ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
18 kasım 2021 tarihli genel seçim anketi
-
akp ve mhp toplamının %51 çıktığı, süleyman soylu'nun sipariş ettiği ankettir.
megapoll denen şirket 2017 yılında kurulmuş. kurucusu ve tek hissedarı "murad kafadar". adındaki "d harfi" çok şey anlatsa da araştırmayı derinleştirmek gerekir ki önyargılı damgası yemeyelim.
twitter adresine bakıyoruz: #soylununyanındayız hashtag'i kullanılmış ve hesaptan sayısız süleyman soylu öven tweet atılmış. bir başka örnek
araştırmayı burada sonlandırıyorum. benim açımdan yeterli.
not: daha önce ses-ar ve info araştırma gibi çer çöp araştırma şirketleri ile münasebeti olmuş.
edit: benzer çalışmayı birkaç anket şirketi için daha yapmıştım. şimdilik "areda survey" ve "ada araştırma" entry'lerini buldum. anketlerin başlıklarını hep aynı suser'ın açması da ilginç bir detay.
hepsi bir arada:
(bkz: akp'ye hizmet eden anket şirketleri veritabanı)
sözlük yazarlarının rumuzlarının hikayeleri
-
din hocamla aramda gecen bi sohbet neticesinde;
- senin de dinin islam benim de dinim islam, bu böyle olmuyor, bundan sonra sen putperest ol.
- taam.
debriyaja basmadan vites değiştirmek
-
şanzımana veya balataya hiçbir zarar vermeden yapılması mümkün olan eylemdir.
burada iki hassas nokta var:
1. motor ile şanzıman arasında tork iletimi sıfır olmalıdır. yani ne motor şanzımana tork aktaracak, ne de gaz kesince olduğu gibi arabanın ataleti ile şanzıman motoru döndürecek.
2. gazı keser kesmez ilk maddenin yakalanabildiği anlık bir zaman dilimi olacak, bu zaman diliminde çok hızlı bir şekilde vites değişecek. buraya bir edit: senkromeçli şanzımanda hızlıca hafif bir ara gaz verip motor devrini bir sonraki vitese yakın tutmanız gerekir.
tork aktarımında veya zamanda bir hata yaparsanız bye bye senkromeç.
bunda zorlanırsanız torku kestiğiniz ilk an boşa atıp, motor devrini bir sonraki viteste olması gereken devre getirip de yapabilirisiniz. tabii bu durumda eylem zaman alacağı için bir anlamı kalmaz.
motosikletlerde ise senkromeç olmadığı için çok kolaydır.
bu saydıklarım vites büyütmede geçerlidir. vites düşürmek daha zor ve zaten amaç hızlanırken zaman kazanmak olduğu için anlamsız.
gün gelir debriyaj teliniz veya hidroliğiniz fonksiyonunu yitirirse diye müsait bir zamanda pratik yapıp, sadece acil durumlarda kullanmak için hazırda tutulması gereken bir yetkinliktir. öyle hava atayım diye aracınızı riske atmayın. tabii bu paragraf yine otomobil için geçerli. dediğim gibi motosikletlerde çok kolay bir eylemdir.
daha fazla uzatmayayım, detaylı bilgi isteyen taze mühendislere özelden detaylı aktarım yapabilirim.
