimiçi olan gönüllülerden birisine soruyor video görüşmesi ile. bir okuyun derim.

    bir diğer önemli olay ise (bkz: karanliga kufretmek yerine bir mum yakiyoruz) . bir göz atın buna da zaten kayıtsız kalmayacaksınızdır :)

  • tolstoy'un bu hikayede madam pozdnişev adı altında kendi karısını anlattığı söylenir. hikayedeki evli çift, her türlü şeyi açıkça yazdıkları günlüklerini değiş-tokuş ediyorlar. birbirlerinin yüzlerine söyleyemedikleri şeyleri bu şekilde açığa çıkarıyorlar. bu günlük okuma seanslarından sonra elbette kıyamet kopuyor.
    "biz aynı zincire bağlanmış iki kürek mahkumuyduk" diye bir finali vardı ki, ibret alınması gerekir.