ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türkiye'nin 2021 yılı trafik kazası istatistikleri
-
emniyet genel müdürlüğü tarafından yayınlanan istaistiklerdir. tüik'in haziran ayında yayınladığı istatistiklerden farklı olarak sadece kaza yerinde ölen sürücü bilgilerini içermektedir. tarafların anlaşarak tutanak tuttuğu kazalar da dahil değildir.
ölümlü kaza sayısı: 2.032
yaralanmalı kaza sayısı: 185.492
maddi hasarlıkaza sayısı: 242.680
toplam kaza sayısı: 430.204
ölen kişi sayısı: 2.422
yaralı sayısı: 276.935
ölümlü-yaralanmalı trafik kazalarının oluş şekline göre türleri
karşılıklı çarpışma: 11.538
arkadan çarpma: 20.932
yandan çarpma: 60.843
yan yana çarpışma: 2.479
duran araca çarpma: 2.403
zincirleme çarpışma: 532
çoklu çarpışma: 493
engel/cisim ile çarpışma: 9.588
yayaya çarpma: 29.980
hayvana çarpma: 974
devrilme/savrulma/takla: 21.408
yoldan çıkma: 23.294
araçtan ınsan düşmesi: 1.479
araçtan cisim düşmesi: 91
park etmis araca çarpma: 1.490
ölümlü-yaralanmalı trafik kazalarında kusur durumu
sürücü: 194.949
yaya: 18.351
araç: 5.726
yol: 1.026
yolcu: 3.926
trafik cezası sayıları
yayalara uygulanan: 4.672
yolculara uygulanan: 18.009
sürücülere uygulanan: 3.769.620
araç plakasına uygulanan: 15.699.102
toplam: 19.491.403
alkollü olarak araç kullanan kişi sayısı: 174.740
100 ceza puanını dolduran kişi sayısı: 6.673
5 kez hız limitini aşan kişi sayısı: 763
istatistiklerin tamamı
3 kasım 2011 beşiktaş d. kiev maçındaki karambol
-
o kadar uzun sürdü ki, ilk şutun veli'nin elinden dönmesine itiraz etmeyi düşünen kiev'li futbolcular pozisyon bittiğinde bunu unuttular.
elektrik tüketimini 150kw altında tutmanın yolları
-
lüzumsuz yanan büyük tek bir ampül var. o ampülü söndürün, bütün ülke rahat edecek emin olun.
kepçeyle hendek kazan teröristlerin itlaf edilmesi
-
emin olamadım ama bahçesindeki kasımpatıların dibini kazarken hain foşik tc tarafından patlatılmış kepçedir.
(bkz: yersen)
db editi : milli sınırlar içinde bulunan yurt parçaları bir bütündür; birbirinden ayrılamaz. ( mustafa kemal atatürk )
15 ekim 2014 türkiye'nin ilk ebola vakası
-
ebola değildir.
yarın sağlık bakanının canlı yayında hastayı yanaklarından öpüp "bakın öpüyorum, bişey olmuyor" demesini bekliyoruz.
(bkz: radyasyonlu çay)
zeki önder özen vs sinan engin
beşiktaş
-
adamlar son maça namalup, lider girip yine bir şekilde 3. olmayı başardı.
evlendikten sonra eşten sıkılmaya başlamak
-
https://www.youtube.com/watch?v=9-rfyctozum
teyze bu konuda son nokta.
edit : (#58609968)
edit2 : eski link hakkın rahmetine kavuşmuş
yaran olaylar
-
daha 17 yaşındaydım, lise bitince dershaneye yazıldım ve çalışıyorum. çıkışta çalıştığım pvc dükkanına gidiyorum. pc başına attılar beni, msn kurmayı falan bildiğimden...