somebody that i used to know
-
gotye'nin de ayni adda bir eseri var. sabahtan beri dinledigim tek sarki. hala dinliyorum. sozleri;
now and then i think of when we were together
like when you said you felt so happy you could die
told myself that you were right for me
but felt so lonely in your company
but that was love and it's an ache i still remember
you can get addicted to a certain kind of sadness
like resignation to the end
always the end
so when we found that we could not make sense
well you said that we would still be friends
but i'll admit that i was glad that it was over
but you didn't have to cut me off
make out like it never happened
and that we were nothing
and i don't even need your love
but you treat me like a stranger
and that feels so rough
you didn't have to stoop so low
have your friends collect your records
and then change your number
i guess that i don't need that though
now you're just somebody that i used to know
now you're just somebody that i used to know
now you're just somebody that i used to know
now and then i think of all the times you screwed me over
but had me believing it was always something that i'd done
but i don't wanna live that way
reading into every word you say
you said that you could let it go
and i wouldn't catch you hung up on somebody that you used to know
but you didn't have to cut me off
make out like it never happened
and that we were nothing
and i don't even need your love
but you treat me like a stranger
and that feels so rough
you didn't have to stoop so low
have your friends collect your records
and then change your number
i guess that i don't need that though
now you're just somebody that i used to know
(somebody)
i used to know
(somebody)
somebody that i used to know
(somebody)
i used to know
(somebody)
now you're just somebody that i used to know
i used to know
that i used to know
i used to know
somebody
--
youtube'den dinliyebiliyorum sarkiyi ve sarkinin altina girilen su yorum insanin suratina bir tebessum getiriyor.
i spent 3 days listening to this song, smoking cigarettes and drinking cheap beer. at 5am this morning i stood up, put on my jacket, cycled to my ex girlfriends house and stood outside for an hour. when she seen me she came out. i walked over to her i said "i love you, i want you back and i am sorry" she said "i love you too". i am tired and off to bed now. thank you gotye i am? in your debt you opened my eyes. she is someone i will always know. zoe i do love you x
zeki önder özen vs sinan engin
ömer halisdemir
-
15 temmuz ile ilgili kabullenemedigim bircok sey olmasina ragmen suphem olmayan, laf ettirmeyecegim birkac olaydan birinin kahramani, en onde gelen kisi. vatani icin gozunu kirpmadan, dusunmeden olume gitmistir, gercek askerin nasil oldugunu gostermistir. darbecilere ulkeyi teslim edenlerden hicbirine bir sey olmazken canini veren guzel guluslu kahramandir.
geceye hayatta öğrendiğin bir şey bırak
-
karşılıksız yaptığınız her şey için bir gün gelir “yapmasaydın” tepkisini alırsınız.
10 nisan 2015 madrid hologram eylemi
-
ispanya'da protesto özgürlüğüne kısıtlama getiren, gösteriler öncesi izin alma zorunluluğu koyan 'ulusal güvenlik yasası'na tepki madrid'de gerçekleşen tarihteki ilk hologram yürüyüş vasıtasıyla gelmiş.
özgürlük için hologram haraketi tarafından düzenlenen bu eylemde 'özgür vatandaşlar olarak protesto edemiyorsak, özgür hologramlar olarak bunu yaparız' deniliyor özünde.
hem hologramlar gaz yiyemez, ölemezler!
kaynaklar
http://revolution-news.com/…against-spains-gag-law/
https://www.youtube.com/watch?v=dvouthp1taq
şehirlerarası otobüs yolculuğu klişeleri
-
susurluk'ta üşümek. hava 98 derece olsa bile susurluk'ta herkes üşür. sanırım ülkemizin sahip olduğu değişik bir bug.
şemsiye
-
şemsiyenin atası ilk ortaya çıktığında sadece güneşten korunmak amacıyla kullanılıyordu. amacı sadece güneşten korumak olan bu şemsiyeler parasol olarak da biliniyor.
umbrella, latince gölge anlamındaki umbra'dan geliyor. ingiltere'de şemsiyelere brolly de denebiliyor.
şemsiyenin tarihi neredeyse dört bin yıl öncesine dayanıyor. eski asur, mısır, yunan ve çin uygarlıklarında da kullanıldığı biliniyor.
çinliler, bu güneşten korunma aracını ilk defa yağmura karşı kullandılar. yağlı kağıt, ipek ve bambu yapraklarından şemsiye yapıyorlardı.
acem gezgin ve yazar jonas hanway tarafından popüler olana kadar şemsiye sadece kadınlar tarafından kullanılmıştır. 1750'lerde hanway, rezil olmayı göze alarak 30 yıl boyunca şemsiye kullanmış. john macdonald'ın da 1778 yılında londra'da yağmur yağdığında ipek bir şemsiye kullanması tarihe geçen başka bir ayrıntı.
