hesabın var mı? giriş yap

  • led zeppelin için diyeceğim tek şey şu ki; beatles'ın beatles olduğu zamanlar, milletin salya sümük beatles dinlediği zamanlarda liste başı çoğunlukla led zeppelin görünüyor.

    beatles led zeppelin'den az kazanmıştır. daha çok konuşulmuştur. beatles süt çocuğu müziği yaparken led zeppelin kimsenin söyleyemediği şeyler anlatıyor, müzikal açıdan da hiç denenmemiş şeyleri çaluyordu.

  • konu: kulüp başkanı hakemi arar mı?

    sinan engin: arar kardeşim. ben bile aradım. hocam bizi ezdirme deplasmanda, güzel maç yönet vs.

    ahmet çakar: yemini billah ediyorum, ben bir kez aranmadım.

    sinan engin: hocam sen hakemlik yaparken cep telefonu mu vardı?

    ahmet çakar: mavi ekran

  • cehaletin alamet-i farikası, cahilin yüzündeki arsız tebessüm. bunu farkettiğimden beri, şaşmaz bir kesinlikle tanıdım cahili büyük kalabalıkların arasında bile.

    uzak durmaya çalışsam da, bazen aynı masayı paylaşmak zorunda kaldığım da oldu; çok iyi bildiğini sandığı konuda getirilen eleştiriye, o arsız tebessümle papağan gibi ezberlediği cevapları vererek zafer kazanmış havasına girdiğini gördüm.

    bu bir savunma refleksi. düşman olduğu, daha iyi semtlerde yaşayan, daha eğitimli ve daha fazla para kazanan kişiler. teşhisi doğru yapıyoruz, ama nedenlerini ıskalıyoruz. bu insan profilinden nefret ediyor olması, en temelinde, onlar gibi olmayı düşleyip de olamaması. hiçbir zaman özendiği bu insanlar gibi olamayacağını bilmesi.

    sahip olamadığı arabayı çizen barbarın davranışı ile kendisini beğenmeyen kadının yüzüne kezzap atmak veya öldürmek benzer. hiç kuramayacağı cümleleri kurana duyduğu öfke de, aynı ateşten besleniyor. o yüzden, cahilin en büyük düşmanı cehaleti ve yoksulluğu değil, ulaşamadıkları.

  • ilginc bir durum.

    bugun akilli televizyon dedigimiz sey zaten aslinda kocaman bir tablet. apple'in elinde teknoloji var, zaten en alasindan ekran uretiyor (bkz: imac). uygulama altyapisi var (bkz: app store). kendilerine ait icerik var (bkz: apple tv) (bkz: apple tv+). hayatimizdaki diger urunleriyle (bkz: iphone) (bkz: apple watch) (bkz: ipad) yaratmis oldugu dijital bir ekosistem var. bu durumda hala televizyon uretmemesinin iki farkli sebebi olabilir:

    a) ustunde hummali bir sekilde calisiyorlar. daha lansman asamasindan uzaklar ama karsimiza bugunku televizyon anlayisimizdan cok daha ote birsey cikarmak icin sinirlari zorluyorlar. yani iphone'un cep telefonu tanimini degistirdigi gibi televizyon tanimini degistirecek bir urun yaratmak istiyorlar.

    b) yakin ve orta vadeli planlarinda otonom araç giyilebilir bilgisayar gibi konular daha ciddi yer tuttugu icin televizyon olayina odaklanmiyorlar.

    halihazirda koca bir pazar varken ve apple sadece ismi ile bile onbinlerce televizyon satabilecekken b sikki cok mantikli gorunmeyebilir ama televizyon piyasasinda ciddi bir rekabet oldugunu unutmamak lazim. yani cep telefonunda samsung disinda saglam bir rakip yok belki ama televizyon diyince isin icinde onlarca uretici var. ust gelir kesimine hitap eden yeni model urunleri ayri tutarsak, ortaya cikan son urun de uc asagi bes yukari birbirine yakin. fiyat savasi telefonu piyasasina gore cok daha ust seviyede. apple'in genel stratejisi bu tip bir pazara girmemek olabilir o yuzden a sikkinda belirtilen "urunu yeniden tanimlamak" gibi bir olaya giremedikce de hic girmemeyi tercih etmesi mantiksiz degil.

  • reklam bombardımanı insan hakları ihlalidir. insanların bilinçaltını çöplüğe çeviren bir zulümdür. bu zulümden kurtulmak için adblock kullanmaya mecbur bırakılmak vahim bir durumdur.

  • camide görevli 75 eleman, vakit namazlarında saf tutan cemaat kaç kişi oluyor acaba?

  • ertem: rasim seyircimiz demiş ki "rasim öyle esnedi ki, o esneyince cama baktım. camdan bir şey geldi sanıp korktum."
    rasim: öyle miiiii? (telefonunu kurcalıyor, ertem'in ne dediğini duymuyor bile)
    ertem: evet öyle yazmış.
    rasim: saağ olsunlaaar. (hiç anlamadı, dinlemedi bile...)