hesabın var mı? giriş yap

  • bu konuyla alakalı literatürde sonsuz bir kargaşa var ve sözlüğe yansıması da çok doğal. ama bana göre, bizzat bu konuyu çalışan bir neuroscience uzmanının başına gelen bir olayla tartışmaya nokta konmuştur.

    sinir-bilimci jim fallon, psikopat katillerin beyin taraması sonuçlarına bakarken orbital kortekslerinde bir hareketsizlik tespit ediyor. bir süre sonra kişisel bir proje sebebiyle kendi ailesinin alzheimer durumunu kontrol etmek için ailesinin ve kendisinin beyin taramaları sonuçlarını alıyor.

    tarama sonuçlarına bakarken jim, ailesinin ok'sinin aktivitesini normal olarak tespit ediyor. ama kendisininkini ile psikopatlar arasında aynı aktivite eksikliği var. sonra annesi jim'e aile geçmişini araştırmasını tavsiye ediyor. ve jim, ilki 1673 yılına uzanan ve anne katili olarak üzere ailesinde tam 7 tane katil buluyor!

    jim bütün kan testlerinde "katil adayı" olarak çıkıyor, öyle ki o zamanki genetikçiler bu durumu peşpeşe 15 düşeş atmaya benzetiyorlar, jim'in şimdiye kadar katil olmaması garipsenmeye bile başlanıyor. düşünsenize bütün gen haritanız sizi "katil" gösterirken siz şaşkın şaşkın etrafa bakıyor durumunda gibisiniz.

    sonuç olarak jim, katil olmuyor ama korkudan kimseyle güçlü duygusal bir bağ da kuramıyor. ileride bir gün şiddetli bir duygusal sarsılma yaşayacağından ürküyor bir yandan.

    bu konu için çok fazla haber yazıldı, şu ayrıca isteyenler için okunabilir: http://www.wsj.com/articles/sb125745788725531839

    defalarca söylendiği üzere, gen size bir "eğilim" verebilir, ancak hiçbir gen sizi tek başına katil yapmaz (xyy bile olsa), suç davranışı çevreden de doğrudan etkilenir.

    her zaman söyleniyor ama biz bunu bir türlü yerleştiremedik, yine ve yeniden: (bkz: nature vs. nurture)

  • üniversite yurdundaki yan odadaki elemandır. cumartesi sabahı o uyurken gizlice oda kapısının üstündeki anahtarını alıp kapıyı üstüne kilitlemiştik. içerde kilitli kalınca kapıyı yumruklayağını, "açın lan .rospu çocukları" diye bağaracağını, yurt görevlisini cepten arayacağını filan düşünüyorduk. heyecanla, uyanıp kapıyı zorlamasını bekliyorduk. saat 10 civarı uyandı ve odasının kapı kolu bir kere inip kalktı. biz dışarıda kıs kıs gülerken devamını bekliyorduk. fakat hiçbir şey olmadı. bekle allah bekle. 1 saat, 2 saat, 3 saat... sıkılmıştık. dışarıyı çıkıp biraz dolaştık, internet kafeye oturduk vs. halen arayan yok. akşam üstü yurda döndük, halen montu kapı askısına asılı, kapı kilitliydi. fakat pes etmedik. akşam yemeği için bir esnaf lokantasına gittik. çıkışta birkaç el batak attık. döndüğümüzde durum aynıydı. şaka maka artık hiç komik bir tarafı kalmadığından kapıyı açıp içeri daldık.

    görünen manzara; çocuk yatakta yatıyor, 5 litrelik su bidonu çeyreğine kadar sidik ile dolu, annesinin 3 hafta önce gönderdiği küflenmiş böreklerin hepsi açılıp masanın üzerinde yenmiş. kırmızı ve uyuz gözlerle kafayı çevirip bize baktı ve "siz mi kilitlediniz lan kapıyı" dedi.

    bulunduğu durumu bu kadar kabullenmiş, kilitli kapıyı bir kere açmayı denedikten sonra "tüh, artık ömrümün sonuna kadar böyle yaşamak zorundayım" diye içinden geçirdiğinden emin olduğum elemanı hiç unutmam.

  • helal sana dediğim çocuk. sınıf annesi diye sikindirik bir sıfatla sınıfın ortasında küçücük çocuğu rencide etmeye ne hakkı var o kadının. ağzının payını vermiş yollamış. parti kursa oy veririm bu çocuğa. söylediği her şeyde sonuna kadar haklı.

