hesabın var mı? giriş yap

  • en hatalı çıkışını 17 ağustos 1982'de yapmıştır. biz beşiktaşlıları en çok o gün üzmüştür.

  • aylak ve dağınık adamdır. tıpkı bir arkadaşım gibi. tüm gelirini kiraya bağlamış durumda. ne acı değil mi? üstelik her ay kendini buna göre ayarlıyor. hepi topu 14 dükkanı var, 350bin tl seviyesinde de kira getirisi bulunuyor (aylık). şu an çeşme'de yazlığında. daha doğrusu mayıs ayında bir gidiyor, eylül sonuna kadar orada. çok zor bir hayat, çok hemde.

    edit:
    arkadaşlar bu konuda çok mesaj aldım. sebebini anlamadım ama çok ilgi çekti. bakın benim bildiğim (bire bir tanıdık değil) bir kişi var ve aylık kira getirisi 7 milyon tl seviyesinde. yani bizim arkadaş öyle düşündüğünüz gibi ultra bir gelire sahip değil.
    beylikdüzü ve esenyurt civarından 20-22 sene önce toprak sahibi olanlar bugün ürkütücü bir varlığa sahip oldular. siz siz olun, istanbul'dan toprak alın. istanbul'da toprağın olsun, saksıda dursun derler ya. çok doğru bir sözdür.

  • polisi polis, kanunu kanun olan memlekette gerçekleşmiş olay. böyle manyakların defterinin dürülmesi toplum acisindan sevindirici.

  • - “düşmanının hastalığına, üzüntüsüne sevinmeyi bilmeyen bir kültürümüz vardı”

    çok doğru hepsini sikip attılar. :)

    nihat hoca'ya da cevabım: herkes ölecek hocam, ne sandınız siz yaşayacak biz ölecek miyiz :)

  • gazeteci barış pehlivan'ın ortaya çıkardığı durum;

    " pakdemirli’nin sakladığı skandal

    “çakmak çaksalar yakalıyoruz.”

    tarım ve orman bakanı bekir pakdemirli’nin bu sözünü duymamla telefonumun çalması bir oldu. arayan, bakanlıkta güvendiğim isimlerden biriydi.

    neler gizleniyor, bir bilsen” diye söze başladı. iddia üstüne iddia anlattı:

    meğer bakanlığa ait tüm bilişim sistemleri birkaç gün önce siber saldırıya uğramış. maalesef ki, ülkeye ait tüm tarım ve hayvancılık verisi de kaybedilmiş.

    açık söyleyeyim; inanmadım. doğrulamak için web adreslerini verdi.

    girdiğim her sayfa ya açılmıyordu ya da “bakımda” deniyordu.

    sözün özü: bu satırlar yazıldığı sırada hayvancılık ve tarım bilgi sisteminden veterinerlerin ilaç takip sayfasına kadar onlarca hizmete erişilemiyordu.

    yangından etkilenen çiftçilerin kayıtları bile sorgulanamıyor, afet bölgelerindeki arazi ve hayvanın verisine ulaşılamıyordu.

    hatta ve hatta bakanlık ile bağlı kuruluşlar arasında resmi yazışma bile yapılamıyordu.

    bakanlık kulisleri bu iddialarla kaynıyordu. öyle ki konuşulanlar şu yöndeydi:

    tarım ve orman bakanlığı’na bağlı kurumların bilişim sistemlerinin merkeze taşınması için 2020’de karar alındı. bu karar doğrultusunda geçen hafta süt üreticileri birliği’nin sistemleri taşındı. normal şartlarda uygulamadaki açıkları görmek için sızma testi yapılması lazımdı. ama iddia o ki; o güvenlik testi yapılmadan sistem çalıştırıldı.

    sonra da kaçınılmaz sonuçla yüzleşildi.

    bilinmez mi, hacker grupları kamu sistemlerini sürekli didikler ve açık arardı.

    ama işte liyakat sahibi insanları sorumlu koltuklara oturtmazsanız, olacağı buydu. öyle ya bu bilişim sistemlerinden sorumlu entegre idare ve kontrol sistemi daire başkanı son yıllarda kaç kez değişti?

    sona geleyim. şimdi ne mi olacak?

    iddia o ki, saldırganlar cryptolocker adı verilen zararlı yazılımla bakanlığın tüm veri tabanını şifrelemiş durumda. fidye istiyorlar ve böylesi saldırılarda ödeme yöntemi takibi zor olan bitcoin aracılığıyla gerçekleşiyor. cumhurbaşkanlığı dijital dönüşüm ofisi’nin ve türksat’ın da devreye girdiği ileri sürülüyor.

    acı olan şu ki, kaybolan hazine değerindeki verilerin yedeği de elde yok.

    düşünün; şu an biri sorsa tarım ve orman bakanı’na “ne kadar hayvanımız ve ekilebilir alanımız var” diye...

    bakan güncel bilgiyi paylaşamaz. "

  • üniversiteyi kazanarak anadolu'daki orta ölçekli bir şehirden istanbul'a okumaya gelmiştir. muhtemelen öğrenci yurdunda ya da birkaç arkadaşıyla öğrenci evinde kalmaktadır. çok büyük ihtimalle bir devlet üniversitesinde sözel / eşit ağırlıklı bir bölümde okuyor. twitter'ı ve facebook'u aktif olarak kullanıyor. twitter'da yaklaşık 150-300 arası takipçisi mevcut. gezi parkı eylemlerini destekledi ama sonlara doğru biraz bozduğunu ve eylemlerin bazı marjinal grupların eline geçtiğini düşünüyor. sporla ilgilenmiyor. tumblr veya bir başka blog hesabı var ama aktif kullanmıyor. last.fm'e üye. erasmus'a gitti ya da gidecek. avrupa'da en sevdiği şehirler amsterdam, barcelona ve prag. sigara içmiyor ama alkolü seviyeli kullanıyor.

  • kadın gerçekten bir yere el bombası falan atıp 1-2 kişiyi öldürse zaten şimdiye yatıp çıkmıştı. devlet bazen taktı mı takıyor.

  • lacan hazretlerinin psikoseksüel gelişimi açıklarken kullandığı kavram. buna göre bebek, aynadaki yansımasını görünceye kadar dünya kendinin bir parçası mahiyetindedir. oysa bu yansımayı görünce paranoyak bir düşünceye kapılır ve ilk defa kendi benliği ve aynadaki fiziksel görüntü arasında ilişki kurarak kendi benliğini inşaya koyulur. oysa aynadaki görüntü gerçek değildir, ancak bir yansımadır, bu bağlamda inşa edilen benlik de bir illüzyondan ibarettir. öteki olarak kavramsallaştırılan dış dünya üzerinde egemen olmayan bireyin rüyalarında kendisini bir takım süper güçlere sahipmiş gibi görmesi bu farkındalığın belirtisidir lacana göre. zaten, insan hayatı bu mükemmelliyeti arama çabasıyla geçer ve dahi, sanat, şiir, edebiyat vb. uğraşlar da hep bu eksikliği giderme ve mükemmeli bulma çabasının birer ürünüdür.