ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran fıkralar
-
ev telefonu hayli yüksek gelince, ev halkı toplanmış ;
baba: 'yahu bu korkunç bir fatura. ben bu telefonu asla kullanmıyorum, hep çalıştığım şirketteki telefonu kullanıyorum.'
anne: 'aynen ben de... akşama kadar çalıştığım bankada elimin altında telefon. ne yapayım bunu.'
oglan : 'vallahi ben de şirketimin bana verdiği cep telefonu ile bütün görüşmelerimi yapıyorum.'
kız: 'e benim de şirket hattim var. ev telefonunu hic kullanmam ki..'
herkes aniden evdeki hizmetçiye döner ve cevap arar gözle bakarlar...
hizmetçi : 'eee... problem ne o zaman? sanırım hepimiz iş telefonlarını kullanıyoruz...'
insanların kuyruğu olsaydı olabilecekler
-
kesinlikle ne kadar giriyor acaba diye cevirip gotune sokmaya calisan ve bu sebeple hastanelik olan turkler cikardi.
ilginç kablosuz ağ isimleri
-
bizim komşunun çocuğunda vardı wireless "şifre koymayı öğreniyim hepinizi sikicem" yazıyodu.
(bkz: bir ukte vericem hepinizi sikicem)
neyse sonra beceremedi salak, "otlanmayın ibneler" yazdı ahaha
türkiye'de türklerin kurduğu hiçbir şehir olmaması
-
ulan bırak türkiye'de türklerin kurduğu şehri, ben hala tek başıma oyun kuramıyorum kendi bilgisarayıma. crack nedir ya. şu oyunu next next next diyerek kurdurtacak program bulamıyorlar mı hala. ben 3 yıl botsuz half-life oynamış adamım, gelmiş bana konya'yı vikingler kurdu diyor.
dilek imamoğlu'nun ali ismail korkmaz için koşması
-
helal olsun dedirtmiştir.
hermes çanta peşinde de koşabilirdi.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"şu an ağlıyorum desem umrunda olmaz, ev boş desem hey yavrum heyy"
sözlükçülerin parfümleri
-
ulan madem hepimiz parfüm kullanıyoruz bu metrobüslerin hali ne böyle???
kafe açarak para babası olmak
-
aşağıda yazan yolun ulaşacağı hedeftir.
birazdan yazacağım yöntemleri izleyen arkadaşlar para babası olacaktır. garantisi benden. zengin olmazsan gel bul beni.
şimdi yöntemlere geçelim;
ilk önce kişinin kredi çekebilecek bir maddi durumunun olması zorunlu.
1. aşama: nişantaşı, bebek, etiler gibi kalburüstü mekanlarda boş dükkan kovalamak.
2. aşama: boş dükkan bulunduktan sonra fiyatı olabildiğince aşağı çekmek. kiralık olarak tutulacaksa kirayı yıllık peşin olarak vermeyi önermek.
3. aşama: dükkanın mimarisi çok önemlidir. bahsettiğimiz muhitlerde entel, farklı arayışlar içinde olan, her gün takılabileceğim nezih bir mekanım olsuncu, bulunduğum mekanda foto çekilip hava atayımcı tipler kum gibidir. onlara uygun bir mimari benimsenmelidir. benim önerim renk cümbüşü veya ahşap bir mimari tercihi.
4. aşama: en önemli aşamalardan bir tanesi de burasıdır. firmanıza klas bir isim bulmanız gerekmekte. the osmanlı, x cafe bistro gibi isimler koyarsanız baştan kaybedersiniz. örneğin; lavelli, sopharo vb. gibi isimler işimizi görür. daha sonrada firma isminizin üzerinde klas bir şekilde yazdığı servis ürünleri satın alacaksınız.
5: aşama: mekanımızın mimarisini hallettikten sonra sıra geldi menüye. menüye kesinlikle türkçe kelimeler yazılmamalı. makarna mı yazacaksınız ? direkt soslu makarna yazarsan kaybedersin. fettuccine, lasagne vb isimlerle menünüzü süslemeniz gerekmektedir.
6. aşama: şimdi geldik kârın anasını ağlatacağınız ve bütün maliyetleri karşılayacağınız bölüme. bim, a101 gibi ucuz alışveriş mekanlarına gideceksiniz. malzemelerinizi oradan alacaksınız. fakat lezzet konusunda fark yaratmak için soslara özen göstermeniz gerekmekte. soslar sizin silahınız olacak. makarnalarınızı, nugget gibi tavuk türlerini, hatta tatlılarınızı bile buralardan alacaksınız. daha sonra kendi firma isminizin üzerinde klas bir şekilde yer aldığı tabaklarla servis edeceksiniz.
