hesabın var mı? giriş yap

  • sanılan,

    -güzellik
    -naz niyaz eda işve sahibi olmak

    gerçekte olan,

    kafasına göre bir insan. eninde sonunda herkes kafasına göre bir insan arar. kimisi bunu geç fark eder o kadar.

    not: mesaj atmayın. erkek değilim. kadın da değilim. masa lambasıyım.

  • bu adamın ismini duyunca aklıma iki anı gelir. nedense anlatasım geldi.

    birincisi sanırım young boys maçıydı. izmir'de bir kahvehanede izliyordum. 0-1 gerideyken bu adam fırlayıp ceza sahasının içine girdi. sanıyorum fenerbahçe'nin ilk ciddi pozisyonuydu, kahvedeki herkes 'düş yere', 'atla ulan' diye bağırmaya başladı. stoch sanki bizimkileri duymuş gibi bıraktı kendini yere. ardından ikinci sarı kartını alıp oyun dışına atıldı. kahvede atla diye bağıran adamlar bu sefer ana avrat sövmeye başladı. çok ilginç bir manzaraydı.

    ikincisi gençlerbirliği maçını antalyada bir otelde izliyordum. stoch ceza sahasının dışından birkaç şut denedi ama isabetli olamadı. önceki maçta türkiye milli takımına güzel bir gol atmıştı. izleyenler 'ulan anca türkiye'ye atarsın, bize gelince böyle vurursun' minvalinde bir şeyler söylemeye başladı. birkaç dakika sonra stoch fifa puskas ödülünü alan, yılın en güzel golünü attı.

  • çüş amk o kadar tuz artı soda tansiyondan beyin kanaması geçirmeseler iyi. limonun da yarısını heba etti amk.

  • en aptalcasi olmasa da en yenisi oldugu için paylasmak istiyorum bunu: dün gecenin geç ya da bu sabahin erken sayilabilecek bir saatinde yatmisken birden garip sesler duydugumu fark ettim. sanki kafamin içinde bir kadin çigliklar atiyordu. oldukça hafifti, fakat vardi iste, ordaydi. vücudumdan geliyordur filan diye ikna etmeye çalistim kendimi, fakat yok yani, beynimin içindeydi olay. feci korktum. tamam dedim, aha iste, psikoloji okuya okuya psikotik oldum, auditory hallucination derler buna, sizofreninin kadinlarda baslama yasidir tam da benim yaslarim, ailede de yoktu ama, ben gittim iste, geçmis olsun.
    dayanamadim o sekilde daha fazla yatmaya, kalktim. kalkarken bir seye takildim lakin: teybe taktigim kulakliga. megersem radyoyu açik birakmisim ve de yastigin altina girmis kulaklik; ses ordan geliyormus. korkunç derin bir rahatlama oldu dogrusu yasadigim. :-)

    bunun disinda aptalca olmanin ötesinde nerdeyse patolojik sayilacak bir dalginligi 95 senesinde, habitatta çalisirken ve yaklasik 40 saat uykusuzluktan sonra bir aksam yapmistim: arkadasimla telefonda konusuyordum.. ben normal normal anlatirken arkadasim birden tuhaf bir tavir içine girip, "lacrima, iyi misin sen, geleyim mi oraya" filan demeye basladi. "niye ki, ne oldu" dedim.. megersem bes dakika önce anlattigim bir olayi daha önce hiç anlatmamis gibi yeniden anlatmaya baslamisim. hiç farkinda degildim dogrusu. onda da korkmustum biraz, ama uykusuzluguma vermek istedim bunu, verdim.

  • alkol aldıkça hissedilen vücut sıcaklığındaki artış, sadece hissedilen bir artıştır. çünkü aslında alkol alınca vücut sıcaklığı artmaz, sadece kan damarları genişler. soğuk havalarda yüzeyden ısı kaybının önlenmesi için normalde deriye yakın kan damarları daralır. alkol alınca bunlar genişler ve iç bölgelerdeki hayati organlar için saklanan kan yüzeye daha çok çıkarak deriyi ısıtır. ısı algı hücrelerinin deride bulunması nedeniyle deri ısınınca sanki genelde bir ısı artışı hissi oluşur. soğuk havada alkol almak yarattığı sıcaklık hissiyle insanı canlandırsa da, bu sıcaklık hissine güvenerek aşırı alkol almak, sokakta sarhoş olmak, zom olup sokakta sabahlamak, deriden sürekli ısı kaybı yaşanması nedeniyle normalde donulmayacak bir havada bile donmaya, can kaybına yol açabilir.

  • test sonrası bir daha bu kadar büyük bir bomba üretilmedi.

    çünküüüü

    - ruslar ve amerikalılar taktik nükleer silahların - konvansiyonel olanlara oranla daha yıkıcı ve düşman üzerinde daha etkili olduğunu anladı ve bu yüzden megaton'luk nükleer silahlar üretilmesi azaltılarak yada bırakılarak taktik nükleer silahlara yönelindi. yada peace keeper gibi sistem geliştirilerek bir füzenin içinde birden fazla nükleer başlık taşınması ve bunların ayrı zamanlarda atılmasını ön gören sistemelr geliştirildi.

    - ordular bu kadar büyük alanları tahrip etmenin gereksiz olduğunu anladı. çünkü bir ülkeye saldırdığınızda amacınız soykırım yapmak değil ordusunu ve siyasi gücünü yok etmek olduğu için bu kadar büyük silahların üretilmesine gerek yoktu.

    - ülkeler nükleer silahların nereye gittiği'ni gördü. güvenliklerinden endişe eden küçük ülkeler gizli saklı nükleer silah geliştirme yarışmalarına katılmaya başladı.

    - dünya üzerindeki nükleer silahların azaltılmasını ön gören antlaşmalar imzalandı. ülkeler arsenallarından gereksiz nükleer silahları temizlemeye başladı.

    - uluslar arası uzay çalışmaları yapan bilim adamları dünyaya meteor çarpması gibi durumlara teorik olarak atom bombası kullanılarak meteorun yok edilmesi gibi senaryolar konusunda umutlandılar.

    kişisel notum: 100 megaton nedir bre allahsızlar " izmir " üzerinde tam körfezde patladığını var sayarsak aliağa'dan kuşadası'na kadar 200 kilometre çapında bir alanda hiç bir canlıyı bırakmıyor. dahası izmire yakın yunan adaları bile nasibini alıyor varın siz düşünün. demekki küçük bir ülkeye atılsa tamamen haritadan siler.