ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ümit özdağ'ın yardımcısının araplara ev satması
-
(bkz: hahahahahahahahahaha)
zafer turizm tek değil, çift yönlü sefer düzenliyormuş. hatta yolda vatandaşlık da ayarlıyormuş. zafertrolleri sahneye bekliyoruz :)
tanım: süper komik olay.
edit: tüh ya ümit hocamızın gözünden kaçmaması gerekirmiş. yakışmamış. ayıp olmuş. cık cık cık. ulan chp genel merkezinin çaycısının 7. göbek kuzeninin böyle bir şey yaptığı ortaya çıksa günlerce “mülteci sevicisi chp” diye konuşup başımızın etini yersiniz. şimdi “ümit hocamız dikkat etmeli” mi oldu? yazık kafanıza.
kelimelik
-
bu başlık altına bunları yazacağımı hiç düşünemezdim.
uzun zamandır oyun oynadığım ama hiç muhabbet etmediğim biriyle en son 5 şubat akşamı karşılıklı hamle yaptık. normalde en geç bir iki saat içinde hamle yapmasına rağmen bu kez 72 saatlik hamle süresini geçirdiği için oyunu kaybetti.
oyundaki nickinin sonu "_46" olduğu için kahramanmaraşlı olduğunu ve depremde başına bir felaket geldiğini düşünüyorum. belki şu an enkaz altında, belki bir yakınını kaybetti, bilemiyorum. kendisine yeni bir oyun teklifi gönderdim. insanın böyle günlerde oyun oynayası gelmiyor ama şu anda ekranda "..._46 ile yeni oyun açıldı" cümlesini görmeyi çok istiyorum.
***
mutluluk edit'i: 11 şubat sabahı itibariyle yeni oyun açıldı. çok sayıda arkadaş iyi dileklerde bulunup böyle bir edit'i beklediklerini yazmışlardı.
50 yıl içinde robotlarla ilişkiye girecek olmamız
-
(bkz: çipim değilsin)
erkeklerin kız seçme ölçütleri
-
cumartesi kısmetse benim kız dünyaya gelecek, tek beklentim sağlıklı olması.
edit: çok fazla mesaj geldi. iyi dilekleriniz için hepinize çok teşekkür ederim. çok güzel insanlarsınız.
yer yarılsa da içine girsem denilen anlar
-
18-19 yaşlarımdayken yaşadığım utanç verici bir olay ile yaşadığım andır.
(ön bilgi: fazla kilolardan muzdarip bir kızcağızdım o zamanlar)
kalabalık bir bijuteri dükkanında takılara bakıyordum. dükkan sahibi de iki adım ötemde, bir arkadaşı ile sohbet ediyordu. gözüme takılan bir küpeyi elime aldım, standın arkasında diğer bir renginin daha olduğunu görüp, onu da incelemeye başladım. bu sırada dükkan sahibi bana bir şeyler söyledi. ne dediğini anlayamadığım için, "bana mı dediniz?" dedim.
böyle dememle adamın yüzünün bembeyaz kesilmesi bir oldu. birden özür dilemeye başladı. "yok hanımefendi size demedim yemin ederim" (bu arada adamın bu aşırı tepkileri üzerine etraftaki herkes bizi izlemeye başladı) "yemin ederim hanımefendi size demedim, arkadaşın soyadı tosun biz ona hep öyle tosun diye hitap ederiz"...
dışarıdan bakınca şöyle bir diyalog olmuş:
-tosun
-bana mı dediniz?
iyi ki efendim dememişim :(
oooff offf...
fakirlik belirten cümleler
-
-dia sa kartınız var mı?
-var.
araştırma görevlisi olunca dağcı ayakkabısı giymek
lübnanlı kızların hipnotize edici dansı
-
kaç yıllık ekşiciyim ben bile çok beğendim.
gezicilerin büyük rüşvete sessiz kalmaları
-
sokağa inmeye gerek olmamasından dolayıdır.
birbirlerini kırıyorlar zaten şu anda. bizi gözlemci atadılar.
yaran diyaloglar
-
bu sabah minibüste en arkada oturan iki arkadaştan duyduğum diyalogtur.
-yağmur yağıyor
+yağsın banane amk.
2 dakika sonra..
-işe geç kaldık
+kalalım sanki çok önemli insanlarız amk.