hesabın var mı? giriş yap

  • bir kadir topbaş açıklaması. istanbul depreminden sonra ne olacağını buyuruyor.

    pişkinlikte son nokta. sen belediye başkanı değil misin arkadaşım? 11 senedir bu depremin olacağı belliydi, niye önlem almadın? ne yaptın o yıllar boyunca, 11 x 365 gün boyunca?

    sen deprem sonucunda insanlar ölmesin, binalar buna göre yapılsın, şehir düzenlemesi filan, bu işlerden sorumlu olarak gelmedin mi buraya?

    istanbul belediyesine gelen milyonlarca doları nereye akıttın? sen topbaş hanedanının bir ferdi olarak, nasıl oldu da türkiye'nin en zengin ilk 100 kişisinin arasına girdin usta?

    hayır! 30.000 insanımız ölmeyecek, sen ve bağlı olduğun iktidar, 11 sene hiçbir şey yapmamış olarak, kendi elinizle 30.000 kişiyi öldürmüş olacaksınız. deprem değil, sizin ihmaliniz, insanları sefalete itişiniz öldürecek. ve bu sayede ülkede en fazla insanın canını bir gecede alabilen bir iktidar olarak da tarihe geçeceksiniz.

    http://www.radikal.com.tr/…08.03.2010&categoryid=77

  • abd iç hat uçuşlarda yere dik açı ile ses hızını aşan bir hızla çakılan bir uçağın hikayesi beni etkilemişti.

    kısaca; bir havayolu şirketinde çalışan sanırım temizlik elemanını bazı nedenlerden dolayı patronu işten çıkarıyor.

    bu eleman işine son verildikten sonra itiraz hakkını kullanmasına rağmen isten çıkarılmasını kesinleştiren yöneticisine kin besliyor, takip ediyor ve anlıyor ki bu yönetici ülke içinde başka şehirde ikamet ediyor, şirkete de ülke içi uçuşlarla gelip gidiyor.

    nasıl olduğunu hatırlamıyorum ama yöneticinin bir seferine kendisi de bilet alıyor, uçağa da 44'lük güçlü bir silah* sokmayı başarıyor, çünkü havayolu işleyişini biliyor, giriş ve yetki kartları da hala kendisinde bulunuyor, uçak kalkıp sefer irtifasına ulaştıktan sonra koltuğundan kalkıp eski yöneticisini koltuğunda o silahla vuruyor, ardından kokpit kapısını açıp olayı pilotlara söylemeye çalışan hostesi, devamında pilotları vuruyor ve uçağın burnunu aşağı yönlendirip tam gaz verip ses hızında yere çakıyor, uçağın çakıldığı yerde sadece bir çukur vardı ve uçağa dair pek bir kalıntı görünmüyordu.

    detayları tam hatırlamasam da konusu böyle bir olay olan bölüm izlemiştim.

    olay ve bölüm hakkında bilgi:
    hava taşıtı modeli: douglas dc-8-61
    bölüm adı : "sorun benim" - "my problem"
    yayın tarihi : 10 şubat 2012
    kaza uçuşu : pacific southwest airlines'ın 1771 sefer sayılı uçuşu

    kısaca olayın özeti : 7 aralık 1987'de pacific southwest airlines'ın 1771 sefer sayılı uçuşu, san luis obispo county, california kırsalında bir dağın yamacında dik açıyla ses hızında düştü. uçaktaki 43 kişinin tamamı hayatını kaybetti. müfettişler, eski bir usair çalışanı olan yolcu david burke'ün, işinden kovulduktan birkaç gün sonra uçağa bir silahla birlikte binerek eski yöneticisini ve 2 pilotu da vurarak uçağı dalışa geçirdiğini keşfederler.

    ilgili bölümü buradan izleyebilirsiniz

    ders; patron da olsanız, yetkili yönetici de olsanız, işinizi doğru da yapsanız, dürüst te olsanız bu özellikleriniz her zaman sizi koruyamaz, haklı da olsanız karşınızdaki insanı iyi tanımıyorsanız ummadığınız tepkilerle karşı karşıya kalabilirsiniz, feci sonuçları olabilir, bunu hesaba katın ve ona göre adımlar atın.

    edit: olay, bölüm hakkında bilgi eklendi.

  • kocaeli'nin merkezi izmit'te yer alır, ama izmit bir şehirdir, kocaeli ise ildir. türkçe'de genelde il = şehir anlamı çıkar, ama bu duruma istisna bir yerdir kocaeli, çünkü içerisinde gebze ve darıca gibi iki ilçe mevcut. bu iki ilçe bir araya geldiğinde istanbul'un uzantısı gibi dururlar, ama kocaeli'ye bağlıdırlar ve ayrı bir şehir gibidir. izmit ile arasında medeniyetten uzak sanayiyle dolu 60 km'lik mesafe vardır. izmit de bir ilçedir, ve aynı zamanda bir şehirdir, gebze'den bağlantısız, kocaeli büyükşehir belediyesinin merkezidir. kocaeli ise bir şehir değildir, ildir ve idari bir bölgeden ibarettir, kocaeli diye bir şehir yok.