    (bkz: #158099651) konudan bağımsız olarak bu şerefsizi de modlar uçurur umarım.

  • gerçek isveç böyle değil arkadaşlar. bize ne gösterilse ona inanıyoruz. misal isveçli pilotlar çok güzel, güler yüzlü mutlular. evet çünkü bunları görüyoruz. ama gerçekte böyle mi? hayır hepsi öyle amk. hepsi güzel mutlu ve güler yüzlü. sikim böyle hayatı.

  • introvert (ve tersi extrovert) başkalarıyla nasıl etkileşim kurduğumuza ilişkin tercihlerimizle ilgili kişilik özellikleridir. acaba içe dönüklük/dışa dönüklük tam olarak nasil anlasilir ve refahımızı nasıl nasil etkiler? her iki ozelligi de ayni baslik altinda incelemekte yarar var diye dusunuyorum, farkli yanlarini daha iyi anlayabilmek icin.

    içedönüklük ve dışa dönüklük, onlarca yıldır psikolojik teorilerin konusu olmuştur. günümüzde kişilik üzerine çalışan psikologlar içe dönüklüğü ve dışa dönüklüğü, genellikle beş faktörlü kişilik modeli olarak bilinen şeyin bir parçası olarak görmekteler. bu teoriye göre, insanların kişilikleri beş özellik seviyesine göre tanımlanabilir: dışa dönüklük (introvertin tam tersi), uyumluluk (fedakarlık ve başkaları için ilgi), vicdanlılık (birinin ne kadar organize ve sorumlu olduğu), nevrotiklik ( birisinin olumsuz duyguları ne kadar deneyimlediği) ve deneyime açıklık (hayal gücü ve merak gibi özellikleri içerir).

    beş faktörlü modeli kullanan psikologlar, dışa dönüklük özelliğini birden çok bileşene sahip olarak görürler. daha dışa dönük olanlar daha sosyal, daha konuşkan, daha iddialı, daha çok heyecan arama eğiliminde ve daha olumlu duygular yaşadıkları düşünülüyor. öte yandan, daha içe dönük insanlar, sosyal etkileşimler sırasında daha sessiz ve daha içine kapanık olma eğilimindedir. daha da önemlisi, utangaçlık içe dönüklükle aynı şey değildir: içedönükler sosyal durumlarda utangaç veya endişeli olabilir, ancak bu her zaman böyle değildir. ek olarak, içe dönük olmak, birinin asosyal olduğu anlamına gelmez. içe dönükler asosyal değildir, farklı bir şekilde sosyallik gosterirler. yakin arkadaslari ve aileleri olmadan tabi ki yasayamazlar ama ayni zamanda yalnizligi da isterler.

    2011'de wellesley koleji'ndeki psikologlar, aslında birkaç farklı türde içe dönüklerin olabileceğini; tüm dışa dönüklerin ve içe dönüklerin aynı olmadığını öne sürmüşler.

    bu cercevede, dört içe dönüklük kategorisi olduğu belirlenmiş:
    * sosyal içe dönüklük,
    * düşünceli içe dönüklük,
    * endişeli içe dönüklük,
    * engellenmiş / kısıtlanmış içe dönüklük.

    bu teoride, sosyal bir içe dönük, tek başına veya küçük gruplar halinde vakit geçirmekten hoşlanan kişidir.
    düşünen içe dönük, içe dönük ve düşünceli olma eğiliminde olan kişidir.
    endişeli içedönükler, sosyal durumlarda utangaç, duyarlı ve bilinçli olma eğiliminde olanlardır.
    engellenmiş / kısıtlanmış içedönükler, heyecan aramama ve daha rahat aktiviteleri tercih etme eğilimindedir.

    peki, içe dönük olmak mı yoksa dışa dönük olmak mı daha iyi?

    dışa dönüklüğün olumlu duygularla ilişkili olduğunu öne sürülmektedir. yani, daha dışa dönük insanlar, içe dönüklere göre daha mutlu olma eğilimindedirler. acaba aslında durum bu mu? bu soru hakkinda yapilan incelemelerde araştırmacılar, mutlu katılımcılara baktıklarında, bu katılımcıların yaklaşık üçte birinin de içe dönük olduklarını keşfettiler. başka bir deyişle, daha dışa dönük insanlar ortalama olarak biraz daha sık olumlu duygular yaşayabilir, ancak çoğu mutlu insan aslında içe dönüktür.

