hesabın var mı? giriş yap

  • oyları %50 iken atatürk'e çekinmeden ayyaş diyen siyasilerin oyları %35'e düşünce atatürkçü olduklarına şahit olduğumuz trajikomik tweet.

  • dün yaşanmış olmasına (23 haziran 2014) rağmen hala sözlükte bıkmadan usanmadan internet bağlatmışsın kardeş esprisi kasmaya çalışanları gördüğümüz olay. bitmediniz la.

  • aynı sınıftan 10 tane full çeken öğrencinin çıkmasını insanlara inandırabileceklerini zanneden idarecileri ortaya çıkarmış müthiş olay.

    bu insanların zekalarıyla alay etmek değil bildiğin ana bacı küfretmektir.lan bir bok yiyorsunuz bari bunu bu kadar göstere göstere yapmayın.milyonlarca çocuğun hakkını yiyorsunuz vicdanınız hiç mi sızlamıyor.

  • acil çıkış kapısından çok havayolu şirketlerinin ekmek kapısı olarak kullanılan kapıdır. türk hava yolları ile 6 saati aşan uçuşlarda bu koltuk için ödemeniz gereken para 1.620 tl'dir. görsel yurtiçi uçuşlar ve kktc uçuşlarında 60 tl, 6 saat altındaki yurt dışı uçuşlarda ise 670 tl istenmektedir.

    ben de pek tabii ki parasını ödeyip zaman zaman bu koltuğu kullanıyorum. ancak bu koltuğu kullanmanın koşullarının da farkındayım. peki uçuş görevlisinin sorduğu basit bir soru ile burada oturan kişinin yapması gerekenleri yerine getireceği, olası bir facia durumunda daha fazla kişinin ölümüne sebep olmayacağını nereden biliyoruz? oturduğu koltuk için 1.620 tl para ödeyen yolcu uçuş görevlisi teyit almak için sorduğunda "ben sorumluluk alamam" deyip yerini değiştirecek midir?

    bu koltuklarda oturmanın getirdiği bazı önemli sorumluluklar var. acil çıkış koltuklarına yolcu yerleşimi adlı genelgede bu sorumluluklar havayolu şirketi ve yolcu için şu şekilde belirtilmiştir:

    havayolu şirketi:
    1) acil çıkış koltukların, uçuşun kritik safhalarında boş bırakılmamasına yönelik
    gerekli tedbirleri almak ve uygulamak zorundadır. (örneğin pas ekip ya da işletme
    personelinin bu koltuklarda oturtulması)

    2) bu koltuklara oturmalarına müsaade edilecek yolcuların, acil bir durum esnasında
    kabin ekibinden alacağı aşağıdaki hususları içeren brifing sonrasında uçağın en hızlı
    ve en emniyetli şekilde tahliyesine yardımcı olabilecek fiziki ve zihinsel yeterlilikte
    olduklarından emin olmak zorundadır:

    a) acil çıkış yerinin bilinmesi,
    b) acil çıkışın kullanımı için talimatların anlaşılması,
    c) acil çıkışın kullanımı,
    ç) tehlike için dış şartların değerlendirilmesi,
    d) ekip üyesince verilen tüm yönlendirmelerin takibi,
    e) acil çıkış kapılarının/pencerelerinin kullanımını engellemeyecek biçimde
    yerleştirilmesi ya da emniyete alınması,
    f) uygulanabilir durumlarda tahliye kaydırağının durumunun değerlendirilmesi,
    gerektiğinde kaydırağın şişirilmesi (manuel şişirme kolunun kullanımı vb.),
    g) süratle acil çıkışlara geçilmesi,
    ğ) uygulanabilir durumlarda kaydıraktan inen kimselere yardım etmek için
    kaydırağın açılmasından sonra dengede tutulması,
    h) tahliye sonrası yolcular için emniyetli bir yolun seçilmesi ve izlenmesi.

    3) yolcunun “check-in” işlemleri sürecinde aşağıdaki madde kapsamında gerekli
    tedbirlerin alınmasını sağlamakla yükümlüdür. bu tedbirlere rağmen anılan
    maddede belirtilen kategorideki yolculardan olduğu saptanması durumunda, kabin
    ekibi tarafından acil çıkış koltuklarına uygun yolcu oturumu sağlanacak ve
    koltuklar boş uçurulmayacaktır.