batıdaki tarihi ile ilgili ilginç bir ayrıntı olarak, ispanya ve portekiz'de aynı dönemde ortaya çıkması gösterilebilir. robinson crusoe romanında robinson'un kendisine bir şemsiye yapması da ilginç bir ayrıntıdır. sonradan ağır şemsiyelere robinson adı verilmiştir.
viktorya çağında, ahşap şemsiyenin yapım maddelerinden biriydi. fakat ahşap son derece pahalıydı ve ıslandığı zaman şemsiyenin katlanması mümkün olmuyordu. 1852'de çelik tellere sahip şemsiyeler samuel fox tarafından icat edildi.
ilk şemsiye dükkanı olan james smith and sons 1830 yılında açıldı ve günümüzde hizmet vermeye devam etmektedir. william c. carter ise 1885 yılında “şemsiyelik”i keşfetti ve şemsiyelerin sürekli ortada durması veya ortadan kaybolması gibi sorunların köküne kibrit suyu dökülmüş oldu.
de da ki mi eklerini bilmeyeni ciddiye alamamak
-
başıma sıkça gelen bir durumdur. oldukça ilginizi çeken bir konu üzerinde okuma yapmaya başlamışsınızdır. bak ben hiç bu açıdan düşünmemiştim, hay allah ya, çok doğru yerlere değinmiş dersiniz ve birden olan olur. dahi anlamındaki da ayrı yazılmamış, soru eki olan "misin" kelime gövdesinden ayrılmamıştır. işte o zaman size değişik gelen şeyleri dile getiren yazar, sizin için sümüğünü balon yapan bir bebeye dönüşmüştür. bunu sık yaşıyorum. içimde uyanan merak, okumamı heyecanla istese de bir nevi hastalık olan diğer imlacı taraf; yeter lan daha de nerede birleşik ya da ayrı yazılır bilmiyor diyen taraf galip gelip merakımı öldürür. üzücü bir durum, bunu harflerin yerleri karıştığında veya yanlışlıkla eksik yazıldığında hissetmem ama o "da" ayrı olmalı, soru eki gövdeden ayrılmalı, yalnış diye yazılmamalı arkadaş. ayıp oluyor ama.
zehra çilingiroğlu
-
kadına şiddeti engellemek için boş yere uğraştığımızı görmeyi sağlayan kız. abla 18 yaşından küçüklerin girmesi yasak olan bir mekana elini kolunu sallaya sallaya girmiş , gitmiş kızın birinin suratına kaynayan demliği geçirmiş - bilmeyenler için not, sıcak su kalıcı arıza bırakabilen birşeydir - ondan sonra da kalkıp gitmiş kimse dokunmadan. ama o ergen, ay o çocuk, ay hülyanın kızı olmasaydı böyle bişi olacak mıydı. abartmayın ablacım, o zaman niye ağlaşıyordunuz cem gariboğlu denen rahatsız kızcağızı kestiğinde ? teknik olarak o da ergendi. rahatsızlığın ergeni gergeni olmaz. şiddeti legalize etmeyin, manyaklık yapmayın.
son oalrak söyleyelim ki, o çayı sevgilisi zehraya atmış olsaydı , şu an çocuk taşaklarından asılmış , adam yaralamaktan içeride olacaktı, hülya avşar hemen kuracağı zehra vakfı adına bir hastaneye yanık ünitesi kurdurmuştu, herkes çocuğun nasıl bir kadına şiddet gösterebilmiş, şerefsiz vs olduğunu konuşuyordu. ama zehra çocuk. hee ,çocuk.
nureddin nebati'nin uçakta yolcuları azarlaması
-
lol örgütlenmişler dedi ya la. abi iyi misin sen? önceden planlanmış, katılacağın ilan edilen miting, açılış vs. değil bu, insanların haftalar, aylar öncesinden bilet aldığı, kiminle seyahat edeceklerini bilmediği bir ulaşım aracındasın. üstüne kimse sana sesini yükseltmezken çocuk azarlar gibi avazın çıktığı kadar bağırıyorsun. lütfen sakin ol, gözlerindeki ışıltıyı kaybetme.*