hesabın var mı? giriş yap

  • geçenlerde bu durumun benzeri benim de başıma geldi. iş çıkışı eve dönerken bizim mahallenin iki gencini yolda el ele gördüm. hatta sokak ortasında öpüşüyorlardı. hiddetlendim! gittim uyardım; "hılmi, dursun naapıyosunuz olm siz?"

  • devlet maske dağıtmak zorundadır.

    maskemi var lan ortalıkta.

    1 aydır hasta olan taksın dediniz maske. hastaya kalsın diye almadık, depolamadık, stoklamadık.

    ben nasıl bulacağım bu açıklamadan sonra?

    ben nasıl para vereceğim maskeye?

    herkesi zengin mi sanıyorsunuz?

    belediyeler dağıtmaya başlamış- ankara ve istanbul - yetmez ama iyi adımlar. merkezi hükümette halkına hızlıca destek vermelidir.

  • - iyi günler, x hayat ve emeklilik.. nasıl yardımcı olabilirim?
    - iyi günler hanımefendi.. babamı çok kısa bir süre önce kaybettik.. babam, annemi sigorta ettirmiş sizin kurumunuzdan.. siz de her ay babamın hesabından çekiyormuşsunuz sigorta miktarını..
    - sigortalı numarasını alabilir miyim?
    - 4 8 15 16 23 42 (değildi tabii canım.. verdim işte numarayı..)
    - bilgilerinizi kontrol ediyorum.. bilgiler ekranıma geldi, buyrun siz devam edin..
    - peki.. şimdi benim size iletmek istediğim şu; babamın banka hesaplarını kapatacağız biz.. bu yüzden artık sigorta ettiren kısmına benim adımın ve hesap bilgilerimin geçmesini istiyorum.. neler yapmam gerekiyor bu değişiklik için?
    - evet anlıyorum.. yalnız benim sigorta ettiren kişi ile görüşmem lazım, bu değişikliği onaylamam için..
    - hanımefendi anlatamadım sanırım.. sigorta ettiren kişi babamdı, kendisi vefat etti..
    - anlıyorum ama prosedür gereği o'nunla görüşmemiz gerekiyor..
    - bence anlamıyorsunuz hanımefendi.. babam öldü diyorum, siz kendisi ile görüşmek istediğinizi söylüyorsunuz?!?
    - hanımefendi prosedürümüz böyle, onu iletiyorum size.. sigorta ettiren kişi ancak bu değişikliği gerçekleştirebilir..
    - şaka mısınız siz hanımefendi? ayrıca böyle bir hizmetiniz varsa, babamla görüşebilmek gibi, ben de faydalanmak isterim!
    - pardon, ben onu demek istememiştim..
    - neyse hanımefendi.. ben başka bir şekilde çözerim sorunumu, çok sağolun, çok yardımcı oldunuz..

    terbiyesizleşmeyi kendime yakıştıramadığım için bitirdim görüşmeyi.. ardından, daha üst birimlere ulaştım.. yukarıdaki konuşmayı tüm detayları ile anlattım.. böyle durumlarda bir b planının olmamasından dolayı, zaten hali hazırda bir acısı olan insanların, bir de böyle saçmalıklarla karşılaşmasının ne kadar can sıkıcı olduğunu ilettim.. özür dilediler, sorunu çözdüler nihayetinde.. ve sonra bana call center'da görüştüğüm kişinin adını sordular.. hatırlamıyorum dedim.. ekmeğinle oynamak istemedim ama er ya da geç, seni bir gün bulacağım yasemin!

  • sanırım hala alışamamışım basketbolu bıraktığına. baya sarsıcı oldu onun da 40 yaşını devirip basketbolu bıraktığını kabullenmek ve paralelinde 30'uma daha da yaklaştığımı farketmek.

    çok fazla euroleague izlemedim çocukken. sanırım ibrahim kutluay'ın pana ile bişeyler yaptıkları ve daha eskilerden koraç kupası zaferleri hariç 2000'li yıllara ve 90'ların sonlarına dair hatırladığım tek şey ginobili'nin virtus bologna ile şampiyon olması ve mvp alması. babam demişti bak bu eleman çok acayip oyuncu, izle bunu sen seversin diye. babamın böyle oyuncuları çok erken ve çok garip bir şekilde keşfetme huyu vardır. canımsın baba.

    sonra draft edildiğinden bile haberim yokken 2002'de bizim 12 dev adamın gazıyla indianapolis'teki dünya şampiyonasını takip ettiğim zamanlarda hayran bırakmıştı, peder bey sağolsun. turnuvada diğer hayran bırakan oyuncu ise pero camerondu.

    onu hafızamda hep 2005 finallerindeki uzun saçlı ve savruk ama bir o kadar da tahmin edilemez oyunu ile hatırlayacağım sanırım. all star seçildikten sonra bile takım başarısı için bench'ten gelmeyi kabul etmesi, o zaman farkına varamadığım bir alçakgönüllülükmüş. evet duygusallaşıyorum.

    sahadaki en winner oyuncu muydu? belki değil. ama ondan daha winner 5 tane daha oyuncu sayamam. estetikliği, oyun görüşü, herkesin de bildiği üzere icat edip beynimize kazıdığı eurostep'i, gerçek anlamda no-look pas verebilen birkaç oyuncudan biri olması falan ve daha bir ton şey cidden en en sevdiğim oyunculardan biri olmasını sağladı.

    basketbolda istatistik anlamında çok şey hatırlarım, dediğim gibi çöp hafızam gereksiz şeylerle dolu. ama ginobili söz konusu olduğunda bir adet bile istatistik hatırlamıyorum, belki nba sahasında avladığı yarasa sayısı 1'dir o gelir aklıma.*

    ama 2013 finallerinde son çeyreklerde inanılmaz top kaybı yapıp seriyi miami'ye kaybettikten sonra 2 gün boyunca kimseyle konuşmayıp ağlamasını okuduğumu hatırlıyorum. link falan yok. ya da bir sonraki sene chris bosh'a yine finallerde yaptığı eziyet. ya da 2011 batı finalinde uzatmada raja bell'in üzerine giderek attığı saçma sapan floater. ya da 39 yaşında mvp tartışmasında adı geçen james harden'ın playoff son topunda şutunu bloklaması. daha zorlasam sürüyle çıkar herhalde.

    basketbolu bana en çok sevdiren oyunculardandır kendisi. seveni de olur, sevmeyeni de elbet. ancak kimse onun bu oyunu yüreğiyle oynadığını inkar edemez herhalde. manu her şapkadan tavşan çıkardığında kevin harlan'ın "oh manu mama!" diye bağırmasını çok özleyeceğim. hayır ağlamıyorum.

    eyvallah hocam. her şey için teşekkürler.