    bu koltuklarda seyahat edemeyecek yolcular:

    a) hızlı hareket etmeleri istendiğinde bunu yerine getiremeyecek durumdaki
    hareket kısıtlaması olanlar,
    b) zihinsel veya fiziksel engelliler,
    c) verilecek yazılı ya da sözlü talimatları algılayamayacak şekilde görme veya
    duyma engelli olanlar,
    ç) yaşlılık veya hastalık gibi nedenlerle hızlı hareket etmede güçlük çekenler,
    d) hızlı hareket etmede ya da acil çıkışa ulaşmada veya acil çıkıştan geçişte zorluk
    çekecek aşırı kilolu olanlar,
    e) bir yetişkin tarafından refakat edilsin veya edilmesin bebekler ve çocuklar,
    f) sınırdışı edilmiş, kabul edilemez ve tutuklu yolcular,
    g) rehber köpeği veya evcil hayvan eşliğinde seyahat edenler,
    ğ) çıkışın açılmasını engelleyecek biçimde bir başka kimseden sorumlu olanlar,
    h) 2 nci maddede yer alan görev ve sorumlulukları yerine getireceğini kabul
    etmeyen/etmeyecek yolcular

    yolcunun sorumluluğu:

    1) mürettebat güvenli bir şekilde açana kadar diğer yolcuları acil çıkış kapısından uzak tutmak.
    2) mürettebat üyelerinin talimatlarına göre acil çıkış kapılarını açmak.
    3) escape slide açıldıktan sonra yolcuları hızla tahliyesine yardımcı olmak.
    4) acil tahliye kaydırağından indikten sonra, inen diğer yolculara yardım etmek ve onları uçaktan uzaklaşmaları için yönlendirmek.

    tekrar soralım, koltuk için 1620 tl ödeyen yolcu sorulduğunda panik atağı olduğunu, gözlerinin bozuk olduğunu, nefes darlığı problemi olduğunu vs. belirtecek midir? bugüne kadar (koltukların ücretsiz olduğu dönem de dahil) "ben bu işi yapamam" diyen tek bir yolcuya rastlamadım.

    peki burada oturan yolcunun acil durumda, talimat beklemeksizin kapıyı açıp bir çok kişinin ölümüne sebep olmayacağının (yangın vardır, o kapı açılmamılıdır ya da bir süre beklenip açılması gereken durumlar vardır), kapıyı açınca, tepeden çantasını da alıp çıkıp gitmeyeceğinin ve sorumluluklarını yerine getirmeyeceğinin garantisi var mıdır? hayır...

    şahsi fikrim, bu çıkışlardaki en azından birer koltuk uçuş görevlilerine ayrılmalı ya da ücretle kafaya göre satmak yerine yıllık alınabilecek sağlık raporuna sahip olan kişilere ücretsiz verilmelidir.

    şuan, dışarıdan görünen bariz bir problemi yoksa internetten parasını ödeyen herkes bu koltuklara erişebilmektedir ve bu olası kazalarda içerideki yolcuların hayatı için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.
    _
    benzer bakış açısında bir yazı.

    "acil çıkış yolcuları için bazı ön şartlar belirlenebilir (yaş, eğitim vb.) ve bu şartları karşılayan istekli yolcular için eğitimler (uygulama içeren) düzenlenerek bu yolcular acil tahliyeler için bilgilendirilebilir. bu yolculara verilecek özel bir tanıtım / indirim kartı ile daha düşük fiyatla ve acil çıkış yanlarında seyahat etmeleri sağlanabilir. bu yolcular sisteme kayıtlı olacaklarından check- in sırasında acil çıkışlara uygun koltuklara atanabilirler. bu şekilde özellikle öğrenciler gibi bazı gruplar düşük ücretle seyahat avantajı yakalarken, havayolu da hem sadık grup yolcu kazanır hem de marjinal maliyeti düşük olan boş koltukları satarak kar etmiş olur en önemlisi uçuş emniyetini de artırmış oluruz."

  • dağılın cahiller açıklıyorum.
    olay şöyle: firma diyor ki cumaya gitmek isteyen varsa gitsin. bir kişi ben gidiyorum diyor kalan 3 kişi de o çalışmıyorsa ben de o gelene kadar çalışmam deyip içeride oturuyor. iki taraf da haklı.

  • stadyumlar siyasetin rahmidir. merkez üssüdür. anavatanıdır.

    (bkz: nika ayaklanması)

    ayrıca o stadda recep tayyip erdoğan sloganı atsalardı, işte beşiktaş taratarı! binlerce fenerbahçe taraftarının reise desteği! diye başlıklar atar övünürdünüz. işinize gelmeyince stadyumlar siyaset yeri midir?

    yok kardeş stadyumlar ananızın amıdır.

  • şu yemek talebi konusunda söyleyeceklerim var.

    yemek yapabilen erkek normal zekada bir insandır. çünkü yemek yapmak ''ben beceremem ya'' denilecek kadar komplike bir olay değil. bunu gerçekten deneyip de başaramayanın zekasından şüphe ediyorum şahsen. kendisini bir kadından her daim daha akıllı gören erkeklerimizin iş yemek yapmaya gelince gerizekalıya bağlaması çok komik. bir soğan ya da domates doğramak ne kadar zor olabilir? kabuğunu soy, tahtaya yatır, ufak parçalara böl. ''pembeleşinceye kadar ne demek lan asfdhajsfha'' falan filan... arkadaşlar niye hayatınızda hiç çiğ soğan görmemiş gibi davranıyorsunuz? rengi beyaz. ateşin üzerinde durdukça rengi koyulaşıyor, bu kadar basit. einstein olmak gerekmiyor yani.