    sakarya da bir ildir, merkezi iliyle aynı isme sahip olmayan sayılı yerlerdendir. sakarya'nın merkezi ise adapazarı'dır. sakarya diye bir şehir yoktur, ama adapazarına sık sık sakarya denildiği olur. kocaeli'nin aksine, kimse izmit'e kocaeli demezken adapazarlı olmayanlar adapazarına sakarya derler genelde, bu kavram kargaşasında bunun da etkisi vardır muhtemelen.

    ayrıca gebze + darıca'nın toplam nüfusu hem izmit'ten hem de sakarya ilinden daha fazladır. darıca'da oturduğum için ayrıca belirtiyorum ama çoğunluğun kabul ettiği haliyle darıca da gebze sayılır, gebze'nin bir uzantısı gibidir. edit: eklemeyi unuttum gebze ve darıca ikilisinin bir de üçüncü yancısı vardır, çayırova. esasen darıca da çayırova da zamanında gebze'ye bağlıydı, sonra önce darıca sonra çayırova'yı gebze'den ayırıp ayrı ilçeler yaptılar. ama bu üçünü bir araya getirip ayrı bir il ilan etsen nüfus olarak 81 ilin 70'ini geride bırakır, sanayisi sayesinde de gelirde ilk 5'e oynar. hiç küçümsenmeyecek kadar çok nüfusa ve sanayiye sahip yerlerdir.

    edit: bölgeye enerji veren sedaş'ın çagrı merkezini arayıp anlık kesintiler menüsüne girerseniz,

    sakarya için 1'i, gebze için 2'yi, kocaeli için 3'ü, bolu için 4'ü, düzce için 5'i tuşlayın denilmekte.

    darıcada oturduğum için gebze menüsünden bilgi alabildim, muhtemelen çayırova ve dilovasını da kapsıyordur. sedaş bile gebze'yi ayrı bir şehir olarak tanıyor.

  • - iyi günler, nasıl yardımcı olabilirim?
    - x tarihindeki biletimi iptal ettiğimde, iade ücreti ne kadar oluyor onu sormak için aramıştım.
    - tabi kontrol ediyorum bilgilerinizi... efendim iade ücreti olarak 7.25 tl veriyoruz.
    - 7.25 ??? peki ben iptal ettirirsem, bilet başkasına satılacak değil mi?
    - tabiki efendim.
    - iyi güzel. şimdi ben o uçuşu gerçekleştiremeyeceğim ama biletimi de iptal ettirmiyorum...

    ulan paranın hepsini verin demiyorum, hatta hiç vermiyoruz deseniz onu da anlarım da; 7.25 ney lan? alenen testis geçiyorlar azizim.

    büdüt: overbook diye bir muhabbet varmış, gelmeyenin biletini satıyorlarmış son dakika. online check-in yapmayanı siksinler.

  • araba egzozlarindan ya da bilimum bacadan cikan cesitli zararli kimyasallarin tum insanliga ait olan atmosfere ve ekosisteme zararlari tespit edilip bir an once toplu tasima harici arac kullanimi yasaklanirsa sonuna kadar destekleyecegim yasaktir. araba sahipleri kendilerine ait atmosferden yalitilmis bir pistte veya kendi mulklerinde binsinler arabalarina.

  • aile gallaghers gibi olunca çekilmeyen hadise. her bayram ayrı gerilim. yaklaşık 1 saat kaldı korkuyorum sözlük...

    edit: entrynin üzerinden 6 yıl geçmiş, ben mezun olup iş güç sahibi oldum. kardeşlerim evlendi, farklı şehirlere göçtüler. bu entryden sonra sadece bir kere daha bir araya toplanıldı, o da düğün var diye idi. uzun süre sonra bu kurban bayramında beraber olacağız. sorunun ana kaynağı babam yaşlandı, kendisini artık kimse takmıyor, herkesin ekonomik özgürlüğü var. eskiden yaptığı gibi parayı o kazandığı için psikolojik şiddet uygulayamıyor, buna kalkıştığı zaman gülünç duruma düşüyor. fiziksel olarak devantajlı duruma geçtiği için fiziksel şiddete de başvuramıyor. sorunun diğer kaynağı kardeşim yaşlanmasının ve yaşadıklarının etkisiyle daha bir ağır başlı olmuş gibi duruyor. ayrıca evlenenler çocuk sahibi oldular, aile genişledi. bu sebeplerden dolayı bu bayram kahvaltısından umudum var, o öve öve bitiremediğiniz özlemiyle yanıp tutuştuğunuz aile toplantılarını ben de umarım tadabilirim yıllar sonra.

    9 yıl sonra editi: yurtdışına çıktım artık umurumda bile değil :) son iki bayramdır hayatımın en huzurlu bayramlarını yaşıyorum tek başıma. bazı ailelerde bireyler arası dinamikler uyumsuzdur, bir süre sonra bunu anlayıp çabalamaktan vazgeçiyorsunuz. insan seçtiği ailesiyle ama daha da önemlisi kendiyle başbaşa daha mutlu olabiliyor. herkese iyi bayramlar!

  • vay benim babam sen sigarayı nerden buldun ya
    üç gündür ilk kez güldürmüştür

    link

    edit:
    -dayı sen at biz sana malbora vericez

    edit: dayı maalesef eşini kaybetmiş.
    1.5 litre su ve bir tabaka tütün ile hayata tutunmuş