ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yazarların şu an yapmak istediği şey
-
şu ve an'ı ayırmak..
allahını seven yetki versin bana.
why are turkish men so pervy
çayı şekersiz içenlerin ısrarla övgü beklemesi
-
şu hayatta cevabını en çok merak ettiğim şeylerden biri de bu. diğeri de kitapların önsözünün birileri tarafından okunup okunmadığı. ben, kitabın sahibinin de, editörün de, yayıncının da okumadığını düşünüyorum.
peki neden övgü bekliyor çayı şekersiz içenler. ne yapmamızı istiyorlar. madalya mı takalım, ayağa kalkıp alkışlayalım mı, torpil mi patlatalım, kızkaçıran mı yakalım, çatapat mı gömelim ne yapalım istiyorlar. böyle bir vakur duruşlar, poz kesmeler, takdir beklemeler falan. gerçekten çok sinir bozucu. hayır 2 tane küp şeker harcamadık diye memleket mi kalkındı. peki benim şeker pancarı üreten köylüm ne yapacak, nasıl geçimini sağlayacak. üç beş tane entel mutlu olacak diye köylümüzü yedirmeyiz arkadaş. şekerli çay içmiyorsanız gidin dağda yaşayın.
abd'nin batı trakya'ya yığınak yapma sebebi
-
atatürk başkenti ankara yaptı. savaş durumunda bu gerekliydi elbette. istanbul'u geri alınca başkenti taşımayı düşünmedi bile. belli ki istanbul'un 3 taraftan işgale açık olması kendisini böyle bir karar almamaya itti.
atatürk'ün bir diğer özelliği de sanayinin belirli bölgelerde değil de ülke genelinde yayılmasına dikkat etmesiydi. cumhuriyet dönemindeki fabrikaların açıldığı yerlere bakarsanız bunu çok iyi anlayabilirsiniz.
peki sonraları ne yapıldı?
sanayi istanbul tarafına kaydı. dolayısıyla nüfus da oraya gitti. bankalar oraya taşındı. bugün istanbul demek, türkiye'nin yarısı demek. istanbul'u alan, işgal eden ya da bombalayan türkiye'nin şah damarını keser. bununla birlikte istanbul askeri açıdan gerçekten savunması çok güç bir şehir.
bir gün birileri istanbul'a saldırırsa allah yardımcımız olsun.
ikizderelilerin bize destek verin çağrısı
-
oy verdikleri yönde, araplara uygun bir coğrafyaya doğru ilerlemektedirler.
tutarlıdır, yardım edecek herhangi bir durum yok.
süleyman seba
-
37 yaşındayım, bir damla gözyaşı borcum vardı sana, onu da bu gece döktüm başkanım.
beşiktaş
-
şanlı beşiktaş'ın tarihinde tek maçta giydiği veya hazırlanıp hiç giymediği formalar bulunmaktadır.
ilk forma 1992-93 sezonundan
11 nisan 1993 tarihinde trabzonspor ile oynanan maçta giyilmiş. forma tasarımını günümüzde bile görmek çok zor. zira arkadaki forma numarası da yan duruyor.
görsel
görsel
ikinci formayı hemen hemen herkes bilir. 1993-94 sezonu ajax deplasmanında giyilen mor forma. söylentiye göre başkan seba, bu forma tasarımından habersizmiş ve ilk kez maçta görmüş. formayı beğenmeyince bir daha giydirmemiş. çabuk ve sinirle alınan bir karar, forma güzel. hala çok güzel.
görsel
üçüncü forma, hazırlandı ama hiçbir maçta giyilmedi. verilen kararı anlamak kolay, çünkü formadan çok antrenman tişörtüne benzemiş. 1998-99 sezonu forması;
görsel
hazırlanıp giyilmeyen son forma 1999-2000 sezonundan. sezon başı forma tanıtımında gösterilmiş ama hiçbir maçta giyilmemiş.
görsel
formalar, koleksiyoncu bozo murat'ın kitabından derlenmiştir. kendi çapında forma koleksiyonu olan şahsım adına kendisine saygılarımı ve şükranlarımı sunuyorum.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: sevgilim güney koreli soruları alayım
1. evet beyler amı dar diğer sorular gelsin
3.guney koreliler de japon demi panpa ?
5. @3 cahil piç
10. amı sansürlüdür kesin
trailer'ları seslendiren adam
-
gerçek hayatında nasıldır hep merak etmişimdir... cheeseburger isticek mesela;
"a cheesburger... with fries... with ketchup... but no mayo!!! and a coke... with ice... on a red tray. on a tray of fulfilment! fighting against hunger... and much more... should have it soon..."
röportaj adam
mültecileri geri gönderme sözü vermeyene oy yok
-
türkiye'nin acil çözüm bekleyen en önemli sorunu bence mülteci sorunudur.
hatta bunlara mülteci bile denemez, ülkelerindeki yaşam koşullarını beğenmeyenler buraya gelip ağalar gibi yaşıyorlar.
benim vergilerimle sağlık hizmetlerinden bedava faydalanıyorlar.
tüm mültecilerin geri gönderilmesini istiyoruz.
cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olacaklardan bu sözü almak istiyoruz.
bu sözü ikna edici bir şekilde vermeyene de oy moy yok.
ev satın alma koşuluyla vatandaşlık alan yabancıların da tüm işlemlerinin iptal edilmesini istiyoruz.(fransa buna benzer bir iptali yapmıştı daha önce, demek ki oluyor.)
tüm dünyada konut açığı nedeniyle yabancılara konut satışı büyük ölçüde azaltılmış olduğu halde bizde bir de üstüne ödül veriliyor.
merak ediyorum, türkiye gerçekten yönetiliyor mu?
yok mu şu memleketin sahibi?
bir atatürk aramaktan da vazgeçtik, o kadar lükste de gözümüz yok, birazcık memleketini seven gerçek bir lider arıyoruz.