çalışanlardan biri pazar günleri kızlara laf atan, batak dörtlüsünden, özünde çok saf bi tip. sürekli hayatın kıymetini bilmediğimizden, antalyaya tatile gidilmesi gerektiğinden bahsediyordu. fight clubın başlarında "acı mı görmek istiyorsun, salı akşamları methodist kilisesine git" diyen doktoru hatırlayın. fight club izlediğim günün sabahı yine "hayatın kıymeti"nden bahsederken, pcden başımı kaldırıp sertçe "hayatın kıymetini mi bilmek istiyorsun, pazar günleri mezarlığa git" dedim. patronun da mal olmasından dolayı söylediğim ciddiye alındı ve eleman pazarları mezarlıkları gezmeye başladı. cevşen, kumaş pantolonla birlikte de namaza başladı. değişimin sebebi olarak gösterilmemle mahallenin ruhani lideri oluverdim. esnafın sürekli dini muhabbetlere yeltenmesi ve benim ağır başlı davranmak zorunda kalmam...
deniz gezmiş bugün yaşasaydı reklam şirketi olurdu
-
"...birçok kurum, aydın ve duyarlı insan idamın engellenmesi için imza kampanyaları düzenlediler, dilekçeler verdiler. dönemin başbakanı nihat erim, ‘pişman olduklarını söylesinler, kararı tekrar düşünelim’ dedi.
bunun üzerine deniz beni cezaevine çağırdı ve şöyle dedi: ‘biz suç işlemedik ki pişman olalım. bugün dışarda olsak yine aynı eylemleri yapardık. ne siz, ne de ailemiz bizim hakkımızda böyle bir dilekçe vermeyin’ dedi. biz de pişmanlık konusunda hiçbir girişimde bulunmadık. artık herkes idamı bekliyordu. ben ve diğer avukat arkadaşlarım evimizde elbiselerimizi çıkarmadan bekliyorduk. 6 mayıs gecesi kapımız çalındı. sivil bir görevli ankara savcısı fazıl bey’in bizi çağırdığını söyledi. kapının önünde duran resmi plakalı bir araçla ankara merkez kapalı cezaevi’ne doğru yol almaya başladık. kentin elektrikleri kesilmiş, her 20 metrede bir asker dizilmişti sokaklara. cezaevi avlusunda onlarca askerle birlikte cellatlar dahil toplam 7 sivil 3 gencin idamını izleyeceklerdi. o anı anlatabilmek için büyük bir sanatçı olmak isterdim, yaşadıklarımız gerçekten tarif edilmezdi. önce deniz çıktı sehpaya, ipi boynuna geçirmek istedi ancak başaramadı. son sözlerinden sonra sandalyeyi tekmelemek istedi. sandalye kendi etrafında 3 defa döndü ancak devrilmedi. cellat ayağının altından çekti sandalyeyi. ancak deniz’in ayakları masaya değiyordu. savcının ‘masayı da çek’ diye bağırmasıyla cellat masayı da çekti. deniz birkaç kez çırpındıktan sonra ipte ağır ağır dönmeye başladı. uzun süre nabzının atmamasını bekledik. ardından yusuf’u ve sonra da hüseyin’i getirdiler..."
http://www.gunaydinaliaga.com/…ws_print.php?id=2254
evet, doğrudur. deniz gezmiş yaşasaydı reklam şirketi olurdu. kendi ipini çeken, taburesini deviren adam basbayağı reklam yapıyordu çünkü. yirmi sene sonra kuracağı şirketin ilk temelini atıyordu. bu kadar basit bakış açıları. seviye bu derece düştü. adam boynuna geçen ilmiği göze almış, "pişmanım" kelimesiyle hayata dönmeyi elinin tersiyle itmiş sen hala reklam kokan hareketlerdesin ne diyeyim. ilkokul üç seviyesi bile sevimli bir şeye dönüştü yanıbaşınızda artık. cevap vermek zulüm olmaya başladı, bu basit düzeneğe konuşmak, sesin duvardan dönüşünü izlemek çok ama çok acı vermeye başladı...
---68'liler advertisement kuşağı sona erdi. beyaz show olanca hızıyla devam ediyor---
kişinin büyümediğini anladığı an
-
çocuk oynasın diye aldığın oyuncakları aslında kendin için aldığını anladığın an.
(bkz: kız çocuğuna uzaktan kumandalı araba almak)