hesabın var mı? giriş yap

  • tabii siz yine olayları unuttunuz. ben size hatırlatayım. 2011 yılında saab ile dalga geçen hükümet, üretimden kaldırılan arabanın haklarını almamıştı. ardından 2012 yılında, 1 (bir, iyi oku) milyon dolara çinliler satın aldı (nevs firması). 2015 yılında ise bizim zeki türk hükümeti gidip çinlilerden 40 (kırk, dikkat) milyon dolara satın aldılar.

    saab & gm işbirliği ile 2002'de üretilmeye başlanan ancak başarısız satış grafiği nedeniyle üretimden kaldırılan saab 9-3 (cadillac bls) otomobilin sadece kalıbı için ödendi bu para. o zamanlar sözlükte de olay olmuştu. "salak mıyız biz, ucuzken reddettik, niye başkasından 40 katına alıyoruz" diye. hayır, salak değiliz. hırsızlar tarafından yönetiliyoruz.

    2015 yılında hükümet bu rezilliği şov malzemesi yapınca saab firması isyan etti. "bizim türkiye ile bir anlaşmamız yok, saab ismini telaffuz etmeyin" diye:

    --------------------
    saab: nevs firması saab markasını temsil etmiyor, sadece otomobil tesisini aldı. bizim türkiye’de otomobil konusunda herhangi bir çalışmamız veya anlaşmamız yok. dolayısıyla türk bakanın ısrarla saab adını telaffuz etmesini anlayamıyoruz.
    --------------------

    2011- türkiye saab'ı reddediyor, dalga geçiyor

    2015- türkiye 40 milyon dolara satın alıyor

    2015- saab'ın isyanı

    cadillac bls wiki sayfası

    yabancı kaynaklarla türkiye'nin satın alma haberi

    edit: tipo, ek bilgi, yeni kaynaklar

  • bunlar öyle yazıldığı gibi 30 sene filan yatmıyor gençler. o ceza indirile indirile 5-6 seneye düşüyor, sonra da birkaç senede bir çıkan aftan yararlanıyorlar zaten.

    yazık bu ülkenin yasalara uyan insanlarına.

  • elbette yayaya çarpmak.. ki seneler önce yaşadım.. sanırım sene 1997 idi. kör bir virajı döndüm, hızım 60-65 km/s falandı. 70 yaşlarında bir teyze yola yeni adım atmıştı. beni görünce duracağına koşmaya başladı,fren mren derken muhtemelen 20 km/s civarı bir hızla kadıncağıza çarptım. önce kaputun üstüne sonra yere düştü.. hemen indim,yanımdaki kız arkadaşıma ambulans çağırmasını söyledim. etraftan koşan esnaf kadını çekiştirmeye çalıştı, oynatmayın vs dedim. neyse,kadın hastaneye ben karakola.. sadece bacağında bir morluk oluştu ama gel de bana sor.. vicdan azabı vs eşi emekli bir diş hekimiymiş ve olayı balkondan görmüş. polise "çocuğun suçu yok, bizim hanım resmen koşup arabaya çarptı" demiş ve şikayetçi olmamışlar. ertesi gün çiçek vs yaptırıp utana sıkıla evlerine ziyarete gitmiştim.. o zamandan beri yayaya çarparım diye altıma sıçıyorum..

  • yenildikleri bir maçtan sonra televizyonculara röportaj verirken şöyle bir diyaloğa girmiştir:
    coulibaly: (düzgün bir türkçeyle) abi hep onlara penaltı, bu hakâmler manyak ya..
    spiker: coulibaly, ceza almayasın sen de, manyak diyosun da..
    coulibaly: (bozuk bir türkçeyle) ban turkşe bılmiyor, manyak ne demek bılmiyor..

  • milletvekili olma yolunda istifa eden 9 rektörün sadece 2 tanesi aday gösterilmiştir. (ethem tolga, durmuş boztuğ)

    geri kalan 24 akademisyen arasında aday gösterilen kişi sayısı ise 4'tür. (fazıl hüsnü, ahmet doğan, hüseyin yayman, emin zararsız)

    istifa edip, ''yeni türkiye'yi inşa edeceğiz'' diye mesaj atan akademisyenlere, bilim adamlarına (!) geçmiş olsun. yeni türkiye yolunda puahahahaha

  • ulan bir kişi de cep telefonu ne bilim yüzük falan yazsın..

    yok kadına özgürlük alacakmışız, yok sadık kalacakmışız..gidişini kabul etcekmişiz, yanında durcakmışız..

    manyak mısınız olum..kız ayı istiyor ayı..uygun ayı alınacak bi site söleyin..

  • zamanında, bokunda boncuk bulmuşcasına haber yakaladığını sanan bir muhabirle halk plajında denize giren teyzenin arasında geçen bir dialog vardı. hatırladığım kadarıyla da şöyle bir şeydi;

    - teyzecim görmüyor musunuz deniz ne kadar kirli. neden giriyorsunuz sağlıksız bik bik bik
    - yavrum biz bilinçsiz vatandaşık

  • bunun tek sorumlusu kimdir biliyor musunuz? bu ve bunun gibilere cezayı basmayan, ehliyetini elinden almayan, motorunu trafikten men etmeyen polisler ve onların en üst makama kadar amirleridir. fırat kenarında kurdun kaptığı koyunlar ve bunlar...

  • birini göz göre göre öldürüp nasıl gülebiliyorlar gerçekten anlayamadığım bir psikoloji. üstelik arabanın altında kalan adam kan kaybından öldü. hastanede x oldu. telefonları toplamakla uğraşacağına ambulansı arasaydı, adam yaşıyor olacaktı.
    organize bir kötülükle karşı karşıyayız, münevver karabulut cinayetinde olduğu gibi.