hesabın var mı? giriş yap

  • insanların parasını verip izlediği bir platforma karışmaya cüret edebilecek leşlikte olan ve beş para etmez tipler tarafından yönetilen bir devlet kurumunun akıllara durgunluk verecek açıklaması. bir de hepsi rte ağzıyla konuşmuyorlar mı... 3 sene sonra hepinizin kökü kazınacak, rahat olun.

  • adamın biri omuzunda maymunla bara girmiş. barda içkisini yudumlarken maymun da ordan oraya zıplayıp bulduğu herşeyi yiyormuş. bir ara bilardo masasına zıplamış ve herkesin şaşkın bakışları arasında bi tane bilardo topunu yutmuş. barmen "hey! maymununun ne yaptığını gördün mü?" diye bağırmış. "yoo, ne yaptı ki?" diye sormuş adam. "bilardo topumu yuttu!" demiş barmen. adam "hiç şaşırmadım. bu pezevenk gördüğü herşeyi yer" demiş ve hesapla, maymunun yediği herşeyin parasını ödeyip çıkmış.

    iki hafta sonra aynı adam maymunuyla yine gelmiş bara. barda içkisini yudumlarken maymun yine ordan oraya zıplamaya başlamış. barda bulduğu bir yeşil eriği önce kıçına sokmuş, sonra çıkarıp yemiş. bunu gören barmen iğrenerek "hey! maymununun ne yaptığını gördün mü?" diye bağırmış. "yoo, ne yaptı ki?" diye sormuş adam. "barda bulduğu eriği önce kışına soktu, sonrada çıkarıp yedi" demiş barmen. adam "hiç şaşırmadım. bu pezevenk hala gördüğü herşeyi yiyor. ancak bilardo topunu yuttuğundan beri herşeyi önce ölçüyor"

  • introvert (ve tersi extrovert) başkalarıyla nasıl etkileşim kurduğumuza ilişkin tercihlerimizle ilgili kişilik özellikleridir. acaba içe dönüklük/dışa dönüklük tam olarak nasil anlasilir ve refahımızı nasıl nasil etkiler? her iki ozelligi de ayni baslik altinda incelemekte yarar var diye dusunuyorum, farkli yanlarini daha iyi anlayabilmek icin.

    içedönüklük ve dışa dönüklük, onlarca yıldır psikolojik teorilerin konusu olmuştur. günümüzde kişilik üzerine çalışan psikologlar içe dönüklüğü ve dışa dönüklüğü, genellikle beş faktörlü kişilik modeli olarak bilinen şeyin bir parçası olarak görmekteler. bu teoriye göre, insanların kişilikleri beş özellik seviyesine göre tanımlanabilir: dışa dönüklük (introvertin tam tersi), uyumluluk (fedakarlık ve başkaları için ilgi), vicdanlılık (birinin ne kadar organize ve sorumlu olduğu), nevrotiklik ( birisinin olumsuz duyguları ne kadar deneyimlediği) ve deneyime açıklık (hayal gücü ve merak gibi özellikleri içerir).

    beş faktörlü modeli kullanan psikologlar, dışa dönüklük özelliğini birden çok bileşene sahip olarak görürler. daha dışa dönük olanlar daha sosyal, daha konuşkan, daha iddialı, daha çok heyecan arama eğiliminde ve daha olumlu duygular yaşadıkları düşünülüyor. öte yandan, daha içe dönük insanlar, sosyal etkileşimler sırasında daha sessiz ve daha içine kapanık olma eğilimindedir. daha da önemlisi, utangaçlık içe dönüklükle aynı şey değildir: içedönükler sosyal durumlarda utangaç veya endişeli olabilir, ancak bu her zaman böyle değildir. ek olarak, içe dönük olmak, birinin asosyal olduğu anlamına gelmez. içe dönükler asosyal değildir, farklı bir şekilde sosyallik gosterirler. yakin arkadaslari ve aileleri olmadan tabi ki yasayamazlar ama ayni zamanda yalnizligi da isterler.

