hesabın var mı? giriş yap

  • ortaçağ avrupasında dünyanın yuvarlak olduğuna inanan 1000 değil 100 kişi bile yoktu. ne yani? o zamanlar dünya yuvarlak değil miydi?

    evrim gerçeğini değiştirmez.

  • kendi ellerinle çektiğin bir kağnının yol tutuşunu ve hakimiyetini veremiyor kesinlikle. fabrikanın sana biçtiği vites oranlarıyla ömür mü geçer? şöyle ayağını çamura saplayıp araya şanzımandı motordu sokmadan tekerin devrini kendi kas gücünle ayarlamak varken. terlemeden araba kullanmak da neyin nesi? kollarında damar çıkana kadar asılmak, kendini gerçek erkek gibi hissetmek varken parmak uçlarıyla vites başını avuçlamak da ne? o arabayla 10km gittikten sonra aldığın hazzı, içine çektiğin temiz havayı hangi düz vites verebilir?

  • dönel kavşağa giren araç dosdoğru giden araçlara yol verirse, bir süre sonra dönel kavşağın içi dolup dosdoğru yolu da kapatır.

    bu nedenle dönel kavşağın içinin mümkün olduğunca boş kalması gerekir.

    dolayısı ile dönel kavşaktaki araca yol verilir.

  • sauron'dur.

    yıllardan beri gelenekselleştirdiğim lotr izleme günlerinde fark ettiğim durum. filmlere göre yorum yapmak gerekirse elinde şunlardan 9 tane var. minas tirith savaşı sırasında birkaç mancınıkla beraber biraz da asker öldürüyorlar. ee bu kadar mı? saçtıkları korku fersah fersah yayılan ölümsüz krallar değil mi bunlar aga? bu kadar mı zarar verebiliyorlar düşmana?

    hadi gandalf var diyelim. ama onun da bir halt ettiği yok. bir kere osgiliath'ten kaçan faramir ve askerlerini asasından ışık çıkartarak kurtarmıştı. ama bunu minas tirith savaşı sırasında yapmıyor.

    yani sözün özü sauron başarısız bir liderdir. ben sadece 9 nazgul ile fethederdim middle earth'ı be. orklara ve uruk hailere gerek duymadan.

  • ''tayyip erdoğan artık kısır döngüye girdi. bundan sonrası yok. cumhurbaşkanlığı görevi bitince muhtar adayı olarak tekrar siyasete atılacaktır.''

  • bilimsel bulgulara dini dayanak arama hatasının getirdiği yanlış bir bilgi...

    güneşin goldilocks kuşağı, yani habitable zone'u, türkçesi yaşanabilir bölgesi; venüs yörüngesinin hemen yanıbaşında, güneşten 90 milyon kilometre ötede başlayıp, mars'ı da içine alacak şekilde 210-240 milyon kilometre uzaklığa kadar uzanır.

    dünya, bu 90-240 milyon kilometre genişlikteki yaşam kuşağının 150 milyonuncu kilometresinde bir yörüngede döner. dönüşü sırasında ise zaman zaman güneşe 152 milyon, zaman zaman da 147 milyon kilometre mesafede yer alır. yani dünya güneşe 1 milimetre değil, her yıl 5 milyon kilometre yaklaşıp uzaklaşır.

    konudan uzaklaşıp küçük bir soruyu cevaplayalım:

    peki madem mars ve venüs de güneşin yaşam kuşağının içinde yer alıyor, o halde niçin bunlar yaşama elverişli değiller?

    şöyle ki, venüs gezegeni atmosferinin içerdiği sera gazları yüzünden olağanüstü bir küresel ısınmaya maruz kalmış ve yüzey sıcaklığı 450 derecenin üzerine kadar yükselmiştir. atmosferi de dünyadan çok ama çok daha kalın ve yoğundur, yüzeyindeki atmosfer basıncı denizin 1 km altındaki basınçla eşit düzeydedir. aşırı sıcaklık ve hayvani basınç nedeniyle burada elbette yaşam mümkün olamaz. ayrıca çok yavaş döndüğünden, venüs'ün bir manyetik alanı oluşmadığı için güneşin zararlı ışınlarına ve atmosferi aşındırıcı etkisine açıktır.

    venüs dünya gibi dönebilseydi ve daha ince bir atmosferi olsaydı, bugün ortalama hava sıcaklığı 32-33 derece olan tropik bir gezegen olabilirdi. kısmet, bu mümkün olmamış...

    mars ise küçük ve çelimsiz bir gezegen olduğundan, ısıyı tutacak kalınlıkta bir atmosfere sahip olamamıştır. var olan atmosferini de atmosferden saymak (dünyanın binde biri) epey ayıp kaçacağı için üzerinde ne bir damla su kalmıştır, ne de yaşama dair herhangi bir iz... atmosfersizlikten dolayı tahmin edeceğiniz gibi gündüzleri ortalama -20, geceleri ise -90 derecelerde gezer sıcaklık. gerçi hakkını yemeyelim, ekvatorda öğle saatlerinde hava sıcaklığı kısa süreler için +20 derecelere kadar yükselir.

    mars biraz daha; kalın bir atmosferi tutabilicek kadar büyük olabilseydi, şu anda ortalama yüzey sıcaklığı 4-6 derece olan serin fakat yaşanabilir bir gezegen olacaktı. kısmet, olmamış işte...