hesabın var mı? giriş yap

  • diyanet işleri başkanı'nın son tespitidir.

    https://twitter.com/…akis/status/676537001617858560

    ışid laiklik adına kafa kesiyor, el kaide laiklik adına ikiz kuleleri patlatıyor, hizbullah laiklik adına suikastler düzenliyor, boko haram laiklik adına kızları kesiyor, taliban laiklik adına milleti yakıyor, hamas laiklik adına israil şehirlerine roket yağdırıyor herhalde.

    iran'ın suriye'deki askeri varlığı da, suudi arabistan'ın yemeni işgali de hep laiklik için zaten.

    kaddafi'yi de laikler devirdi, şimdi libya'daki iç savaş da laiklik için çıkarıldı. libya'daki abd büyükelçisini laiklik yanlıları cayır cayır yakmıştı mesela.

    tunus'ta da arap baharı sonrası laiklik için katliamlar yapıldı.

    mısır'da da laiklik kavgası sürüp gidiyor. mursi laiklik getirecekti, karısı çarşaflı generaller mursi'yi de yine laiklik yüzünden devirdiler.

    ama bütün bunlar olurken, laiklik adına savaştıkları belli olmasın diye de allah-u ekber falan diyorlar. batının gizli oyunları işte. lozan'daki bor çıkarmamızı yasaklayan madde gibi...

  • benim bu.
    gerçi bildiğin suluğum var benim. kışın günde 3-3.5 litre, yazınsa 4-5 litreye kadar su içiyorum. susadığım için değil, suyun tadını sevdiğim için içiyorum. derdim de "zaten cebimdeki parayı suya yatırıyorum bari dışarıdayken 1 litresi evden olsun" falan da değil.
    susadığın zaman dışarıda bir yerlerde pet şişede satılan sulardan bulmak çok kolay. fakat aynı kolaylık suyun tadını alabilen kişi için geçerli değil. adını sadece o an duyduğum sular çıkabiliyor karşıma. onu geçtim pek çok büfe yada su satan çocuğun sattığı genel markanın tadından zerre haz etmiyorum. bu gibi durumda tadını bildiğim ev suyum kurtarıcım oluyor. hem yanımdaki şahsı da katil olmaktan kurtarıyor. zira "susadım" dediğim ilk andan suya kavuştuğum ana kadar olan sürede benim bile kendimi öldüresim geliyor.
    yani o evden su doldurulup çantada taşınan pet şişe çoğu zaman hayatımı kurtarıyor her anlamda.

  • "babanın dışarıya karşı iyi olması" da denebilecek, insanı "lan benimle neden böyle konuşmuyor acaba?:/" demeye iten, can sıkan ve üzen bir durum.

    28 yıllık hayatımda tek kelam etmedik kendisiyle, yok yani adam konuşmuyor arkadaş, şimdi dönüyorum bakıyorum geriye, bana öğrettiği bir şey yok, ne öğrendiysem kendim öğrenmişim, tek kelime etmemişiz, ne güncel olaylardan ne benim yapmak istediklerim ve yapamadıklarımdan konuşmuşuz, yemin ediyorum başkalarının babasına imrenmekle geçti ömrüm.

    evde annenize hayatı zehir eden bir insan düşünün, ben ayrı yemek yiyordum mesela zamanında, en son ne zaman yemek yedik birlikte hatırlamıyorum bile, ama gel gör ki bazen onunla karşılaşıyordum arkadaşlarımlayken, adam gelip "n'aber mustafa? nasıl gidiyor, hallettin mi okul işlerini? kariyer planın ne?" diyordu, adsljfaksjfka, tepkim bu oluyordu, şu ana dek bana "n'aber" bile dememiş bir insan arkadaşımın hayat hikayesini sordu 2 dakikada.

    cidden çok üzücü bir durum, adam evde fırtına estiriyor, dışarıda melek, "sevilen, cana yakın" insan imajıyla tanınıyor, lan dışarı çıktığım zaman "bu benim babam mı lan acaba, ne kaçtı bu adamın içine?" dediğim zamanları hatırlıyorum, evde yüzü gülmeyen insanı "ooo bilmem ne abi hoş geldin, nerelerdeydin özlettin kendini" diye karşılıyorlardı, "vay babayın kemüğüne, bu ney lan:/" diye tepki verip susuyordum.

    sendedir problem, baban iyi bir insan, güzel konuşur diye aldığım tepkiler buradan cape town'a yol olur, he ya biz kötüyüz, hayırsız evlat:/

  • savunmasını okuduğumda hunharca güldüğüm bir adet halk şoförünün yaptığı tacizdir.

    --- savunma ---

    ''o gün otobüs kalabalıktı''
    --- savunma ---

    hangi gün boş ki amk?

  • halk ağır vergiler altında eziliyordu. kral çarlsın damadı salağın tekiydi. kral, damadın salak olduğunu herşey bittikten sonra anlayacaktı. damat aslında kötü bir adam değildi. sadece cenab-ı allah ona yeteri zekayı vermemişti. o da bu sebepten yeni yeni vergiler türetmenin peşindeydi. çarls ,"para gelsin de nereden gelirse gelsin" düşüncesindeydi. geçilmeyen köprülerden para alınıp, icilmeyen suların vergisi isteniyordu.
    kral sarayında gününü gün ederken, damadın bu uygulamaları halkı fazlasıyla bunalttı. damat en son çaya vergi getirince halk isyan etti. isyanı bastıramayan çarls, ingiltere ve fransyaya kaçmak istese de basarılı olamadı. isyancılar natingım düzlüklerinde çarls ve damadını yakalayıp, azına sctılar .

  • fakiriz diye demiyorum ama geçen gün eve hırsız girdi, hayatımdan yarım saat çaldınız diye not bırakıp çıkmış.

  • allah'tan belediye başkanı dedirtmiştir. mazallah bu zihniyet cumhurbaşkanı falan olsa kendine kaçak saray yaptırır.

  • az önce bir oğlum oldu arkadaşlar. adını "kartal" koydum. umarım birgün burayı okur. o sene bu sene.