hesabın var mı? giriş yap

  • "progressive rock" müziğinin iki ana damarı olan yes ile genesis'ten ikincisine daha yakın duran; flütün varlığıyla kaçınılmaz olarak jethro tull etkileri taşıyan; kanımca, ilginç bir biçimde, yer yer al di meola'nın ilk dönem albümlerini de çağrıştıran; anadolu'nun tınıları ile tartımlarını müziklerine son derece iyi bir biçimde yedirmiş (sözcüğe yükleyebileceğiniz en iyi anlamıyla) seçmeci* ama aynı zamanda seçkin bir topluluk...

    *

    ekleme : önceki yazılardan birinde asia minor'ün son albümü olduğu belirtilen "landscape pictures in rock" yeni bir albüm değil, topluluğun ilk çalışması "crossing the line"ın 1988 yılında ikinci kez basılırken batı alman plak şirketinin kullanmayı yeğlediği yeni adıdır.

  • afganistan'da kara daşşaklı bir talibanın dördüncü karısı olmanın daha çekici olduğunu düşünen bir tipin zırlamasıdır.

  • doktor sayısının yetersizliği nedeniyle doktor ithal edileceğini söyleyen bunlar değil miydi lan?

    doktor sayısının yetersizliği yetmezmiş gibi öğretmen sayısının fazlalığını açıklayan da bu adamlar.

    dolayısı ile söz konusu imkan, her ne kadar rağbet görmeyecek olsa da teorik açıdan ne kadar gerzekçe yönetildiğimizi göstermektedir.

  • benim oğlum henüz 8 aylıkken o çok yakın denen bir şahıstan rsv virüsü aldı. ağzı burnu aka aka geldi bebeğimi mıncıkladı sevdi. şımarıklık olmasın diye ses etmedim. nihayetinde ciğerlerine inen rsv ile günlerce hastanede kaldık. küçük yaşta rsv benzeri hastalıklar geçiren çocukların çoğunda kronik bronşiolit oluyor. şuan oğlum 4 yaşında. bizim ikisi evde ve biri arabada olmak üzere 3 tane nebulizatörümüz var. yazın tatile giderken bile yanımızda taşıyoruz. ciğerleri hırıl hırıl. ventolin taşikardi yapıyor birde ama ne yapalım mecbur kalıyoruz. çok uzun zamandır koruyucu amaçlı kortizonlu fısfıslar kullanıyoruz.

    siz her boku çok iyi biliyorsunuz. biz bilmiyoruz. onlar bizim ciğerimizin en kıymetli köşesi dokunmayın diyorsak dokunmayın. her boka muhalif olmayın ve size söyleneni yapın!

  • cengiz diye kimi kimsesi olmayan birisi askere gitmiş. arkadasları aileleriyle konuşuyor, ailelerinden para falan istiyormuş, fakat bizim cengiz telefon açacak kimsesi olmadıgı için, oturmuş allaha bir mektup yazmış.
    allah'ım durum sana ayan beyan, kimsem yok biliyorsun, ne olur bana 200 milyon.'
    cengiz kapatmis zarfı yazmış üstüne ' cengiz'den rabbine' atmış postaya.
    cengiz'in mektubu tabii asker mektubu, incelenir ,.

    subaylar bir bakmışlar birliklerinde gariban asker. subayın birisi 'bizim birlikte böyle gariban askerler de mi vardı? haydi çıkın paraları' demiş.
    200 milyon çıkmamış, 150 milyon çıkmış. koymuşlar zarfa yazmışlar 'rabbinden cengiz e'...

    aslanım cengiz almış zarfı bakmış 150 milyon. oturmuş allaha 2. mektubu döşemiş.
    allahım mektubunu aldım çok teşekkür ederim. şimdi sana bi adres verecem parayı bundan sonra oraya gönder. zira bu ibne subaylar içinden çalıyor.

  • kabus gibiydiler.

    meltem cumbul ne? oyuncu. meltem cumbul ne? sunucu. meltem cumbul ne? şarkıcı. meltem cumbul ne? kültür elçisi. meltem cumbul ne? bir on parmağında on marifet.
    ülke olarak kollektif basiretsizliğimizin ve yetenekli insan çıkarmadaki kuraklığımızın sembolüydü maşallah.

    güzel desen? tam değil. çok çirkin de diyemezsin.
    ne tam yetenekli, ne de tamamen yeteneksiz.
    ne sahnede harikalar yaratıyor, ne de tamamaen rezil oluyor.

    bir garip sıkışmışlık, tarifi zor bir anlamsızlık vardı kadında. "ülkecek modern oluyoruz abi, evropa standartlarında sanatçı çıkarıyoruz!" hezeyanlarının iç karartıcı bir yan-ürünüydü besbelli. allahtan geçti gitti bu yıllar da, rahata erdik...

    dikkat ederseniz meltem cumbul'un yerini kimse doldurmadı (dolduramadı demiyorum)
    bunun nedeni ise kuşkusuz, doldurulmasına ihtiyacımız olmayan bir boşlukta durmasıydı.

  • pizzanızın hamuru nasıl olsun istersiniz?

    -ince
    -klasik
    -kalın
    -ince kömürlü
    -klasik kömürlü
    -kalın kömürlü

    gibi seçenekler sunabilen pizzacı.