    önüne bir bidon koysak, içine tuz atsak, eline de bi sopa versek, şunu bi karıştır bakalım desek, ay ben hiç yapamam beceremem mi diyeceksiniz? tenceredeki şeyleri karıştırmak bundan zor değil. kaldı ki internet çağı, bin tane yemek tarifi veren site var. satır satır yazmışlar. iki domates, üç soğan, bir kaşık salça bilmem ne. okumanız mı yok yoksa okuduğunuzu anlamak mı zor? e videolar da var? izle öğren kardeşim. bi havalar bi tripler, sanki evde asrın buluşunu yapacak da izin vermiyorlar gibi bir kaf dağından bakmalar... ama daha iş saçma sapan bir taze fasulye yemeği yapmaya gelince topuk. hangi malzemeden ne kadar, nasıl ve ne zaman kullanacağın yazıyor, neresini anlayamıyorsun hayret ya. ''bir su bardağı su ekleyin'' mesela, harbiden de çok anlaşılmaz bir cümle değil mi?

    şahsen ''o kadar çalışıp bi de erkeğe yemek mi yapıcam'' gibi tripleri saçma bulurum. evde başka bir insan olmasa da zaten yapacaksın. tek kişilik değil, iki kişilik yapacaksın yani çok öyle aman aman bir zorluk yaşamayacaksın. fakat karşındaki tip ''vaktim olsa bile ben elimi sürmem yemek işine, o senin görevin, burası amerika mı?'' gibi şeyler söylüyorsa, ''erkeğin yemek yapması kültürümüzde yok'' ayağı çekiyorsa, üzerine bir de ''kadın da çalışmalı, hayat müşterek'' diyorsa işte kardeşim onun önüne bayat ekmeği ıslatıp koyacaksın. hayvan evladına bak. işine gelince hayat müşterek, işine gelince örfümüz töremiz... e o zaman bu toprakların diliyle konuşayım, sen ne biçim bi errrrkeksin? nasıl yetersizsin ki eşini çalıştırıyorsun, kadının eline bakıyorsun maddi olarak? kadın çalışıp eve para getirmek zorunda mı? babandan böyle mi gördün? tamam annen evi harika çekip çeviriyordu da harbiden çalışıyor muydu bir de dışarda? hem işyerinde çalışıyordu, hem evde çalışıyordu, her şeye de yetişiyordu, al bu da sana kapak olsun diyorsan da babadan oğula nesilsiniz galiba. o zaman da annene acımıyordun muhtemelen. neyse... madem kültürümüz, sen hem karına hem çocuklarına bakmakla yükümlüsün. sen dışarı işlerini halledersin, kadın da ev işlerini. hayat böyle müşterek olur.

    evde iki kişi de çalışıyorsa, yani toplumda senin görevin olarak görülen eve para getirme işinin altına kadın elini koymuşsa, senin görevini paylaşıyorsa, sen de toplumda kadının görevi olarak görülen yemek, temizlik, çocuk bakımı vs. gibi şeyleri kadınla paylaşacaksın. ha iş haftanın üç günü yemeği sen yap, dört günü ben yapayım gibi ev arkadaşlığına dökülmez de ne olur işte sen de süpürüp silme işlerini alırsın üzerine. ne bileyim bulaşıkları makineye yerleştirirsin falan. sofrayı kurarsın vs. mutlaka yapabileceğin bir şey vardır. daha bunlar için ''yapamıyorum, anlamıyorum'' diyorsan da merak ediyorum, aptal mısın, vicdansız mı, yoksa uyanık mı? ağzını açınca cak cak türk kızı şöyle, türk kızı böyle... sen nesin? sen önce bi kendine bak, kadın seni ne yapsın? böyle olmana rağmen bir kadın seni el üstünde tutuyorsa öp başına koy. daha da tatava yapma bir şeylere. elin işlemiyor bari çenen kapalı dursun. yıldık senin sonu gelmeyen beklentilerinden, komplekslerinden, dırdırından. iki dakika huzur ver.

  • adli kontrolün ...
    şurada hükümete ağır bir eleştiri yapsan aylarca tutuklu kalır hüküm giyersin. gazetecileri tutuklayıp, bu psikopat ve katil ruhlu şerefsizleri serbest bırakan sistem insanları kendi tedbirini almaya itiyor.

  • ilk başta erdoğan'ı ılımlı müslüman demokrat zannedip kıçının üstüne oturan avrupalıların bir zamanlar diktatör diye hor gördükleri atatürk'ün müslüman coğrafyadan çıkabilecek yegane devrimci olduğunu anlaması olayıdır.
    darısı akp seçmeninin başına.