hesabın var mı? giriş yap

  • yüksek ötv ve kdv yüzünden gerçekleşen durumu sorgulayan bir amerikalının sorusudur. türkiye'nin yüksek ötv uygulamasının iki amacı vardır:

    1. cari açığı azaltmak
    türkiye ne yazık ki katma değeri düşük üretim yapan bir ülke. buna rağmen ürettiğinden fazla tüketim yapıyor. bu fark borçlanma ile sağlansa da uzun vadede bunu sağlamak kolay değil. büyük motorlu araçlara veya lüks araçlara ötv uygulamanın aşağıdaki etkileri olur:
    i. lüks araç ithalatını azaltır
    ii. lüks araçların pahalı yedek parça ithalatını azaltır
    iii. bu araçların yakıt tüketimi fazladır. petrol veya işlenmiş akaryakıt ithalatını azaltır.

    2. devlete gelir
    devlet daha adil olan beyana dayalı dolaysız vergileri (gelir vergisi, kurumlar vergisi) toplayamadığı için tüketimi zorunlu olan ürünler üzerine ağır vergi koyarak bütçesini tamamlıyor. mahallenizdeki kuyumcunun vergi tabelasında belirttiği rakam alt gelirli bir ofis çalışanından daha azdır. işte o kuyumcudan vergiyi, kuyumcunun mercedesi üzerinden alabiliyor.

    cari açık olmasa da petrol üretimi olmayan gelişmiş avrupa ülkelerinde bile ufak tefek arabaların dolaşmasının sebebi ilk maddeyle alakalıdır. ikinci madde ise sosyal devletle de alakası olmayan bir clio'nun 200 bin lira üzerinde olmasını sağlayan bir acımasızlıktır. en azından yakıt tüketimi verimli ve yedek parça maliyeti az olan araçlarda ötv'nin düşürülmesinin doğru olduğunu düşünüyorum.

  • ilk turda herkese eşit dağıtılan parayla açık artırma usulü mülklerin satın alındığı, ikinci turda bu mülklerin kapalı ihale yoluyla daha büyük paralara çevrildiği, hızlı, öğrenmesi kolay çok keyifli bir oyun. filler gibi görünse de bağımlılık yapıp defalarca oynatabiliyor kendini. mekaniği batak oyununu andırıyor. genel olarak batak seven arkadaşlarımın hepsi bu oyunu da sevdiler. ben de çok seviyorum.

    (bkz: kutu oyunları)
    https://boardgamegeek.com/boardgame/172/sale

  • "keşke o hala hayatta olsaydı" eski sevgilimin eski sevgilisiydi o, genç yaşta ölmüş, bir kavga sırasında söylemişti bunu bana. o an evet keşke hayatta olsaydı diye düşünmüştüm, artık yaşamayan biriyle sevgide rekabet edilemiyor çünkü.

  • evvelce yazıldı mı bilemiyorum fakat benim en cok dikkatimi ceken nitelikleri; her turlu patavatsızlıgı ve densizligi yapıp agzına geleni soyledikten sonra dobrayım ben demeleri...

  • hakkını alamayan insanların sinirini neden hakkını alan insanlar bozuyor? hakkını vermeyenler bozsa ya sinirlerini? belki o zaman bir şeyler değişir.

  • bir ingiliz atasözü der ki; "galibiyette taç kimin başına konulacaksa, mağlubiyette de ip onun boynuna geçirilmelidir." yeterince açık sanırım.

  • şaşırılacak bir şey olmayan vaka.

    böyle mahalle aralarında racon kesip işinde gücünde insanları vergiye bağlayan (!), bir boka yaramayan it uğursuzların sonu budur.

    bırakın siksinler birbirlerini...