hesabın var mı? giriş yap

  • başıma bir iş gelmeyecekse eğer golü kim atarsa atsın arda turan atmasın.. o triplerini çekemicem. cenk tosun atsın mesela.

    debe editi: senin anıtkabir'in olmayacak.. sen sadece öleceksin. yaşasın laik türkiye, yaşasın mustafa kemal atatürk ilke ve inkılapları

  • öncelikle tebrik ediyorum, güzel bir soru.
    yazar arkadaşların cevap vermek yerine yaratıcı laf sokma çabaları gösteriyorki cevabı pek bilen yok ve bildiğini sananların açıklamalarıda türkiyedeki eğitim sistemini özetliyor.

    şimdi gelelim cevaba,biraz yaklaşın.

    kütlenin uzayı büktüğünü muhmetemelen duymuşsunuzdur.nasıl büker, nereye büker, hayaledemiyor olmanızın sebebi sadece duymuş olmanızdan.
    önce kütlenin uzay zamanı nasıl büktüğünü basit bir deneyle görelim.

    buradaki, çember üzerine gerilmiş branda uzayı, yani boşluğu temsil ediyor.uzayda kütlesi büyük olan cismin,küçük olanı nasılda kendine çektiğini görüyorsunuz.

    sonsuz evrende bir kum tanesi kadar küçük kalan güneş sistemimiz bu çemberdeki branda olsun.
    güneşi merkeze koyduğumuzda, dünyayı kendine araba farına yapışan bir sinek gibi yapıştıracaktır.
    güneşin yoğunluğu dünyanın yoğunluğunun 1/4 ’ü kadar olmasına rağmen,ağırlığı dünyamızın 333.000 katı kadar. güneşin büyüklüğü düşünülünce uzayda sinek tabiri, devede kulak kalır.

    peki neden güneşe doğru düşmüyoruz, işte güzel bir soru daha.
    kendi etrafında dönen cisimler bir momentum üretir.şahane bir merkez kaç kuvveti.
    hayal edebilmek için önce
    buraya bakalım
    kütlenin dönmesi sonucu oluşan merkez kaç kuvveti,yerçekimine nasılda meydan okuyor görüyorsunuz.

    dünyanın kendi etrafında dönmesi, merkezden kaçmak isteyen bu kuvveti oluşturuyor. ama nekadar kaçmak isterse istesin uzayı büken güneşin kütlesi, dünyamızı kendine doğru çekiyor. bu 3 kuvvetin etkisinde kalan minik dünyamız, sonsuza kadar sürmeyecek olan bir kısır döngü içinde. güneşin etrafında dönüyor.

    peki bu üçüncü kuvvet nedir?
    işte bu kuvvet sorumuzun cevabı.
    uzayda 3 aşağı 5 yukarının pek lafı olmadığından en basit tabirle. tüm evrendeki kütlesi olan cisimler gibi, dünyada evrenle aynı yönde düşüyor. işte üçüncü kuvvet bu düşme kuvvetinin ta kendisi.

    güneş tarafından çekilen,çekilme sonucu kendi etrafında dönerek oluşturduğu merkez kaç ile güneşten kaçmak isteyen ve aynı zamanda düşüş halinde olan dünyamız bu kısır döngü sayesinde,boşluk diye tabir edilen uzayda bize göre duruyor.

    aslında tüm evren düşüyor, düşmeyen hiç bir cisim olmadığından referans olarak kullanabileceğimiz bir başlınğıç noktasıda elimizde bulunmuyor. tüm yanılğı bizimle beraber düşen her cismin sabit durduğunu düşünmemizden doğuyor.

    aynı gemide yolculuk eden tesadüfleriz.dönüşüyor ve yaşam virüsünü evrene yaymaya devam ediyoruz.
    rica ederim.

  • ilkokuldaki 'ben dahiyim' gerçeğiyle başlayan, lisede 'aaa benim gibi insanlar da var' gercegiyle devam eden ve üniversitede 'ben cidden malmışım' mutlak doğruluğuyla son bulan gerceklikler silsilesidir.

  • her şeyden geçtim hastanede silah ateşlenmesi gibi bir vaka sebebiyle olması gerekendir. neymiş şikayetçi olmamışlar. ben şikayetçiyim, şimdi çocuğumla her doktora gidişimde gerizekalı bir futbolcu gelip silah ateşler mi diye endişe edeceğim. orada şansa kimse yaralanmamış ama adam belli ki hastaneye silahla girecek kadar dengesiz, ölüme de sebep olabilirdi. kamu güvenliğini tehdit eden bir durum var ortada.

    edit: silah da ruhsatsızmış. lan belimde ruhsatsız silahla hastane bassam şu an karakolda bir tarafımdan kan alıyor olurlardı. muz cumhuriyeti...

  • yemek isteyen kim? niye midemizi bozalım durup dururken. ishal olmaya niyetimiz yok.

    tanım: boş laf.

    edit: başlık başa kalalı çok olmuş. kaçtı mı, silindi mi ne olduysa bu başlığı açana.

  • sakarya'da bir meslek lisesindeki özel eğitim öğrencisini sevindirmek için okul bahçesine koca kamyonu getirten pırlanta gibi bir öğretmendir. çocuğun mutluluğunu görünce göz yaşlarını tutamıyor insan.

    sen çok yaşa hocam..

    link

    edit: link yenilendi.

  • kedileri neden seviyoruz sorusunun cevabı olan video.

    karşısındakinin de bir bebek olduğunun farkında olduğu için nahifçe, korkutmadan zarar vermeden alıyor yavrusunu.
    bu kibarlığın, nahifliğin yüzde birini bile yapmayan ve ders alması gereken o kadar çok insan evladı olduğunu düşündüğümüzde takdir ettiğim kedidir.