    2011'de wellesley koleji'ndeki psikologlar, aslında birkaç farklı türde içe dönüklerin olabileceğini; tüm dışa dönüklerin ve içe dönüklerin aynı olmadığını öne sürmüşler.

    bu cercevede, dört içe dönüklük kategorisi olduğu belirlenmiş:
    * sosyal içe dönüklük,
    * düşünceli içe dönüklük,
    * endişeli içe dönüklük,
    * engellenmiş / kısıtlanmış içe dönüklük.

    bu teoride, sosyal bir içe dönük, tek başına veya küçük gruplar halinde vakit geçirmekten hoşlanan kişidir.
    düşünen içe dönük, içe dönük ve düşünceli olma eğiliminde olan kişidir.
    endişeli içedönükler, sosyal durumlarda utangaç, duyarlı ve bilinçli olma eğiliminde olanlardır.
    engellenmiş / kısıtlanmış içedönükler, heyecan aramama ve daha rahat aktiviteleri tercih etme eğilimindedir.

    peki, içe dönük olmak mı yoksa dışa dönük olmak mı daha iyi?

    dışa dönüklüğün olumlu duygularla ilişkili olduğunu öne sürülmektedir. yani, daha dışa dönük insanlar, içe dönüklere göre daha mutlu olma eğilimindedirler. acaba aslında durum bu mu? bu soru hakkinda yapilan incelemelerde araştırmacılar, mutlu katılımcılara baktıklarında, bu katılımcıların yaklaşık üçte birinin de içe dönük olduklarını keşfettiler. başka bir deyişle, daha dışa dönük insanlar ortalama olarak biraz daha sık olumlu duygular yaşayabilir, ancak çoğu mutlu insan aslında içe dönüktür.

    dışa dönüklük genellikle iyi bir şey olarak görülüyor. örneğin, işyerleri ve sınıflar genellikle dışadönüklere daha doğal gelen bir etkinlik olan grup çalışmasını teşvik eder. fakat bu durum, içe dönüklerin olası katkılarını ihmal edilmesine yol aciyor.

    mevcut toplumumuzda dışadönüklük sıklıkla daha makbul gorunse de, içe dönük olmanın da faydaları vardır. yani, içe dönük veya dışa dönük olmak ille de daha iyi değildir. başkalarıyla ilişki kurmanın bu iki yolunun her birinin kendine özgü avantajları vardır ve kişilik özelliklerimizi anlamak, başkalarıyla daha etkili bir şekilde çalışmamıza ve çalışmamıza yardımcı olabilir. diğer bir deyişle birinin diğerinden daha iyi olduğunu söylemek mümkün değil.

    kaynak, kaynak, kaynak, kaynak.

  • o değil de bu arsenalli lavuklar o stadı nasıl buldular. taksici 200 euro kitlemiştir bunlara.

  • maaşlı şakirt troll'lerin son zamanlarda sarıldıkları yeni tür cümlelerin ortak paydası.
    bir de uzun ve süslü entry'lerle pekiştiriyorlar güya düşüncelerini.
    sanırsın ki her gün gaz yemiş, her gün ıslanmış, özgürlük ve demokrasi için parkta sürünmüş, evine gidip yatmamış bile..

    "ben oraya ağaçlar için çıktım ama apo posteri açılınca nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
    "ben oraya ağaçlar için çıktım ama polise taş atılınca nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
    "ben oraya ağaçlar için çıktım amaesnaf siftah yapamayınca nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
    "ben oraya ağaçlar için çıktım ama borsa çakılınca nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
    "ben oraya ağaçlar için çıktım ama mitinglere 1,5 milyon kişi katılınca nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
    "ben oraya ağaçlar için çıktım ama iş dükkan boykotuna gelince nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
    "ben oraya ağaçlar için çıktım ama ab desteğini görünce nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
    "ben oraya ağaçlar için çıktım ama cnn 8,5 saat yayın yapınca nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
    "ben oraya ağaçlar için çıktım ama kabul edelim beyler, yenildik ve ben nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"

    he gülüm he..
    ben o başlığa düşüncelerimi yazmak için geldim ama senin troll entry'ni görünce nasıl bir oyunun parçası olduğunu anladım..

  • topluca muhabbet esnasinda bana donup:

    - turkler de zaten arap, degil mi?
    - nasil yani?!?
    - ikisi de musluman, dolayisiyla turkler de arap...
    - e o zaman ruslar da ingiliz?
    - ho?
    - siz de hiristiyansiniz ingilizler de hiristiyan?
    - hmm evet ben cok yanlis dusunmusum, sorry...

  • yurtdışında çalışırken bir rus mühendisle tanışmıştım , bir sözü vardı bu olaya benzer ;

    "cumartesi günü eşekler ve türkler çalışır , pazar günü sadece türkler çalışır ".