ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
akıllı ile zeki arasındaki fark
-
zeka ile kısa vadede, akıl ile uzun vadede başarılı olunur.
ekşi itiraf
-
sunca yillik hayatimda, babamin imzasinda annemin de isminin olmasindan daha romantik hicbir sey gormedim.
joker
-
sinemaya gitmeyi hiç sevmeyen beni bile fragmanıyla sinemaya davet eden ve pişman etmeyen film.
--- spoiler ---
o kadar güzel alt metin hazırlanmış ki her sahnesi size bir şeyler anlatıyor. hayatta en çok istediği şey olan tvye çıktığı anı hayal ederken bile annesinin kendisi ile gurur duymasıyla övünüyor. sonra annesinin kendisini kandırdığını ve çektiği acılara annesinin sebep olduğunu anlıyor. hayatta annesinden başka kimsesi olmayan biri için inanılmaz bir yıkım.
babasını bulduğunu düşünürken yine kabul görmüyor ve hatta aşağılanıp yumruklanıyor.
kendisini ''normal'' olmaya zorlayan devlet bile tedavi sürecini sonlandırıp ilaç desteğini kesiyor. doktorun deyimiyle ''onun gibi insanları umursamıyor''
hayranı olduğu şovmen onu tv'ye çıkarıp rezil ederek prim yapıyor. ''hadi bize bir şaka yap'' derken bile 2 kelimede bir araya girip onu küçük düşürüyor. kendisine ait koskoca bir şovu olan bir adam hayatı boyunca bu 5 dakikayı hayal eden bir adama o şansı bile çok görüyor.
çalıştığı yerdeki arkadaşları kendisiyle alay ediyor, patronu hakaret edip kovuyor, hastanenin kapısı bile jokeri görünce açılmıyor.*
aslında asansörde kendisine gülümseyen bir kadının hayaliyle bile hayata tutunabilecek naiflikte olan bir karakterin toplum tarafından bir katile dönüştürülmesini izliyoruz.
--- spoiler ---
film hem oyunculuk hem de anlattığı şeyler bakımından bence kült bir film olmaya aday. izlemeyen herkesin mutlaka izlemesini tavsiye ederim.
bir kızla yaratıcı tanışma yöntemleri
-
lise zamanlarında bir kış günü çok yağmur yağıyordu, bende şemsiye kullanmayı sevmeyen bir insan olarak yine arkadaşın eşin dostun şemsiyesinin altına girmeye çalışıyordum. arkadaşlarda ya git kendi şemsiyeni getir vs. vs. dedikleri için aman be sizin şemsiyenize mı kaldım diyip önde daha önce okulda gördüğüm ama hiç konuşmadığım bir kızın pat diye şemsiyesinin altına girdim. sonra bende şaşırdım bunu nasıl yaptığıma normalde çok fırlama bir insan değilimdir. neyse şemsiyenin altına girdikten sonra aramızda şöyle bir diyalog geçti.
ben: arkadaşım şemsiyesinin altından kovdu da bende seninkine sığındım
şemsiyeli kız : ( gülerek ) olsun iyi yapmışsın, ıslanma çok yağmur yağıyor zaten.
ben : teşekkür ederim. ( tabii içimden 90 +larda galibiyet golünü atmış forvet gibi seviniyorum. yağmur bereket getiriyormuş gerçekten )
sonrası kızın sokağına kadar beraber yürümüştük, sonra okulda birbirimizi gördükçe konuştuk ettik çıktık ayrıldık, barıştık, ayrıldık.
sen ne iş yapıyosun şimdi
-
- sen ne iş yapıyorsun şimdi?
- zombileri öldürüyorum.
- ama zombi diye bir şey yok ki!
- peki sen hiç zombi gördün mü ortalıkta?
- hayır.
- biz işimizi yapıyoruz da ondan.
.
ufacık ülkesin sen daha ordun bile yok
-
başbakan yardımcısı tuğrul türkeş'in lüksemburg'a verdiği ayar cümlesi.
devleti yönetenlerin dünyaya bakışını anlamak için güzel bir örnek. bu tip insanlar 14 yıldır ülkeyi yönetmektedir.
[http://t24.com.tr/…lkesin-sen-ordun-bile-yok,329550 http://t24.com.tr/…facik-ulkesin-sen-ordun-bile-yok]
kaçak elektrik kullanan dayı
-
yalan yok başta fransızca mı lan? diye düşündürdü.
"uloü höani panoü, la huani kuabloü, hani sahhğğat"
ou l'eau huannee poineau, la huannee cableau, huannee soitte...
"sen möemurolma"
saint meumaraulma...
not: işkembeden sallıyorum ama sanıyorum şöyle bir şey olsa sırıtmazdı.
şenol güneş
-
varlığını duyduğum fakat hiç izleyemediğim şu videoda seulden ayrılırken oyuncuları tarafından uğurlanışı var şenol hocanın. 2009 yılında oradan ayrılıp trabzonsporun başına geçeceği dönem.hatta videoda da "yarın antremana çıkıcam" diyor. videoyu izleyince başkası adına gururlanmak ne demek ilk defa hissettim. 11 saatlik uçuş mesafesinde,bambaşka bir kültürde,hiç bir kelimesini anlayamadığın bir dilde tamamen takım çalışması ve doğal olarak insan odaklı bir iş yapmaya gitmişsin. geçirdiğin sürede iz bırakmış olmalısın ki futbolcuların sana saygı ve sevgisinden uğurlamaya gelmiş havaalanına. aynı dilde tek kelime diyalog kuramamış insanların üzerinde büyük bir etki bırakmış şenol hoca. onlar bile sizden çok şey öğrendik hocam diyorlar. o anda bile şenol güneş birşeyler anlatmaya,birşeyler öğretmeye çalışıyor ve bence bu sezon beşiktaş soyunma odasında da çokça çınlayacak bir cümle kuruyor; "kendinize güvenin,korkmayın.korku aklın katilidir."
hocayı izledikçe köy enstitüleri mezunu idealist bir öğretmeni izliyormuş gibi hissediyorum. ego yok,hayatının her anını bir kelime daha öğretmeye adamak var. abartı yok,sadelik var. yaptığı işi en doğru şekilde yapmaya çalışmak var.şov yapmak yok,akıl yürütmek var. şan,şöhret yok,bilimsellik ve akılcılık var. ben yok, biz var.
şenol güneşe saygı duymamak mümkün değil. ülkemiz için tecrübelerinden faydalanabileceğimiz renkler ve takımlar üstü bir konumda olması gerekirken ligde hala şampiyonluğu var mı yok mu diye boş tartışmalar içerisindeyiz. çok yazık.
sevgiliye ingilizce mesajlar göndermek
-
ingilizler arasında oldukça popüler bir aktivite.
12 şubat 2015 rezalet rezaleti
-
ulan bir anda "ne yaptım ki acaba ben?" diye kendimi sorgulamama sebep olan rezalet.
şanlıurfa'da benzin dökülüp yakılan kız çocuğu
-
telefonunu çalan gaspçıyı ihbar eden kız daha sonra gaspçı tarafından sokak ortasında benzin dökülerek yakıldı
böyle bir şey olabilir mi ya.
lütfen bu çocuğa yardımcı olalım. plastik cerrahi ne gerekiyorsa yapılsın lütfen.
https://www.turkiyegazetesi.com.tr/…sam/664468.aspx
ey sözlük bu çocuğa ses olalım. kız gerçekten zor durumda