7. aşama: fiyatlandırma aşamasına geldik. eğer fettucine isimli bir makarnayı 5 tl yaparsanız kusura bakmayın ama dükkanda sinek avlarsınız. yapabildiğiniz kadar fahiş fiyatlandırma yapın. en basitinden 1 fincan kahve 12 liradan aşağı olmamalı.
her şey hazırlandıktan sonra geldik. en önemli bölümlerden bir tanesine; reklam
çektiğiniz kredi bütçesinden kalan önemli miktarda para varsa oradan, eğer yoksa artık tekrar mı bankalarla iletişim kurarsınız, tefeciden mi alırsınız orasını bilmem. fakat en önemli kısım burası. bu işlemi yapmazsanız bundan önce yaptıklarınız boşa gider.
bir oto kiralama firmasına gidip aylık olarak ferrari, lamborghini, porshe türü araçlar kiralıyoruz. bu araçları boş zamanları olan akraba, eş, dosta veriyoruz. ve onlardan her gün dükkanınızın önüne gelmelerini, arabaları oraya park etmelerini söylüyoruz.
bu işlemleri yaptıktan sonra olacaklara siz bile inanamayacaksınız.
eğer başarısız olursanız beni bulun. garantiniz benim.
yaran fıkralar
-
adamın biri bir gün psikolağa gitmiş. başlamış derdini anlatmaya: "geceleri uyuyamiyorum efendim, sürekli yatağın altında biri varmış gibi geliyor. yatağın altına iniyorum bu seferde sanki yatağın üzerinde birileri varmış gibi geliyor."
doktor "altı aylik bir çalisma sonucu bu sorunu hallederiz." demiş.
adam: peki vizite ücreti ne kadar ?
doktor: seans başı 50 dolar haftada üç seans.
tabi adamin gidis o gidiş. doktor bir kaç ay sonra sokakta hastaya rastlamis gicik bir şekilde gülerek ;
- ne oldu hastalıktan kurtulabildin mi?
adam da gülerek;
- evet hemde bir şişe şaraba hallettim.
doktor çok sasirmis ;
- nasıl yani ?
adam: sizden çıktıktan sonra birahaneye ugradim, birami içerken yanımdaki berduşla dertleştik, ona bir şişe şarap ısmarladım o da bana karyolanın bacaklarını kesmemi tavsiye etti!
squid game
abdullah gül'ün kırmızı ışıkta durması
-
tayyip erdoğan abdullah gül'ün duran aracının yanından geçerken camı açıp nanik yaparak "durmak yok yola devam" diye bağırmış...
(bkz: durmak yok yola devam)
hayat felsefesi yapılabilecek en güzel söz
-
ne çok gülmüşümdür
keskin pençeleri olmadığı için
kendini iyi zanneden zayıflara.
nietzsche
insan doğasını ortaya koyan en güzel sözlerden birisidir.
fazıl say'ın japon piyaniste verdiği tarihi ayar
-
orijinalinden daha iyi çalmış bizimki. buradan kendisini takdir ediyor ve zatoichi abimize en içten saygılarımı gönderiyorum.
internette tanışılan kişiyle ilk buluşma
-
bundan neredeyse 8 bucuk yil once basima gelendir. kiz halimle beni yarim saat bekletmisti taksimdeki tramvay duraginda. nihayet geldi, mephistoya gittik. ben bi cafe latte ictim, o cay icti. hic begenmemistim kendisini. o ise begendigini fazlasiyla belli etmisti. sirf ilk bulusmada kestirip atmak ayip olur diye ikinci kez bulusma teklifini kabul ettim. bu sefer daha sicak ve sevimli gelmeye basladi.
3. bulusma: ya aslinda o kadar da fena adam degilmis
4. bulusma: sanki hoslanmaya mi basladim ne?
5,6,7,8,9......... diye gecti gitti aylar, yillar. sirf adama ayip olmasin, gururu kirilmasin diye kabul ettigim 2. bulusma teklifi meger hayatimin donum noktasiymis. 8,5 yillik sevgilimi, 1,5 yillik kocami, kizimin babasini reddedecekmisim nerdeyse.
debedit: oncelikle hepinize tum guzel dilekleriniz icin cok tesekkur ederim.
gercek olup olmadigini soranlar oldu. tamamen gercek. yazana kadar o kadar da masalsi gelmemisti bu yasadiklarimiz .
bir de corbada tuzumuzun olmasi amaciyla, lutfen : (bkz: minik gülce için yardım kampanyası)