    dışa dönüklük genellikle iyi bir şey olarak görülüyor. örneğin, işyerleri ve sınıflar genellikle dışadönüklere daha doğal gelen bir etkinlik olan grup çalışmasını teşvik eder. fakat bu durum, içe dönüklerin olası katkılarını ihmal edilmesine yol aciyor.

    mevcut toplumumuzda dışadönüklük sıklıkla daha makbul gorunse de, içe dönük olmanın da faydaları vardır. yani, içe dönük veya dışa dönük olmak ille de daha iyi değildir. başkalarıyla ilişki kurmanın bu iki yolunun her birinin kendine özgü avantajları vardır ve kişilik özelliklerimizi anlamak, başkalarıyla daha etkili bir şekilde çalışmamıza ve çalışmamıza yardımcı olabilir. diğer bir deyişle birinin diğerinden daha iyi olduğunu söylemek mümkün değil.

    kaynak, kaynak, kaynak, kaynak.

  • arkadaşlar selam,

    geliştirdiğimiz ileri algoritma sayesinde sobalı evde büyümediği halde sobalı evde büyüme geyiğine iştirak eden yazarları bir süredir yakından takip ediyoruz. ip'lerini ve adreslerini öğrendik. bu çalışmalar esnasında aldığımız geri bildirimler sayesinde 80ler sonu ve 90lar başındaki ismini bile hatırlamadığı çizgi filmler hakkında laklak yapan şahısları da birer birer tespite başladık.

    çok yakında açacağımız internet sitemizden, çok cüzzi rakamlar karşılığında, webcam karşısında oturtacağımız bu insanlara canlı olarak istediğiniz neredeyse her işkenceyi yapabileceksiniz. çeşidimiz bol, aletlerimiz sağlık bakanlığı onaylı. sistre zımparasından tutun, dişçi mengenesine kadar geniş bir skalamız var.

    erken üye olun neşeye erken katılın!

  • tim burton, milyon dolarlık yapımcı desteği, yıldız oyuncu galerisi ve özel efektleriyle ışıltılı bir küçük burjuva evreni inşa ederek doğrudan amerikan ortasınıflarının kalbine ve eskil alışkanlıklarına seslenen bir sinema sihirbazıdır. tipik olarak evrensel ve konjonktürel hiçbir sosyolojik kriz yahut felaketler dünyasının psikolojik temsilleri filmlerine doğrudan yansımamıştır. amerikan'ın saldırgan militarist siyasası afganistan'a, ırak'a, libya'ya sızarken o, 12 ya da 13 yaşındakileri gözeten sabun köpüğü filmler çekebilecek denli beyaz adam'ın kutsallığına ve davranış kalıplarına inanır. sosyal açmazlara, sosyo-ekonomik meselere sırtını döner; son kertede onun bütün yapıtları birleşik devletler'in biricik mutluluğunu, amerikan rüyası'nın bilindik tezlerini olumlar ve arka çıkar.

    hemen her filminde rol verdiği gişe garantisi yıldız johnny depp, fanlarının genelde 13 yaşındakilerden oluştuğu mekanik bir oyuncudur. tim burton'ın filmlerini zorlanmadan pazarlayabileceği bir aktörden daha ötesi değildir. tıpkı, casino'dan sonra artık iyiden iyiye hollywood gelenekleriyle uzlaşmaya başlayan, 80'lerden sonra bağımsız yönetmenler kuşağının kapandığını öne süren martin scorsese'nin leonardo dicaprio'yu kalkan olarak kullanması gibi. gişe garantisi bir yıldızınız olmadan büyük bütçeli filmler çekmeniz olanaksızdır, sözü bizzat scorsese'ye aittir. büyük yıldızları kullanmasa, dünya ölçeğindeki yeni seyirci kitlelerine ulaşamayacağını adı gibi bilmektedir.
    dev ahtapot hollywood'un karasularında burtonesk (aşağıdaki dipnota bakın), küçük amerikan burjuvazisinin katharsis yaşadığı sirk kolajı eğlencelik bir görsel evren vaat eder ve bunu da hakkıyla yerine getirir.

    dipnot:
    burtonesk; tim burton'ın tarzını belirtmek için kullanılan ifadedir. belirleyici detayları şunlardır: fantezi, orta sınıf banliyö yaşamı, kara mizah, karnaval havası, sürrealizm vd. sayılan elementler gişe garantili yıldız oyuncuların katkısıyla amerikan rüyası'na entegre edilir. sonuç: gişe şampiyonu filmler.

    edit: güncelleme