ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
istasyonda namaza duran cemaati beklemeyen tren
-
islam'ın, uygarlık treninin arkasından koşmasının üzücü videosudur.
demiryollarını içeren herşeyi, treni, dizel motoru, sinyalizasyonu, elektroniği, motor yağını, seri üretimi ve bunun için gerekli olan tüm süreçleri, insanların eğitimini, rayları ve gerekli tüm sistemi kurup işler hale getirenler seni niye beklesin ki?
neyini beklesin senin söylesene? şahane, en birinci ibadeti yapıyorsun diye mi beklesin? para versen de beklemiyor baksana.
sen hala tren beni beklesin diye bekle.
nah bekler seni tren.
hala anlayamadın.
tren kaçtı, hala anlayamadın.
en son alınan iltifat
-
tam evlenmelik çocuk
not: söyleyen bir travesti idi. sevinç ile hüznü bir arada yaşadım.
babalar günü
-
kendini çok takdir eden, seven bir insan değilimdir ben. ama bir kadın olarak, bugün, benim kendimi en güçlü hissettiğim gün.
duvara çiviyi de ben çakıyorum bu evde, kızımın bisiklet zincirini de ben tamir ediyorum. korktuğunda arkama saklanıyor çocuğum. kötü rüyalar gördüğünde "anne öldürürsün canavarları değil mi?" diye bana soruyor. aile resminde evin reisi diye ortaya çizdiği de benim, sene sonu gösterilerinde, piyano resitallerinde, özel günlerinde çift kişilik koltukları dolduran da... iki kişilik seveniyim onun. saçının tek bir telini korumak için dünyayı ters düz edeniyim..
"anasının kaderi kızına" derler.. çok yakar canımı bu söz.. ama doğru mu sanki? babalar gününde, kendi babasızlığıma yandığım gibi, biraz da kızımınkine yanıyorum ben şimdi..
çocuğunu deliler gibi sevip gözünden sakınan, onu korktuğu o canavarlardan, kötülüklerden, dünyanın pisliğinden korumayı nefes alışı gibi doğal sayan, her ihtiyaç duyduğunda yanında olan, evladına "babam hep benim yanımda, sağımda, solumda, arkamda"
dedirtebilen baba gibi babaların günü zaten kutlu olsun ama...
bir de benim gibi hem annelik hem babalık yapan; çoğu zaman kendini yetersiz, yorgun, bitkin hisseden, çocuğundaki baba eksikliğini kendi benliğinden koparttığı parçalarla tamamlamaya çalışan tüm kadınların da babalar günü kutlu olsun...
yaran tweet'ler
-
"annem mesajlarımı gördü ''amk ne demek?'' dedi. ben de ''a'cayip m'era'k ettim demek.'' dedim. bugün mesaj atmış : nerdesin amk."
-beyinterk-
metre
-
fransız devrimi sonrası 1795‘de ortak bir uzunluk ölçüsü birimi seçilmesi için convention nationale, bugün kullanılan metrik sistemi uygulamaya koymuş.
-türkiye'de cumhuriyet devrimleri ile birlikte 1931 yılından itibaren metrik sistemi kullanılmakta-
saf platinden ilk metre prototipi yapılarak fransız ulusal arşivi'ne kaldırılmış, şehrin pek çok yerine de mermer metre taşı yerleştirilerek halkın “metre” ile tanışması sağlanmış. paris'in 16 farklı bölgesine bu taşlardan yerleştirilerek referans olarak kullanılmış. günümüze kadar sadece bir tanesi ulaşabilmiş.
-rue vaugirard caddesinde bir binanın duvarında-
keki kabarmadı diye ağlayan erkek
-
suphesiz ki kabarmayan sadece keki degildir.
hakan fidan'ın aday adaylığından çekilmesi
-
hakan fidan'ın siyasete girmesi türk siyaseti için çok iyi olacak milletvekili olmasına memnun oldum.
hakan fidanın milletvekili olmaması çok hayırlı oldu bence
size akp'li taklidi yaptım
öpüşürken ağza gelen solucanımsı yumuşak şey
oku çalış evlen çocuk yetiştir emekli ol öl
-
arzu ettiğini oku. sevdiğin bir işte çalış. aşık olduğun kişi ile evlen. iyi ve mutlu bir çocuk yetiştir. emeğinin karşılığınca emekli ol. arkada gözün kalmadan öl.
bu duraklar arasında iyi şeyler serpmeyi becerebilmek mesele. ha bu yaşam biçimi zaruri değil tabii. başka durakları da benimseyebilir insan. o şekilde mutlu olabilir. fakat sadece durak adları sayılarak her yaşam şeklinden bu kadar soğuk bahsedilebilir.
fazla kısa bir özetsel çıkarım.
türkiye'de pahalı olan şeyler
-
ıphone
marketteki kasa bantlarının çalışma prensibi
-
çok basit. bantın altında bir çalışan var. ürün geldikçe alttan çekiyor makarayı. bazen kasiyer size "bant çalışmıyor, ürünleri iter misiniz" diyor ya, o sırada sigara molasında oluyor o arkadaş.
2016 turizm krizi
-
bu bayramda yunanistan'ın tadını alan yerli turist daha da gitmez antalya'ya bodrum'a...
ehliyetlerimiz yenilendi, çipli oldu, beynelmilel ehliyet icin turing kurumu'na para vermiyor (400lira civari).
ee sigorta desen bir alıyor 3-6 aylık komple sezonu çıkarıyor, arabasıyla uzun yol yapmadan rahata, düzgün hizmete erişiyor.
şezlonga para vermiyor, şemsiyeye para vermiyor, sipariş yenile diyen garson yok.
üstüne 8 halka kalamara, 1 ahtapot kolu 2biraya 120 lira ödemek yerine 2 tam kalamarı ızgara yiyip 2 kol ahtapot, peynirli salataya 2 biraya 75lira verip huzura eriyor.
üstelik kalamarın yağından panesinden midesi yanmıyor, zira ızgara yiyor.
yunanlı turizmci hizmeti hep aynı tutuyor, gülümsüyor, ilgili davranıyor.
bizimki müşteri kapacak diye yan esnafla kavga ediyor.
allah selamet versin aga.
herkes huzura kaçıyor.
üç kuruş parasını ecnebiye bırakıyor sırf rahat ve huzurlu olsun diye.
itfaiyenin su veren hortumu olayına bir itfaiyeci olarak girmeyi etik bulmuyorum.
yanıyorsa söndürmek meslek icabı şart ama üzgünüm ben de komşuda olcam.
edit: ehliyet bilgisi